Gündem Soma Faciasından Bir Yıl Sonra - Verilen 15 vaatten sadece 5’i tutuldu

Soma Faciasından Bir Yıl Sonra - Verilen 15 vaatten sadece 5’i tutuldu

14.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

››301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma faciasının birinci yıldönümünde gittiğimiz ilçede madenci ailelerinin sürekli vurguladığı ‘Verilen sözler tutulmadı’ ifadesiyle neyi kast ettiklerini araştırdık... ››Facianın ardından işçilerin başlattığı oturma eyleminin bitirilmesi için madencilerle yetkililer arasında Ankara’da geçen görüşmenin tutanakları o gün verilen sözlerin tutulmadığını ortaya koydu...

Soma Faciasından Bir Yıl Sonra -  Verilen 15 vaatten sadece 5’i tutuldu

Türkiye tarihinin en büyük faciasının yaşandığı Soma’da katliamın izini sürmeye çalışırken, her girdiğimiz köy ve ilçede aynı cümleyi duyuyoruz: “Verilen sözler tutulmadı.” İsmini vermek istemeyen madenci aileleri ve madenciler, “Devlet, verdiği sözü tutmalı. Böyle bir şey olamaz” diye isyanlarını dile getirirken, bundan sonraki sürece yönelik umutlarının kırılmasını da sözlerin tutulmamasına bağlıyorlardı.

Ne söz verilmişti
Peki ne söz verilmişti? Hangisi tutulmamıştı? Bu konuyu araştırırken, madenciler ve ailelerinin 22 Mayıs günü, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye ilişkin düzenledikleri tutanak geliyor önümüze. O görüşmeye ait madenciler Eren Malkoç, Engin Sal, Ahmet Arslanbey, Mehmet Fen, Tevrat Çün, Arif Şengül ve Çetin Esmer tarafından imzalanmış zabıtta, şunlar yazılıyor:

İşte o zabıt
“Bizler 22 Mayıs 2014 tarihinde Ankara’ya gelen, başbakanla, bakanlarla ve Meclis’teki siyasi partilerle görüşen 9 kişilik heyetin içinde yer alan, ayrıca Salih Kapusuz’un başkanlığındaki heyet Soma’ya geldiğimde bize verilen sözler tekrar edilip oturma eylemini bitirmemiz istendiğinde oturma eylemini bitiren madencileriz. Kamuoyunda madencilere verilen bazı sözlerden geri dönüldüğünü üzülerek takip ediyoruz. Meclis’teki çalışmalarda göz önünde bulundurulması için biz madenciler gerek Ankara’daki ziyaretlerimizde, gerek Başbakan’ın grup konuşmasında ve Soma’ya gelen heyetin ziyareti sırasında verdiği sözler aşağıdaki gibidir.”

Madenlere inildi
O 15 sözü tek tek incelediğimizde sadece 5’inin tutulduğunu görüyoruz. O 15 söz şöyle:
1. Devlet tarafından denetimler yapılana ve teftiş raporları tamamlanana kadar kimse madenlere inmeye zorlanmayacak. Gerekirse “Önce biz gelip ineceğiz, ondan sonra siz ineceksiniz” denildi.
Aileler, bu sözün tutulmadığını, madencilerin şirketin talepleri doğrultusunda henüz bilirkişi raporu ve TBMM Araştırma Komisyonu raporu tamamlanmadan madene inmeye zorlandıklarını anlatıyor.

Çıkışlar verildi
2. Kimseye bu süre içerisinde çıkış verilmeyecek.
İşten çıkarılmayacak güvencesi Meclis’e sunulan yasa tasarısında güvence altına alınmadığı gibi kasım ayında işçilere gelen bir mesajla 2 bin 800’ü aşkın işçiye çıkış verildi.
3. Maaşlar tam şekilde, eksiksiz ödenecek. Şartlar düzelene kadar gerekirse 7-8 ay devlet maaşları ödeyecek.
Aileler, bu sözün kısmen tutulduğuna işaret ediyor. Maaşların ödenmesinde bazen gecikmeler olduğu ifade ediliyor. Haziran ayından itibaren de maaşlarda prim kesintisi yapıldığı ifade ediliyor.
4. Maaşlar en az 2 bin TL olacak.
Bu söz tutulmadı. Çıkarılan kanunla madencilerin maaşının, “asgari ücretin iki katından az olamaz” hükmü getirildi, böylece madencilerin aldığı maaş bin 500-bin 600 TL civarında olduğu belirtiliyor.
5. Altı maaş ikramiye verilecek.
Bu sözün tutulmasına ilişkin muhalefet vekillerinin komisyondaki girişimleri sonuçsuz kaldı.

Çalışma süresi
6. Kanunda yeraltında günlük 7.5 saat yazan çalışma süresi, 6 saat olacak.
Bu söze yönelik son ana kadar girişimlerde bulunmamasına karşın sözün kısmen tutulduğu belirtiliyor. Kanunda yapılan son düzenlemelerle, bu hükmün eklenmesine karşın fiili olarak madencilerin daha fazla çalışmaya zorlandığı belirtiliyor.
7. Haftalık çalışma saati 36 saati asla geçmeyecek.
Bu sözün de kısmen tutulduğu belirtiliyor. Fiili olarak madencilerin bu süreden daha fazla çalıştırıldığı belirtiliyor.
8. Emeklilik yaşı 55’ten 49’a düşürülecek.
Düzenlemeyle emeklilik yaşı 55’ten 50’ye düşürüldü.

‘Şehit’lik statüsü
9. Ölen madenciler sivil şehit statüsünde sayılacak.
Bu sözün de tutulmadığı belirtiliyor. Sivil şehit olanların yararlandığı bazı hakların, Soma’da yaşamını yitirenlerin ailelerine verildiği ancak madencilere resmi olarak sivil şehit statüsü verilmediği belirtiliyor.
10. Bin 400 TL-Bin 500 TL arasında ölüm aylığı bağlanacak.
Bu söz, tutulan sözler arasında yer alıyor.
11. Ölen madencilerin yakınlarına TOKİ’den ev verilecek.
Bu sözün kısmen tutulduğu belirtiliyor. Konuya ilişkin bir düzenleme yapılmış olsa da, konutların yardımseverlerce toplanan paralardan karşılanacak olması nedeniyle aileler ve muhalefet partileri bu sözün tutulmadığına işaret ediyor.

Ailede 1 kişiye iş
12. Ölen madencilerin yakınlarından 1 kişiye istihdam sağlanacak.
Bu söz tutuldu. Ancak görüştüğümüz aileler bir kişi ile sınırlı bırakılmasından memnun olmadıklarını iletiyor.
13. Resmi tatiller ve senelik izinler yeraltı sigortası olarak yatırılacak.
Bu söz tutuldu.
14. Taşeron sistemi kaldırılacak.
Bu söz, muhalefet milletvekillerinin tüm uyarıları, ailelerin ve madencilerin tüm taleplerine rağmen tutulmadı.
15. Uyar Madencilik’te çalışırken işsiz kalan işçilerin mağduriyeti giderilecek, işçilerin alacağı tazminatlar bir yasa çıkartılarak işsizlik fonundan ödenecek.
Bu söz de tutulmadı.

Haberin Devamı

MADEN FACİALARINDA AİLESİNDEN İKİ KİŞİYİ KAYBEDEN USTABAŞI HİDAYET MERDİM:
Değişen bir şey yok

Kazada yeğenini kaybeden, ağabeyini bir başka maden kazasında kaybetmiş olan ustabaşı Hidayet Merdim, İzmir Kınık’ta, ölen yeğeni Okan Merdim’in evinde o günü ve öncesini anlattı. “Madende hiç değişen bir şey yok” diyen Merdim şunları anlattı:
“Devlet madenleri denetim altında tutsaydı bu ölümler yaşanmazdı. Bizleri zorla Taner Yıldız’ın katılacağı açılışa götürdüler. ‘Ben yorgunum’ dedim. ‘Çıkış veririz’ dediler. Taner Yıldız’a soruyorum, Madem madencinin babasıydı. 2 bin 831 kişi işten çıkarıldı. Taner Yıldız, Recai Berber, Bülent Arınç, ‘İş imkanı sağlayacağız’ dediler. Sus payı verdiler. Bu devlet verdiği sözlerin hiçbiri tutmadı. Biz sadaka istemiyoruz. Tazminat çare değil, biz madenler geri açılsın istiyoruz. Devlet denetimi altında açılsın.
Ramazan Doğru, Soma’yı esir almış. Dedi ki bir gün, ‘Arkadaşlar yarın Başbakan gelecek Manisa’ya. Hepiniz geleceksiniz’. Biz dedik ki, ‘yorgunuz gitmek istemiyoruz’. Zorla götürüldüler. ‘Soma’da AKP’ye belediye başkanı kazandırmazsanız, size çıkış veririz’ dedi. Bizi siyasete bulaştırdılar.”

‘Umutlu olsak ne olur’
Ağabeyi Okan Merdim’i kazada kaybeden 18 yaşındaki Serkan Merdim de “Ağabeyim kazadan iki ay önceden itibaren bitkin gelirdi. 10 Mayıs’ta madene girecektim, ağabeyim, ‘girme, o maden yanıyor’ diye konuştu.
Okan Merdim’in babası Metin Merdim, “13 Mayıs 2014’te ne ise şimdi de o. Büyük oğlum da madenciydi, artık madene inmiyor. Oğlum benden gittikten sonra umutlu olsak ne olmasak ne” diyor.

Haberin Devamı

Kömür karası alın yazıları oldu!
Soma faciasında yakınlarını kaybeden aileler kadar madenden sağ kurtulan işçiler de perişan. Yeterince yardım almadıklarını ve işten atıldıklarını belirten madenciler evlerine ekmek götüremenin acısını yaşıyor...

Faciada şehit düşen madencilerin aileleri bugüne kadar kendilerine ölüm maaşı, yardım ve istihdam konusunda yardımlar yapıldığını ancak verilen bir çok sözün tutulmadığını söyledi. Madenden sağ kurtulan işçiler ise şehit madencilerin aileleri kadar şanslı değil. İşten çıkarılan işçilere bağlanan işsizlik maaşı yakın zamanda kesilecek. Ayrıca faciadan sağ kurtulan işçiler, kendilerine eylemlere katıldıkları gerekçesiyle ya da başka bahaneler uydurulup iş verilmediğini iddia ediyor. Şehit yakınları ve işsiz kalan madenciler Milliyet’e şunları anlattı:

‘Eylem yaptın almayız’
Sefa Köken (30): Faciadan sağ kurtulan işçilerden biriyim. Bir yıldır işsizim. Sadece 6 ay maden şirketinden maaş alabildik. Kasımda işten atıldık. Aldığım işsizlik maaşı bu ay kesilecek. Ben hakkımı aradım, sesimi duyurmak için sokağa çıktım. İş başvurularımda yüzüme ‘Eylem yaptın, seni işe alamayız’ diyorlar. Kredi borçlarımdan telefonumu arayan banka kısa zaman içinde evime haciz yapılacağını söyledi. İşimizi, ekmeğimizi aldılar. Somalı madenci, açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor.
Hasbil Demir (32): Faciadan sağ kurtuldum. Biri 5, diğeri 2 yaşında iki çocuğum var. Kasım ayında işten çıkarıldık. AFAD’da toplanan paralardan biz de yardım isterdik. Ancak faydalanamadık. Yetkililerin bizi malulen emekli etmesi ya da kendi bünyasinde istihdam etmesi belki bir nebze olsun bizi mutlu ederdi. İşsizlik maaşım temmuzda kesilecek. Madenden sağ kurtulanlara hiçbir yerde iş verilmiyor. İş çıkarsa yeniden madene gireceğim.

‘Açlıktan ölelim mi?’
Muhammet Çetin (27): Faciadan sağ kurtuldum. Kasıma kadar maaş aldım ancak sonrası işten atıldık. Çok iş bilen biri değilim. Vardiya amirleri beni yanlış yönlendirdiği için işsizlik maaşından da faydalanamadım. İş arıyorum ancak bu madenden sağ çıkanlara hiçbir yerde iş vermiyorlar. Çeşitli sebepler üretiliyor. Bunun kasten yapıldığını düşünüyorum.
Satılmış Cin (36): Madenden sağ çıktım ama sonrasında sorunlar yumağından kurtulamadık. Bu madenden sağ kurtulanlara her yer anlaşmış gibi iş vermiyor. Ay sonunda işsizlik maaşım kesilecek. Üç çocuğum var, evim kira. Açlıktan ölmemizi mi istiyorlar.
İlker Kara (29): Babam Nurettin Kara, faciada yaşamını yitirdi. Bayram geldiğinde, eve gittiğimde babam yok. Bunun acısını hiçbir şey hafifletmez. Bugüne kadar devlet tarafından verilen maaşın yanı sıra AFAD tarafından 156 bin, Federasyon tarafından 20 bin TL para elimize geçti. Yine istihdam sözü verilmişti. Bu ayın 20’sinde atamam yapılacak. Bizlere ev verileceği söylendi. Bu evlerin nerede yapıldığını bilmiyorum. Keşke babam başımızda olsaydı ve babasız bir yıl geçirmeseydim.

‘Para pul umurumda değil’
İsmail Çolak (52): Faciada oğlum Uğur Çolak’ı kaybettim. Daha 26 yaşındaydı. Hayalleri ve umutları vardı. Bugüne kadar AFAD’tan ve Federasyon’dan toplam 176 bin TL yardım aldık. Bir de gelinime ölüm maaşı bağlandı. Ayrıca gelinime devlet tarafından istihdam sağlandı ve şu an çalışıyor. Söz verilen konutların verilmesini bekliyoruz. Hiçbir yardım içimizdeki acıyı söndüremez. Sorumluların yargılanmasını istiyorum. Para pul umrumda değil.

‘Belki gelir diye bekliyorum’
Gülten Kavas (37): Faciada eşimi kaybettim. Hâlâ yolunu gözlüyorum. Belki çıkar gelir diye. Yollarda el ele tutuşan insanları görünce boynumu eğiyorum. Çocuklarım ‘baba’ kelimesini duyunca boyunlarını eğiyor. Yaşayan ölü oldum. Şu an ölüm maaşı alıyorum. Devlette işe girme hakkım var. Onu kullanmayacağım. Çocuklarım büyüdüklerinde onlar kullansınlar. İki çocuğum var ve çocuklarıma burs bağlanmasını istiyorum.
ENDER ALDANMAZ Soma

Haberin Devamı

YARIN: MADENE MAHKUM İLÇELERDE DENETİM OLMADAN YENİ MADEN OCAKLARI AÇILIYOR. UYAR MADENCİLİK MAĞDURLARI HAKLARINI BİR TÜRLÜ ALAMIYOR.