GündemPişman değilim

Pişman değilim

02.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Emine Cansever “Benim sapanla taş atmama odaklanıldı. Ama neden orada olduğumu, onlarca insanın neden yaralandığını sormadılar” dedi.

Pişman değilim

Gülsuyu olayları soruşturması kapsamında DHKP-C üyesi olmakla suçlanan ve 3 ay Bakırköy Kadın Cezaevi’ne tutuklu kalan ‘sapanlı teyze’ Emine Cansever, 2013’ün son günü tutukluluğuna yapılan itiraz sonucu tahliye edildi. Yaşadığı Maltepe Gülsuyu Mahallesi’nde komşuları tarafından çok sevildiğini söyleyen Cansever, eve döndüğünde tüm mahallenin kendisini davul zurnayla karşıladığını söyledi. Milliyet’e konuşan Cansever, örgüt üyeliği suçlamalarını reddederken Gezi Parkı gösterileri sırasında polisin aşırı müdahalesi sonrası duygu yoğunluğu yaşarak parka gittiğini söyledi.

‘Popülist yaklaşıldı’
Sapanla atış yaparken çekilmiş ve Gezi Parkı gösterilerinin sembol fotoğraflarından biri olan o fotoğrafın öznesi ‘sapanlı teyze’ Cansever, fotoğraf çekilirken haberinin olmadığını daha sonra arkadaşlarının uyarması üzerine öğrendiğini belirterek o günü şöyle anlattı:
“Her yerde biber gazı atılıyordu. Şişli’ye arkadaşımın evine gitmiştim. Telefonla arkadaşlarım aradı ve öylelikle haberim oldu. Daha sonra eve geldiğimde komşularım geldiler. Büyük bir destek gördüm. Hemen her gün Gezi’ye gitmeye çalışıyorduk. Sapan, genç bir çocuğun elindeydi. Ben de heves ettim. Müdahalenin dozu arttıkça gözümün önünde gençler birer birer düştükçe duygu yoğunluğu yaşadım. Kolumdaki kan grubunu da sağlıkçılar yazmıştı. O fotoğraftan sonra hemen herkes çok popülist yaklaşımlar sergiledi. Benim sapanla taş atmama odaklanıldı. Ama neden orada olduğumu, onlarca insanın neden yaralandığını sormadılar. Yaptığımdan pişman olmadım ama yanlış yerlere çekildi.”

Pişman değilim


‘Politik bir kimliğim var’
Cansever gözaltına alındığı günü de şöyle anlattı: “Gözaltına alındığın gün rahatsızdım. Herhangi bir kötü muamele görmedim ama birkaç dergim vardı, onlara ve telefonuma el koydular. İlk olarak Devrimci İşçi Hareketi Sivas sorumlusu ilan edildim. Daha sonra devrimci sol sempatizanı dendi. Son olarak da DHKP-C üyesi ilan edildim. Yasal eylemlerde çekilmiş fotoğrafları delil göstererek olmadığım kişiler ilan edildim. Hayatımda Sivas’a sadece 2 kez gittim ama bir yapılanmanın Sivas sorumlusu ilan edildim.”
Cansever, 2000 yılında çalıştığı Maltepe Belediyesi’nden emekli olduğunu belirterek gerek meslek hayatında gerekse de emeklilik hayatında sendikal faaliyetler içinde olduğunu söyledi. Cansever, “Kapatılan Emekli-Sen’de aktif görevlerim oldu. Politik bir kimliğim olduğunu söyleyebilirim. Kartal ve Maltepe belediyelerinde Fen İşleri’nde çalıştım. Çalıştığım alanlarda da yıllardır sürdürdüğüm politik bir mücadelem vardı. Çalışma yaşamımda da siyasi kimliğim yüzünden işten çıkarılmalar yaşamıştım. Grev alanlarına giderim, basın açıklamalarına katılırım. Bu benim Anayasal hakkım” dedi.
Erkek kardeşiyle yaşadığını söyleyen Cansever şöyle devam etti: “Kardeşim şizofren ve bakımını ben üstlendim. Mahkemeye tahliyem için bunu sundum, dikkate alınmadı. Cezaevindeyken kardeşimin bakımını kız kardeşim üstlendi, o da işten ayrılmak zorunda kaldı.”

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler