09.06.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
PAŞA ALYURT - ANKARA
Türk’ün hem dram hem de başarı içeren hikayesi Giresun Görele’de, dededen kalma, hasır çatılı, tavanı olmayan bir evde başladı. Yedi yaşına kadar Görele’de yaşamını sürdüren Türk’ün ailesi daha sonra Sakarya’ya göç etti. Ekonomik sıkıntı çeken ailesinin ortaokula gönderemediği Türk, Sakarya’da bulunan bir sanayideki alüminyum doğramacısında çırak olarak işe girdi. 15 yaşına kadar burada çalışan Türk’ün hayatının “dönüm noktası” ise burada geçirdiği soba kazası oldu. Türk, yaşadığı o kâbus dolu kazayı ve sonrasındaki başarı öyküsünü Milliyet’e anlattı:
Alev topuna döndü
“Bir kış günü ısınmak için karşı dükkandaki çay ocağına gittim. Çay ocağının sahibi ısınmak için sobaya benzinle karışık yanık motor yağı döktü. Birden patlayan sobayla benim yüzüm alev topuna döndü. Beremi yüzüme tuttum ve alevi söndürdüm. Beni hemen hastaneye götürdüler. Ama bu olaydan sonra kulaklarımda duyma kaybı oldu. Ne kadar çok yere gitsek de bir çare bulamadık ve bir yıl kadar uğraştık. Artık en sonunda mecburen halime razı oldum.
Bir gün Kocaeli Gebze’de oturan amcam babama ‘Metin’i getirin. Ben onu okuturum. İstanbul Göztepe’de İşitme Engelliler Okulu var’ dedi. Girdiğim sınavı birincilikle kazandım. Yatılı olarak okudum. Benim için okul hayatı yepyeni bir baslangıç oldu. Çünkü bilmediğim işitme engellilerin dünyasına giriyordum. Sonradan işitme kaybı yaşadığım için doğuştan işitme engellilerden bir adım öndeydim. Çünkü doğuştan olanlar hem duymuyor, hem de konuşamıyordu. Ben konuşabildiğim ve yazılanları rahat anlayabildiğim için bir adım önden gidiyordum. Ortaokulu başarıyla bitirdikten sonra karışık lisede eğitimime devam ettim. Sonra Sakarya Üniversitesi Makine, Resim Konstruksiyon Bölümü’nü kazandım. Burada okurken en fazla zorlandığım durum normal kişilerle aynı sınıfta olduğumuzdan hocalarımızın ne anlattığını anlayamamaktı.”
Mezun olduktan sonra günlük yevmiye usulüyle bağa bahçeye fındık toplamaya gidiyordum. Hem aile bütçesine katkı sağlama çalışıyordum, hem de harçlığımı çıkarıyordum. Bazen babamla inşaata gidiyor, bazen çıraklık döneminde edindiğim tecrübeyle alüminyum doğramacılarda haftalık çalışıyordum. 2002’de Koç Holding’e bağlı şirkete iş başvurusunda bulundum. Olumlu dönüş yapılmasıyla beraber montaj elemanı olarak işe girdim. 17 yıl oldu ve halen çalışıyorum. Hayatıma her gün yeni şeyler katarak çalışmaya devam ediyorum.”
Tercümanlık yaptı
Daha sonrasında işaret dili hocalığı yaparak işitme engelli vatandaşlara da yardımcı olmayı hedefleyen Metin Türk, hikayesini şöyle sürdürdü: “Bu eğitimi nereden alacağımı internetten araştırmaya başladım. Üyesi olduğum Uluslararası İşitme Engelliler Fedarasyonu Başkanı Pelin Aslan ile tanıştık. Burada federasyon tarafından eğitim aldım ve Türk işaret dili ile uluslarası işaret dili eğitiminden sonra belgelerimi aldım. Daha sonra birçok organizasyonda eğitim verdim. İşaret diliyle tercümanlık yaptım. Şu anda federasyonda başkan yardımcılığı yapıyorum. Deaflympics (İşitme Engelliler) Samsun Olimpiyatları’nda 97 ülkeden gelenlere uluslararası işaret diliyle tercümanlık yaptım.”