GündemRöportajda 10 hap içti

Röportajda 10 hap içti

14.04.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sudi Özkan, sorularıma sinirlendiği anda elini cebine attı ve bir avuç dolusu sinir ilacı çıkarıp yuttu. "Bu ilaçlar olmasa sizinle çok kavga ederiz" dedi

Röportajda 10 hap içti

Özkan, daha sonra beni aradı ve yüz yüze görüşme ve röportaj yapma isteğimi kabul ettiğini söyledi. Türkiyeye gelemiyordu. Onun adasında görüşme yapılmasında ısrar etti. Kabul ettim ve Kanal Dde yayınlanmakta olan Haber Özel programının ünlü yapımcısı Kerimcan Kamal ile birlikte bu görüşmeyi gerçekleştirmek üzere New York üzerinden adaya gittik. Bütün masraflarımızı Kanal D karşıladı. Buna ilişkin her harcamayı faturalarla belgeledik. Ayrıca Sudi Özkanın talebini kabul ettik. O da röportajı ve yaptığımız bütün görüşmeleri üç ayrı kamera ile kayda aldı. Ayrıca görüşme sırasında kendisinin istediği kadar elemanı da görüşme yerinde bulundu. Görüşme Özkanın otelinin "Zevk Limanına" bakan idari bölümünde oldu. Toplam 1.5 saat sürdü. Bu röportaj Sudi Özkanın daveti üzerine gerçekleşti. Aslında o bütün masraflarını karşılayarak bir gazeteciler topluluğunu St. Martin adasına davet etmişti. Bu davetin yapıldığı adlardan biri de bendim. Ama ben basın toplantısı değil, yüz yüze görüşme isteğimi ilettiğim gibi, onun gazetecilerin masraflarını karşılamasına da karşı çıktım. Bunun üzerine diğer gazeteciler de Türkiyede aranan, hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan kumarhanecinin masraflarını karşılama teklifini reddettiler. Basın toplantısı gerçekleşmedi. Sinir tedavisi görüyorum Röportaj bittiğinde Özkan yanıma yaklaştı ve "Executive bir şey göstereceğim" dedi. Cebinden 5 adet fotoğraf çıkarttı. Fotoğraflar yeni eşi ve çocuklarıyla çekilmişti. Bunları kullanmak için ısrarlı olduğumu iletince, biraz düşündü ve "peki" dedi. Sonra şunları anlattı:"Ben Türkiyeden ayrıldım, dönememe gerekçelerim arasında en önemlisi aile ilişkilerim. Şimdi bu benim yeni karım. Eskisiyle Türkiyede sorunlar çıkıyor. Onlar bunu taciz ediyor. O rahatsız oluyor. Dönemememdeki önemli etkilerden biri de budur." Sudi Özkan renkli bir kişilik. Kendisiyle röportaj yaparken sorularıma sinirlendiği anda elini birden cebine attı ve bir avuç dolusu ilaç çıkartıp yuttu. "Bu röportaj için tam üç gündür sinir tedavisi görüyorum. Sakinleştirici ilaçlar alıyorum. Bu ilaçlar olmasa sizinle çok kavga ederiz burada" dedi. İlaçların büyük bir kısmı kalbini sağlam tutmaya yönelik. Bir kısmı da stres ve sinirsel gerginliğini azaltmaya dönükmüş. King ve Royal Sudi Özkan Özkan kalp rahatsızlığı ve yeni evliliğiyle birlikte sağlığına ve şıklığına olağanüstü düşkün hale gelmiş. Beni görür görmez adamlarına, "Demedim mi ben Tuncay Özkandan daha şıkım, bakın" diye seslendi. Ben de "Sizin yaşınızda aksesuar önemli, ben dinamizmimle farkı kapatıyorum" yanıtını verdim. Özkan yıllardır kırmızı et yemiyormuş. Sigara içilmesine karşı. Yanında sigara içtirmiyormuş. Türkiyeden ayrıldıktan sonra İngilizce de öğrenmiş.Röportajdan sonra ayrılırken kapıda durmakta olan devasa bir beyaz jeepi bana göstererek, "Bu Türkiyede yok. Sizi bununla ben havaalanına götüreyim" dedi. Teşekkür edip geldiğimiz araçla oradan ayrıldık. Fotoğraflardaki ikizler son eşinden olan çocukları. Los Angeles doğumlu olan bu çocukların adları da çok ilginç. Birinin adı King Sudi Özkan, diğerinin Royal Sudi Özkan. Çocuklarına kendi adını veren Özkan, başlarına kumarhane krallığının tutkularını yerleştirmiş. King kral, royal kraliyet, hanedan demek. Gerçi ilk eşinden olan ve o da ünlü bir kumarhaneci sayılan oğlu Enisin ilk adını da Romayı dize getiren ünlü Kartaca kralından almış: Anibal. Bu arada, ilk karısından olan kızının adını da anmadan geçmemek gerek : Venüs Neslihan... Adayı kumar ayakta tutuyor Görüşmenin yapıldığı St. Martin adası Hollanda ve Fransaya ait. Adanın yönetimi bu iki ülke arasında çizilen sınırlarla paylaşılmış. Ekvatora yakın olan ada sürekli güneşle yıkanıyor. İklimin Kıbrıstan bile daha sıcak olduğunu belirtirsem adayla ilgili tanımlamalarıma bir örnek vermiş olabilirim sanıyorum. Ada içinde bulunan doğal göl yat turizmi için çok elverişli. Adayı ayakta tutan kumarhaneleri. Adanın kumarhane potansiyelini Özkan ile birlikte bir İtalyan grup ayakta tutuyor. Adada Sudi Özkan dışında Cengiz Küçük adlı bir başka Türkün de kumarhanesi var. Burada kumarhaneler için oluşturulan bir kumar idaresi var. Bu idarenin onayı olmadan kumarhanelerde işçi çalıştırılamıyor. İşine son verilemiyor. Hiçbir şey yapılamıyor. Ayrıca adanın yönetimi de çalışma saatlerinden, çalışan haklarına kadar kumarhanecileri sınırlayan ve denetime tabi kılan bir dizi yasal düzenleme gerçekleştirmiş. Kumarhaneciler Türkiyede olduğu gibi başıboş değil yani. Örneğin Sudi Özkanın kumarhanesinde para çaldığı gerekçesiyle işine son verilen bir çalışanı, yerel hükümet yeniden işe dönmesi kararıyla kumarhaneye geri yollamış. Özkan bu kararı aynen uygulamak zorunda kalmış. Şimdi o çalışan işini yaparken, Özkan sadece seyretmekle yetiniyor. Oysa Türkiyede her çalışanın işine anında son verebiliyordu. St. Martin adasında, bir kumar idaresi var. Bu idarenin onayı olmadan işçi bile çalıştırılamıyor SUDi öZKAN KİMDİR? 1 milyar dolar vergi borcu var Adanada 1939 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğdu. İlk gençlik yıllarından itibaren kumar ile ilgilendi. Adanada oyun salonu çalıştırdı. Bu yüzden en eski kumarhaneci, 40 yıllık kumarhaneci ya da kendi deyimiyle kumarhanelerin kralı o. Yedek subaylığını Ankarada, 1962 - 64te tankçı olarak yaptı. Daha askerken, Yenişehirde oyun salonu açtı. Kumar yasallaştığında o "Kral"dı. Karşısına Ömer Lütfü Topal çıkıp ve onu bile sindirecek şiddetini ortaya koyana kadar. Tacını Topala kaptırdı. Oğlunu da yetiştirdi Yurtdışına 680 milyon dolar kaçırdı. Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu, serveti bir milyar doları bulan Sudi özkan hakkında yaklaşık iki bin sayfalık rapor hazırladı. Vergi cezalarıyla ve oğlundan vergi karşılığı ceza olarak istenen paranın toplam tutarı 1 milyar doları buluyor. Özkan bunu reddediyor. Ayrıca karapara incelemesi altında. Bu incelemeler nedeniyle Özkanın trilyonluk malvarlığının üzerine tedbir kararı konuldu. Oğlu Anibal Enis de kumar işine meraklıydı. Onu yetiştirdi. Oğlunun ilk kumarhanesi Marine Otel casinosu oldu. Giderek renklenen yeni yaşamından dolayı 35 yıllık evliliği sona erdi. Gönlünü Belarus olan Katsiarynaya kaptırdı. Ortaköy Princessi ardından Maslak Princess Otelini açtı. Bunları, Büyükada, izmir Balçova, Suadiye Otel ve casinoları izledi. 1997de casinolar yasaklandı. Asil Nadirden aldığı yağ, tuz, makarna ve su fabrikalarını da çalıştırdı. Lüks inşaatlar yaptı. Topaldan sonra kaçtı Özkan, Topalın öldürülmesinin ardından kendisinin de öldürüleceği yolundaki bilgiler üzerine 1998de Türkiyeden ayrıldı. Sofyadaki Nov Otel Europadan sonra, Filibe kentindeki Trimontsium Otelini de satın aldı. Bu oteli için Bulgar Özelleştirme İdaresine 3 milyon 100 bin dolar ödedi. Türkiyede bütün kumarhane işletmeciliği yaptığı dönemde bu kadar miktarda vergiyi asla ödemedi.. Can veririm haraç vermem Tuncay Özkan- Sudi Bey kaç yıldan beri Türkiyeye gelmiyorsunuz?Sudi Özkan- 4 senedir yurtdışındayım. Türkiyeye gelmiyorum diye bir şey yok. Türkiyeye her an için gelmek istiyorum. Ülkemi ve işleri orada özledim. Fakat yurtdışına çıktıktan sonra kalp ritmlerimde, kaslarımda gevşeme olmuş. Bu konuda uzun zamandır tedavi görüyorum. Doktorları da senede 3 - 4 defa ziyaret etmek durumundayım. Kalbimin üzerine büyük bir batarya taktılar, şimdilik onunla bu kasların hızlı çarpmasına mani olmaya çalışılıyor. Dolayısıyla yeni teknolojik ilaçları da bana veriyorlar. Buralarda hem hava iyi hem tedavi imkânı var. Özel ailevi durumların da değişiminden dolayı birinci eşimden ayrıldım. Biraz uzakta kaldım. Benim burada da çok yoğun işlerim var. Şu an gördüğünüz gibi bu tesis büyük bir tesis. Bunun yanında da iki tane daha büyük gazino var. Şu an 500 kişiye yakın çalışanlarım var. 50si en az Türkiyeden gelen arkadaşlardır. Buranın yerel kanunları ancak bu kadar müsaade ediyor. Yoksa daha çok Türk çalıştırmayı da burada tercih ederim. Sudi Özkan, "Yeşil ya da etrafındaki insanlar, itirafçı diye bilinen insanlar, sizden hiç haraç istediler mi?" sorusuna bu sözlerle yanıt verdi Ölümle tehdit edildi mi? S.Ö.- Bilgiler değil de dedikodu olarak duydum ben böyle şeyler. Ben ciddiye almadım çünkü benim Topalın yaşantısıyla veya ilgili kişilerle bir bağım olmadığı için benim böyle bir çekingenliğim asla olmamıştır. Zaten bugüne kadar da hiç itilaflı sır ilişkim olmadı.T.Ö.- Size bu dedikoduyu kim iletti? S.Ö.- Ben isim veremem şimdi size.T.Ö.- Bu kişi Milli İstihbarat Teşkilatı ve emniyet kaynaklarına yakın bir insan mıydı?S.Ö. - Bunu da bilemem ben. Özel bir sual soruyorsunuz. Kim Milli İstihbarattan, kim değil bu benim konum değil. Bilemem ben bunu ama böyle bir dedikodu duydum. Rahatsız olmadım ben. Asla da olmuyorum.T.Ö.- Neden? Böyle bir tehdit unsurunun olması sizi niçin rahatsız etmiyor?S.Ö.- Beni tehdit edecek bir konu yok. Asla rahatsız olmadım. Hiç kimse de çekindiğim korktuğum bir şey yok. Benim yapım olarak zaten kimseden korkmam. Korktuğum tek şey insanlara yapacağım hatadır. Hemen özür dilerim çünkü insanlara saygım sonsuzdur. Herkesin hakkına riayet eden bir kişiyim. İnsanız, yanlış yapabilirim ama derhal özür dilerim. T.Ö.- Sudi Bey siz yurtdışına çıkmadan önce sizi ölümle tehdit ettiler mi? Size böyle bilgi geldi mi? Sudi Bey yurtdışına çıkan Ömer Lütfü Topalın başına gelen şey, sizin de başınıza gelebilir ya da böyle bir suikast konusunda uyarıldınız mı? Yeşili falan tanımam S.Ö.- Hayır (duraklıyor)T.Ö.- Adamlarınızdan herhangi birisinin görüşmesi oldu mu?S.Ö.- Bilmiyorum böyle bir şey.T.Ö.- Sizden hiç Yeşil ya da etrafındaki insanlar bu itirafçı diye bilinen insanlar haraç istediler mi?S.Ö.- Hayır asla. Böyle bir konu yok. Vermem de haraç. Can veririm, haraç vermem.T.Ö.- Yardımda bulunur musunuz?S.Ö.- Hayır, zaten haraç vermenin bir şekli de gel bize güzellik yap diye başlarlar ve böyle devam eder. Ben böyle olaylara asla girmem. Bunlara da muhatap olmadım, benim ne mafyadan ne bu türlü insanlarla arkadaşlığım olmamıştır. Tanışmamışımdır. T.Ö.- Sudi Bey Türkiyede Yeşil diye tanınan birisi var, Ahmet Demir diye ad da kullanıyor. Mahmut Yıldırım, onunla hiç tanıştınız mı? YARIN Sakinleşmek için bir günde hangi hapları kullanıyor? Hangi siyasilerden övgü plaketleri aldı Kumar hakkında gerçekte ne düşünüyor?