Gündem Sabah okula öğlen mesaiye

Sabah okula öğlen mesaiye

20.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Okullar açıldı, dersler başladı. Arkadaşları okuldan çıkıp evlerine giderken, onlar sokakta işbaşı yapıyor. Okul çıkışı su satan, kâğıt toplayan çocuklar, yorulduklarını ama eve para götürmek zorunda olduklarını anlatıyor

Sabah okula  öğlen mesaiye

Okulların açılmasıyla milyonlarca öğrenci ders başı yapmanın heyecanını yaşarken ilk ders gününün ardından hemen mesaiye koşan çocuklar da vardı. Kimi okul çıkışı kağıt topladı, kimi su sattı. Çocuk işçilerin en büyük hayaliyse okullarını bitirebilmek.
Yeni eğitim öğretim yılının açılmasıyla birlikte yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yaptı. Ancak okulun ilk gününde derse girmek yerine sokaklarda kâğıt toplayıp su satmak zorunda kalan öğrenciler de vardı. O öğrencilerden biri de 12 yaşındaki Ferhat Kara’ydı. Osmanbey’de bir ayakkabıcının önündeki boş kutuları arabasına doldururken dikkatimizi çeken Ferhat, hem okula gidiyor hem de çalışıyor. 2 yıldır kâğıt ve karton topladığını söyleyen Ferhat, Piyalepaşa’daki bir ilkokulun 4. sınıf öğrencisi. Okulun ilk günü forması olmadığı için derse kabul edilmediğini anlatıyor:
‘Derse almadılar’
“Bizim okul sabahçı öğlenci. Ben sabahçıyım. Bugün okula gittim, sınıfı buldum ama kıyafetlerimden dolayı derse sokmadılar. Annem de babam da hasta ve çalışamıyorlar. Evde sadece ben ve kardeşim Suat çalışıyoruz. O da benim gibi kağıt topluyor. Günde 4-5 araba dolduruyorum. Kartonun kilosu için 10 kuruş alıyorum. Günde 20 ile 30 TL arasında kazanıyorum. Kazandığım parayla ev kirasını ödüyorum. Kalan parayla da internet kafede oyun oynuyorum. Dün 15 TL’ye bir terlik aldım ama yırtıldı. Ayakkabı pahalı olduğu için terlik alıyorum. Diğer kardeşlerim küçük olduğu için onlara da yardım etmem gerekiyor.”
Babası KOAH hastası
Ferhat’la birlikte Feriköy’de yaşadıkları 2 odalı gecekonduya gidiyoruz. Ferhat’ın 5 kardeşinden 3’ü engelli. “Ferhat’ın kıyafetleri eski olduğu için arkadaşları ona hakaret edip kötü davranıyor” diyen anne Melek Kara, 17 yaşındaki kızı Arzu dışında tüm çocuklarının okula gittiğini söylüyor. Anne Kara, “Eşim KOAH hastası. Ağır zatürre geçirdi. Benim de bacaklarımda varis var yürümekte bile zorluk çekiyorum. Evin kirası 300 TL. Ferhat çalışıyor. Onun kazandığı parayla kirayı ödeyip geçiniyoruz. Biz de çocuğumuzun sadece okula gidip derslerine çalışmasını istiyoruz ama olmuyor” diye konuşuyor.
Okulların açıldığı ilk gün, okuldan sonra soluğu çalıştığı yerlerde alan çocuklardan biri de 16 yaşındaki Cihan Batur’du. Esenler Tuna Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi Cihan ile Unkapanı’nda su sattığı sırada tanışıyoruz. 5 yıldır hem okuyup hem çalıştığını söyleyen Batur, ailesinin ev kredisi ödediği için çalıştığını söylüyor. İlk ders günü de okuldan hemen sonra Esenler’den su sattığı Unkapanı’na gelmiş.
Çalışmanın zor olup olmadığını sorduğumuz Cihan, “9 kardeşiz ve babam bir şirkette temizlik görevlisi, benim dışımda 3 kardeşim daha okuyor. Okumak için de çalışmak zorundayız, sadece babamım çalışmasıyla olmuyor. Sabahçı olduğum için eve gelir gelmez kıyafetlerimi değiştirip su satmaya çıkıyorum. Akşam 7 gibi de işim bitiyor. 7’den sonra da eve gidip ders çalıyorum, bazen de çok yorgun olduğumda direkt yemek yiyip uyuyorum. “
‘Teşekkür belgesi aldım’
“Derslerim de gayet iyi, geçen yıl teşekkür belgesi aldım. Bu duruma artık alıştım. Zor tarafları da elbette oluyor, biz genelde çok sıcak havalarda ve güneşin altında çalışıyoruz. Bir de zabıtalar çok karışıyor. Yakaladıklarında 90 TL para cezası kesiyorlar. Ama 18 yaşından küçük olduğumdan cezayı bana değil, ağabeyime kesiyorlar” diyor.
Bu yıl üniversite sınavına hazırlanacağı için daha çok çalışması gerektiğini belirten Cihan Batur, ambulanslarda sağlık görevlisi olmak istediğini söylüyor.

Okul kıyafeti için çalışıyor

Ferhat’ın kuzeni 11 yaşındaki Hasan da karton toplayarak para kazanıyor. Okula gitmeyi sevdiğini söyleyen Hasan, ihtiyaçları olmasa çalışmayacağını söylüyor. Aynı mahallede yaşayan 9 yaşındaki Muhammet Yıldız ise “Bu sene 3. sınıfa başladım. Ben her gün kağıt toplamaya çıkmıyorum. Bazen ağabeylerimle gidip topluyoruz. Okul kıyafeti almak için bugün kağıt toplamaya ben de çıktım” diyerek çöpleri karıştırmaya devam ediyor.

‘Annem 2 koli su verip gönderiyor’

Su satarken rastladığımız diğer bir çocuk da 8 yaşındaki Ezel Kaplan. Yanında bulunan pazar çantasına satacağı suları dolduran ve trafikte araçların arasında su satan Ezel henüz 3. sınıf öğrencisi. Dolapdere’de Ezel’le konuşurken 11-12 yaşlarında bir kız çocuğu daha yanımıza yaklaşıyor. Adının Nuray olduğunu ve 7’inci sınıfa gittiğini söyleyen çocuğun, Ezel’in ablası olduğunu öğreniyoruz. Nuray konuşmaktan çekinirken Ezel başlıyor anlatmaya; “6 kardeşiz. Annem ev temizliğine gidiyor. Su satarken çok yoruluyorum ama annem okuldan sonra 2 koli su verip gönderiyor. Okuldan eve gittiğimde biraz dinleniyorum, ödevlerimi yapıyorum sonra da su satmaya geliyorum. Sular bittikten sonra da eve gidiyorum.”
Su satamadığında kendisine kızan olup olmadığını sorduğumuzda da, “Annem ‘Suları satın kırtasiye malzemelerinizi çıkarırsınız’ diyor. Ama satmadığımızda kızmaz. Bir de burada bir ağabey var, ‘Burada su satmayın, burayı biz satın aldık’ diyor. Ama biz yine de satıyoruz” diyor.

Haberin Devamı