Seyit Onbaşı su altında

Dünyanın kendini temizleyen ender denizlerinden birine sahip olan Saros Körfezi, ilk kez bir savaşın sualtında anlatıldığı kıyılara da sahip oldu.
Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı olan 2015’te yapılacak büyük anma toplantısının gerçekleşeceği bölgeye yaklaşık 100 bin Anzak (Avustralya ve Yeni Zelandalı) gelmesi bekleniyor. Avustralya ve Yeni Zelandalı Hollywood yıldızlarının (Russel Crowe, Mel Gibson, Nicole Kidman) da gelmesinin hedeflendiği etkinlikler öncesinde Çanakkale Savaşları’nın anlatıldığı heykeller sualtına indirildi.
Çalışmalarına 3 yıl önce başlanan Saros Yapay Resif Projesi’nin ikinci etabı olan heykellerle savaşın sembol kahramanları büyük boyutlarda meydana getirildi. Edirne Keşan’a bağlı Erikli sahilinde kurulan merkezde 3 yıldır çalışan 4 heykeltraş, öncelikle Seyit Onbaşı heykelinin tamamlanması için uğraştı. Sırtında taşıdığı 250 kiloluk top mermisi ile hatırlanan Seyit Onbaşı’nın yüz ifadesini en iyi şekilde yansıtmak için çabalayan heykeltıraşlar, 6 kez heykeli değiştirdi. Demir iskelet üzerine özel karışımlı betonla yapılan Seyit Onbaşı heykeli, Çanakkale Savaşları’nın sualtında anlatıldığı ilk sembol oldu. Dana sonra yaralı Anzak askerini taşıyan Türk sıhhiyeci eri için çalışıldı. Anzak askerini omzuna alan Türk sıhhiyeci için de yaklaşık 1 ton özel karışımlı beton kullanıldı.

Milliyet ekibi de su altına indi
Projenin koordinatörü Savaş Yapman yönetimindeki heykeltıraşlar daha sonra dürbünle nişan alan Türk askeri, dinlenen erler, topçu erleri, makineli tüfekler ve top bataryaları hazırlandı. Top bataryaları ve makineli tüfekler için bire bir ölçülerde iskeletler hazırlandı. 12 heykel ve silahlar geçtiğimiz günlerde Milliyet ekibinin de katılımıyla Erikli sahili Uzunkum bölgesinde derinlere indirildi.

Beton bloklar yerleştirildi
Savaş Yapman, 12 heykel ve savaşın yarattığı yıkımı anlatan top bataryaları ve makineli tüfeklerin çevresine, dibi tarayarak balık avlayan trolcülerden korumak için beton bloklar yerleştirdiklerini belirtti. 18-20 metre derinliğe konulan heykellerin çevresindeki beton bloklarla birlikte körfeze büyük canlılık katacağı düşünülürken özellikle 2015’teki anma törenlerinde çok sayıda Avustralyalı ve Yeni Zelandalı sualtı tutkununu da kendine çekeceği düşünülüyor.