Sakat bırakan yanlış iğne için ‘hak ihlali’

Anayasa Mahkemesi (AYM), 2007’de yapılan iğne sonucu sol bacağında uyuşma ile his kaybı yaşayan Eyüp Kurt’un, tıbbi ihmal sonucu gerçekleşen sakatlığı nedeniyle Sağlık Bakanlığı aleyhine açtığı davanın reddedilmesini “hak ihlali” saydı.

Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararına göre, Eyüp Kurt rahatsızlığı nedeniyle 21 Eylül 2007’de Kahramanmaraş Büyükkızılcık Sağlık Ocağı’na gitti. Burada muayeneyi gerçekleştiren doktorun talimatıyla ebenin yaptığı iğnenin ardından sol bacağında uyuşma ve his kaybı yaşayan Kurt, yürüyemez hale geldi. Tedavilerden sonuç alamayan Kurt’un, sol bacağından sakat kaldığı tespit edildi.

10 Temmuz 2008’de Sağlık Bakanlığı’na müracaat eden Kurt, uğramış olduğu maddi ve manevi zararlarının tazmin edilmesi talebinde bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın talebi zımnen reddetmesi üzerine Kurt ve yakınları, 29 Eylül 2008’de Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’nde tam yargı davası açtı. Dosyayı alan Adli Tıp Kurumu 19 Kasım 2011’de düzenlediği raporda, enjeksiyon sonucu gelişen bulguların sinir bozukluklarıyla uyumlu olduğu, ancak tıbbi belgelerde enjeksiyonun yanlış uygulandığına dair kayıt bulunmadığını ve olay tarihinde Kurt’a ait muayene bulgularının bulunmadığı gerekçesiyle doktorun eylemi yönünden yorum yapılamadığı kaydedildi.

‘Dayanağı yok’

Raporun hatalı olduğunu ileri süren Kurt, yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etti. Gaziantep 2. İdare Mahkemesi, hastaya yapılan müdahalenin tıp kurallarına uygun olduğunu belirten bilirkişi raporunu yeterli görerek davanın reddine karar verdi. Kurt’un, Anayasa Mahkemesi’ne maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunması üzerine AYM, Kurt’un maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar vererek, yargılamanın yeniden yapılmasına hükmetti. Yüksek Mahkeme kararının gerekçesinde, “Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerektiği” belirtildi.