Gündem Prof. Dr. Kültekin Ögel bağımlılık tedavisinde izlenen yöntemleri anlattı: Anne çok desteklerse bağımlı iyileşmiyor

Prof. Dr. Kültekin Ögel bağımlılık tedavisinde izlenen yöntemleri anlattı: Anne çok desteklerse bağımlı iyileşmiyor

06.12.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Metamfetamin (Met) kullanımındaki artışa dikkati çeken Ögel, bağımlının tedavisinde ailenin rolünün önemine vurgu yaptı ve “Tedavide kuralları en çok ebeveynler bozuyor. Ebeveynlere yönelik tedavilere daha çok yöneleceğiz” dedi...

Prof. Dr. Kültekin Ögel bağımlılık tedavisinde izlenen yöntemleri anlattı: Anne çok desteklerse bağımlı iyileşmiyor

4. Uluslararası Kapasite Geliştirme Programı için Uluslararası Yeşilay Federasyonu’na bağlı 70 ülkenin Yeşilay’ı ve 20 uluslararası kuruluşun yöneticileri İstanbul’da bir araya geldi. Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Danışmanı Prof. Dr. Kültekin Ögel, kongre sonrası Milliyet’e konuştu.

Prof. Dr. Ögel, bağımlılara yönelik tedavi seçeneklerini şöyle anlattı: “Eş bağımlılık adını verdiğimiz duruma karşı, özellikle çocuğun ve annenin birbirine olan bağımlık hallerini ortadan kaldırıyoruz. Anne çocuğunu çok desteklerse bağımlılık iyileşmiyor. Bağımlı bireyin, alışkanlıklarını değiştirmesi ve sorumluluk almasını sağlıyoruz. Bu yöntem için özel psikiyatrik programlar geliştiriliyor. Geçmişten farklı olarak aile ile birlikte çalışma programları geliştiyoruz. Geçmişte sadece bağımlı bireye yönelik olan çalışmalarımızı artık aile ile yürütüyoruz.”

Enjeksiyon tedavisi

“Kişinin bağımlı olduğunun farkındalığını sağlıyoruz. Kuralları en çok ebeveynler bozuyor. Yeni dönemde ebeveynlere yönelik tedavilere daha çok yöneleceğiz. En etkili tedavilerden biri de son birkaç yıldır uyguladığımız enjeksiyon yöntemi. Birtakım etken ilaçlar ile kişinin, beyindeki reseptörleri devre dışı bırakıp, bağımlının madde isteğini ortadan kaldırıyoruz. Enjeksiyon tedavisi çip tedavisinde olduğu gibi uyuşturucunun etkisini nötralize ederek, bağımlılığa geri dönüşü engelliyor. Enjekte edilen ilaç üç ay bedende kalıyor.”

‘Esrar görünümlü bonzai’

“Esrar diye satılan uyuşturucular artık kimyasal madde ile harmanlanmış zehir türevleri ve bağımlılık yapıcı özelliğe sahip. Normal esrarın üzerinde kimyasal sıkıyorlar. Esrar içtiğini zanneden biri aslında bonzai içiyor. Saf esrar diye bir şey olmadığı, aslında satılan zehrin kimyasal madde ve bonzai olduğu bilinmeli. Suriyeli göçmenlerde esrar kullanımınını yaygın, Afgan ve Peştunlar’da ise afyon tüketiminin yaygın olduğunu görüyoruz. Sentetik uyuşturucular, böbrek ve kalp yetmezliğine ani ölümlere yol açıyor. Akıl sağlığı açısından da çok büyük riskler var. Şayet bir bağımlıda altta yatan kalp yetmezliği veya başka bir sağlık sorunu varsa her an ölüm riski altında olduğunu bilmesi gerekir.”

‘Met’ patlaması

Prof. Dr. Ögel, zehir türevlerindeki kullanım artışına da dikkati çekerek şu bilgileri verdi: “Ülke genelinde esrar deneyenlerin oranı yüzde 8 seviyesinde. Bu rakamlar buz dağının sadece görünün kısmı. Son bir yılda İstanbul’da ‘Met’ (metamfetamin) bağımlı sayısında ciddi artış yaşanıyor. İstanbul başta olmak üzere Marmara genelinde maalesef ki, metamfetamin patlaması yaşanıyor. Metamfetamin, İran sınırından sokuluyor. Kuştepe uyuşturucu satışının merkezi. Esenyurt ise tüketimin en yoğun olduğu semt. Esenyurt’un sosyo-demografik yapısı uzmanlar tarafından ele alınmalı. Aşırı göç alan, kaotik bir yapının olduğu bölgede, eroin ve her türlü zehir türevi yoğun şekilde tüketiliyor. Metamfetamin ve esrar maalesef İstanbul’un her ilçesine girmiş durumda. Kokain zehri ise genellikle daha yüksek gelirli bağımlıların tercihi. Kadıköy rıhtım çevresi, Dolapdere ve Sarıgöl de torbacıların olduğu yerler. Met denilen bu zehir çok çabuk bağımlılık yapıyor. Birkaç kez içilmesi bağımlı olmanıza yol açıyor. Tamamen kimyasal içerikli bu zehir bağımlıların 2-3 saat enerji patlamasına neden oluyor. “