06.07.2009 - 06:39 | Son Güncellenme:
İZMİR´de taziye ziyaretine gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e gösterdiği tepkiyle adını duyuran Sinem Örsçek, ``Tepkimin ardından arkadaşlık sitelerinden, işin yanında evlilik teklif edenler oldu. Benim amacım, evlilik değil, iş sahibi olmak'' dedi.
Geçen cuma günü, yengesi Şadan Satoğlu´nun vefatı nedeniyle İzmir´deki dayısı Nazif Satoğlu´nun evine gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e yaklaşarak ``Bu ülkedede neler oluyor bilmek istiyorum. Bu insanlar sizi neden alkışyor anlamıyorum'' diyerek tepkisini dile getiren üniversite mezunu işsiz Sinem Örsçek (32), yaşadıklarını anlattı. Örsçek, ``Gül´e verdiğim tepkiden sonra banaçfarklı yorumlar geldi. Duruşumu siyasi boyutta algılayan da oldu, bireysel algılayan da toplumsal algılayan da. Abdullah Gül'ün hoşgörüsü siyasette yeni bir duruş mu yaratıyor diyen de. Facebook yoluyla iş teklifi aldım. Bu teklifler tamamen bireyseldi. ¦
Çok farklı teklifler de var. Evlilik teklif edenler var. Bir gün içinde, evlenirsen hayatın daha iyi olur şeklinde binlerce mail ve mesaj geldi. Benim amacım evlilik değil iş sahibi olmak. Bunları kesinlikle umursamıyorum. O günden beri ne telefon ne kapı sustu.
Çevreden ve basından duyan arkadaşlarım aradı. İşsiz gençler için simge olduğumu ğrendim. Artık işsiz gençler bir umut olarak takip ediyorlar ve acaba Sinem iş sahibi olacak mı? Nerede yer alacak? diye bakıyorlar. Umudun simgesi oldum ben. Benim gibi işsizler için umut etmeyi bırakmamalarını söyleyebilirim. Şans dilerim. Bu ülkede biraz da şans gerekiyor . Yıllarca siyasi partiler değişti ama eleştiriler hep aynı yönde oldu. En düşük kademeden en yükseğine kadar herkes işini doğru yaparsa, bu ülkenin iyi yerlere geleceğine inanıyorum. İş sevilirse ve sebat edilirse, herkes iş ahlakına iş etiğine uyarsa bu ülkede pek çok şeyin değişeceğine inanıyorum. Türkiye´de arz talep dengesi farklı. Örsçek, CV´si Cumhurbaşkanlığı´na gönderdiğini, haber beklediğini sözlerine ekledi.
DIŞARI ÇIKAMIYORUM
Örsçek, tepkisinin ardından evine kapandığını belirterek, ``Dışarı çıkamıyorum. Görenler elleriyle beni gösteriyor. Rahatsız oluyorum. Benim amacım ünlü olmak değildi. Sadece iyi bir kurumda işe girip hayatımı idame ettirmekti'' dedi.
Türkiye, Sinem Örsçek’i Cumhurbaşkanı Gül’e çıkışıyla tanıdı. Hacettepe mezunu işsiz genç kadın, taziye ziyareti için İzmir’e giden Gül’e “Bu insanlar sizi neden alkışlıyor anlamıyorum” dedi. Gül’ün evden çıkarken yardım sözü verdiği Örsçek, olay sonrası yaşadıklarını VATAN’a anlattı: “Cumhurbaşkanı tekrar sordurmuş ’Sinem Hanım’ı takip ediyorsunuz değil mi’diye? Yarın (bugün) CV’mi Köşk’e göndereceğim. ’Gül’e verdiğim tepkiden sonra bana çok farklı yorumlar geldi. Duruşumu siyasi boyutta algılayan da oldu bireysel algılayan da toplumsal algılayan da. İzmir içinde aldığım yorumlar ’İzmir’in simgesi mi düşüyor yoksa, İzmir duruşunu mu kaybetti’şeklindeydi. “Gül’ün İzmir’deki duruşunu kaybetti” diyen de oldu. ’Abdullah Gül’ün hoşgörüsü siyasette yeni bir duruş mu yaratıyor diyen’de.’Özel sektörden Facebook yoluyla iş teklifi aldım. Bu teklifler tamamen bireyseldi. Çok farklı teklifler de var. Evlilik teklifi edenler var. Evlenirsen hayatın daha iyi olur şeklinde binlerce mail ve mesaj geldi bir gün içinde.
’Dünden beri ne telefon ne kapı sustu. Çevreden ve basından duyan arkadaşlarım aradı. İşsiz gençler için simge olduğumu öğrendim. Artık işsiz gençler bir umut olarak takip ediyorlar ve acaba Sinem iş sahibi olacak mı? Nerede yer alacak? Umudun simgesi oldum ben. Benim gibi işsizler için umut etmeyi bırakmamalarını söyleyebilirim. Şans dilerim. Bu ülkede biraz da şans gerekiyor çünkü. Yıllarca siyasi partiler değişti ama eleştiriler hep aynı yönde oldu. En düşük kademeden en yükseğine kadar herkes işini doğru yaparsa, bu ülkenin iyi yerlere geleceğine inanıyorum. İş sevilirse ve sebat edilirse, herkes iş ahlakına iş etiğine uyarsa bu ülkede pek çok şeyin değişeceğine inanıyorum. Türkiye’de arz talep dengesi farklı. İş için seçim şansım çok yok. Ancak seçilme şansım var. Lisansım istatistikti. İş bulamayınca insan kendini sorguluyor; ’Ben nerede hata yapıyorum, bunu bilimsel olarak araştırabilir miyim?’dedim ve İstanbul Üniversitesi Davranış Bilimleri Fakültesi’ne girdim. İşe alım yöntemleri uzmanlık alanım oldu. İş beğenmemek gibi bir durumum hiç olmadı. Kendi düzeyimin altında işe başvurduğumda ’Bu iş için çok niteliklisin kabul edemeyiz’dediler. Memur sınavına girdim ama 2004 KPSS’sinde bir istatistikçi için kadro açıldı.”