Gündem Serin Duruş

Serin Duruş

19.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Takıntılar No: 11

Serin Duruş


     

     SerinDuruş ve ShockHabercilerden gelen takıntılara devam...
•   Dar bir kaldırımda; karşıdan ızbandut gibi bir adam geliyorsa ve çarpışmamak için birinizin kaldırımdan inmesi gerekiyorsa, "serde erkeklik var yola devam" ile "erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır" çelişkisini son ana kadar yaşayıp, sonrasında kaldırımdan iner misiniz?
•   Yolda yürürken tanıdığınız ve konuşmak istemediğiniz birini görünce cep telefonunuza saldırıp telefon çalmış da konuşuyormuş gibi yapar mısınız? Konuşurken telefon çalar da rezil olurum diye sürekli ''NO'' tuşuna basar mısınız?
•   Otobüs durağı kalabalık olduğunda, diğerlerini uyandırmadan sinsi sinsi bir önceki durağa yürür müsünüz?
•   Herhangi bir elektronik aletin üzerindeki "o an basılmaması gereken tuş" size çok cazip gelir ve elinizi üzerinde gezdirip basmamak için kendinizi zor tuttuğunuz olur mu?
•  Çayı karıştırdıktan sonra çay kaşığını yalar mısınız?
•   Önünüzdeki su birikintisine kasten bastıktan sonra, yürümeye devam ederken, arkaya dönüp ayak izlerinize bakarak yaptığınızla gurur duyar mısınız?
•   Yakıp kutuya geri koyduğunuz kibrit çöpleriyle kullanılmamış olanlarının zıt yönlere bakıyor olmasına dikkat eder misiniz?
•   Toplu taşıma araçlarında giderken yanınıza yanaşan diğer bir toplu taşıma aracındaki yolcularla yüz yüze gelmemek için saatinize veya başka bir şeye bakar mısınız?
•   Başınızı bir tarafa çevirdiğinizde kulaklığınızın bir tarafından ses gelmediğini keşfederseniz sürekli başınızı o tarafa çevirir misiniz? Bozulunca da "aha bozuldu işte!" der misiniz?
•   Yolda yürürken ayağınız bir taşa, tümseğe vs. takılıp tökezlediğinizde yola devam etmeden önce neye takıldığınızı tam olarak anlayana kadar ayağınızın takıldığı bölgeyi uzun uzun inceler misiniz ?
•   Bir kelimeyi yanlış söylediğinizde etraftakiler işkillenmesin diye yanlış söylemeye devam eder misin?
•   Televizyon izlerken ekrandaki görüntü gittiğinde parmaklarınızla büyüvari hareketler yapıp görüntüyü geri getirmeye çalışır mısınız?
•   Kalabalık bir otobüste, ineceğiniz yere en az 3 durak kala ''eyvah nasıl inicem, insanların üzerinden nasıl zıplıycam'' diye beyninizi kemirir misiniz?
•   Okuduğunuz kitapla, kitap ayracının renk açısından uygun olmasına dikkat eder misiniz?
•   Herhangi bir içecek içerken geğirtmesin diye, nefesinizi yutmamaya çalışıp dışarı vererek içmeye kasar mısınız?
•   Taksiye bindiğinizde, radyoda sevdiğiniz bir parça çalınca, ineceğiniz yere gelmiş olmanıza rağmen, yolu nereden uzatayım diye düşünür müsünüz? Taksicinin cins cins bakışlarına maruz kalır mısınız?
•   Radyo dinlerken kapatmanız gerektiğinde şarkının bitmesini bekler misiniz? Eğer acilen kapatmanız gerekiyorsa sesini kısarak şarkı bitiyor havası yaratıp kendinizi kandırır mısınız?
•   Bir markete girip aradığınız şeyi bulamadığınızda bir şey yürütüp çıktığınızı sanmasınlar diye kutu kola, sakız, sigara vs. satın alır mısınız?
•   Dijital saatin 01:01:01 veya 18:19:20 gibi eksantrik bir anı görüntülemesi için karşısına geçip bekler misiniz? Amacınıza ulaştığınızda derin bir rahatlama hisseder misiniz?
•   Gönderdiğiniz "takıntı" yayınlanınca "abi ben alemin kralıyım, en iyiyim" diye düşünür müsünüz? Başka zaman yayınlansa çok hoşunuza gidecek olan diğer "takıntılar" sizinkinin yanında çok dandik ve kalitesiz görünür mü?
•   Bazı insanların takıntılarını okuduktan sonra "ulan ne manyaklar var be, aman evlerden ırak olsun!" diye düşünür müsünüz?
     
     
     Yumuşak G'ye Hayır!
     "Eylence non-stop..."
     => Magazin Keyfi'nde (atv) bir altyazı
     
     Temiz Para
     "Beşiktaş bu turnuvayı kazanırsa 2 milyon Türk lirası kazanacak..." => İlker Yasin
     
     YokGöz
     "Sıfır göz var!.."
     => Taki Doğan (Ele geçirdiği(!) çuvalı kafasına geçirdiğinde)
     
     Bu Da Doğrudur
     "Naomi'nin yanında 10 dakika kaldıysam 80 dakika telefonla konuşmuştur..."
     => Çağla Şıkel
     
     Doğrudur
     "Bu yarışma bir yarışma!.."
     => BBG Nilgün
     
     

     Dün eski çalışmalarıma göz atarken 1954'te yaptığım "Ağlayan Velet" adlı tabloma rastladım. Bilen bilir zamanında çok tutmuştu bu eserim. Her bakkalda, kamyonda, evde vardı bir tane. Az para kazandırmamıştı bana. Berberin oğlundan esinlenmiştim. Ne günlerdi be... O günlerin anısına köşeme koydum bugün tablomu. Ah eski günler ahh ahhh!.. Işık Sizinle Olsun!..
     
     

GÜNCEL


Adım adım Yüce Divan'a
Danıştay'dan, 'fakire özel eğitim'e iptal
Köprülü'nün torunları yalıyı paylaşamıyor...
'Ormanların sonu felaket'
'Çocukları bataktan çekmek kolay değil'
'Prisma'cılar kırbaçla öfkelerini yeniyormuş
Toker'siz bir yıl
Bu sinemada çakmak yakmayın
Köpek yasağı mahkemelik
'NEY'iniz var kuzum?
Kısa kısa..
Serin Duruş