GündemSon dakika: Bolu'daki otel yangınında istenen cezalar belli oldu

Son dakika: Bolu'daki otel yangınında istenen cezalar belli oldu

17.05.2025 - 16:39 | Son Güncellenme:

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 78 kişinin öldüğü Grand Kartal Otel yangınına ilişkin 13 kişi hakkında 1998'er, 19 kişi hakkında da 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangınına ilişkin aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 13 şüpheli hakkında 1998'er yıla, 19 şüpheli hakkında ise 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle kamu davası açıldı.

Haberin Devamı

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangın nedeniyle 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin de yaralandığı olaya ilişkin iddianamesini tamamladı.

İddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye Eri İrfan Acar'ın meydana gelen olaydan "olası kastları ile sorumlu oldukları" belirtildi.

İddianamede 13 kişiye, 78 kez "olası kastla öldürme" suçu ile "olası kastla kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi.

Haberin Devamı

Başsavcılıkça hazırlanan iddianamede, otelin teknik personelleri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ile Muharrem Şen, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları istenildi. İddianame, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Öte yandan, yangına ilişkin haklarında soruşturma izni istenen Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerine ilişkin süreç devam ettiği için dosyaları mevcut soruşturmadan ayrılarak, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başka bir esasa kaydedildi.

 YANGININ BAŞLANGICI VE YAYILMASI

Haberin Devamı

İddianameye göre, olay gecesi otelin kahvaltı şefi Faysal Yaver, otelin dördüncü katında bulunan restoranda "grill plate" isimli elektrikli ızgarayı açtı. Yangının başlangıç anına kadar açık kalan cihazın, 3 termostatından ortada yer alan termostatın aşırı korozyona uğraması nedeniyle görevini yapmadığı ve bu sebeple cihazda aşırı ısınma gerçekleştiği belirlendi.

Cihazdaki ısınma nedeniyle ızgara iletkenlerinde var olan aşınma ve yaşlanma gibi etkilerle kısa devre meydana geldi. Kısa devrenin akım kesici koruyucu elemanlar tarafından giderilememesi üzerine cihazın ızgara bölümündeki hayvansal yağların buharlaşması-yanması ile saat 03.17'de "showroom" diye tabir edilen "grill plate" cihazından küçük bir parlama ile iç haznenin alev almasıyla yangın başladı.

Yangın, 03.24'te "grill plate" haznesinden yakınında bulanan çöp kovasına ve oradan da LPG sağlanan hortuma sıçradı. Alevlerin hortumu eriterek LPG gazını yakmasıyla aşırı hızlanan yangın 03.26'da "kontrol edilebilir sınırların üstüne çıktı" ve alev rengi de mavileşmeye başladı. Sonrasında da tavanda kullanılan vernikli OSB ve ahşap dekorasyonda hızla gazlaşmaya, gazlaşma da aşırı dumanlanmaya ve hızla yanmaya sebebiyet verdi.

Haberin Devamı

Yangının ilk başladığı alandaki malzemelerin yapısı ve LPG'nin yanında mutfak personelinin kaçış için kullandıkları kapalı otoparka açılan kapıyı açık bırakmaları da yanmayı hızlandırdı. Ayrıca, merdiven ve asansör yapılarının yetersiz ve hatalı olması, gaz tahliyesi sisteminin bulunmaması nedeniyle yanıcı ve zehirli gazların hızla otelin üst katlarına yükselmesi, tüm koridorların zehirli duman ve yanıcı gazlarla dolmasına neden oldu.

Binanın yapısal elemanları arasında bulunan "ahşap lambri ve kaplamalar" da yangın sonucu oluşan yüksek sıcaklıktan ve ısıdan etkilenirken, pencere camları ani artan ortam sıcaklığının etkisiyle patlayarak gazları bina dışına taşıdı. Bu olay, binanın dış yüzeyinde bulunan ahşap giydirme malzemesini tutuşturarak alevlerin dış cephede yükselmesine yol açtı.

Haberin Devamı

Otelin "acil durum eylem planının yetersiz olduğu" bildirilen iddianamede, şu tespitler yer aldı:

"Otel için acil durumlar arasında yangın hususunun da belirlendiği ancak düzenlenen acil durum eylem planının yetersiz olduğu, oluşturulan afet yönetim planında belirlenen yangın ekibi ve yangın durumundaki ilk yardım ekibinin yetersiz, tecrübesiz, eğitimsiz kişilerden oluşturulduğu, acil durum eylem planının içerik olarak da yetersiz olduğu, personele otelde yangın eğitimi verilmemesi nedeniyle personelin ne yapacaklarını bilemedikleri aksine otopark ana kapılarını açmaları nedeniyle yangının hızlanmasına neden oldukları, yangının büyüme aşamasında resepsiyon görevlisine ulaşan sesli veya görsel bir otomatik uyarının olmadığı, bu nedenle yangına görevli personelin müdahale edemediği gibi farkında olmadan yangının hızlanmasına neden olacak davranışlarda bulundukları anlaşılmıştır."

İddianamede, yangın gecesi otel mutfağında dört personelin sabah kahvaltısı hazırlamak için çalıştıkları, yangının ilk olarak 03.24'te fark edildiği, fark eden personelin diğer personele haber verdiği, ardından mutfak bölümünden ayrıldığı, 03.26'da jandarmanın, 03.27'de de 112 Acil Çağrı Merkezi'nin arandığı tespitlerine yer verildi.

BAKAN TUNÇ'TAN AÇIKLAMA

İddianameye ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan da bir açıklama geldi. Bakan Tunç, "Bolu Kartalkaya’da 21 Ocak 2025 tarihinde meydana gelen ve 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği otel yangınıyla ilgili olarak Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19'u tutuklu 32 şüpheli hakkında iddianame düzenlenmiştir. Hakkında iddianame düzenlenen kişiler arasında otel yöneticileri, belediye ve il özel idaresi görevlileri, teknik personel, denetim elemanları ve ilgili şirket yetkilileri bulunmaktadır. Ayrıca bilirkişi raporunda sorumlu oldukları değerlendirilen kamu görevlileri hakkında soruşturma izinleri talep edilmiştir. Hepimizi derinden üzen olayın ilk anından itibaren soruşturmanın her aşaması büyük bir dikkat ve hassasiyetle yürütülmüştür. İddianame, mahkemece değerlendirildikten sonra yargılama süreci de titizlikle yürütülecektir. 78 canımızın hayatını kaybetmesine neden olan bu elim olayda sorumluluğu bulunan kişilerin hak ettikleri cezaları alacaklarından; bağımsız ve tarafsız yargının adaleti eksiksiz şekilde yerine getireceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Milletimizi derin bir üzüntü ve acıya sevk eden yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum." dedi.

ŞÜPHELİLERİN İFADELERİ İDDİANAMEDE YER ALDI

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangın nedeniyle 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin de yaralandığı olaya ilişkin tamamlanarak Bolu Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede ifadesi yer alan otelin sahibi Halit Ergül'ün eşi Emine Mürtezaoğlu Ergül, eşiyle Grand Kartal Turizm AŞ'yi kurduklarını belirtti.

O dönemde şirket kurulurken 5 kişi bulundurma mecburiyeti olduğundan bu sayıyı tamamlamak adına eşiyle kızları Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu'nu da şirket bünyesine kattıklarını kaydeden Ergül, şirkette başkanvekili olarak yer aldığını ancak bu görevin tamamen evrak üstünde olduğunu, şirketin işleyişi ve idari kısımda görevinin fiilen bulunmadığını, genellikle otele kızları ve torunlarıyla kayak yapıp zaman geçirmek için gittiklerini, şirket ve otel yönetiminin eşi Halit Ergül ve damadı Emir Aras'a ait olduğunu savundu.

Oteldeki yangına ilişkin tedbirleri, otelin yapısal sıkıntıları, personel eğitimi gibi hususlardan bilgisinin olmadığını iddia eden Ergül, olay günü 6'ncı katta 6018 numaralı odada kaldığını, saat 03.32 sıralarında koridorlardan gelen seslerine uyandığını, odadan çıktığında yoğun dumanla karşılaştığını ve derhal odanın kapısını kapattığını anlattı.

Ergül, otelde bulunan kızı Ceyda'nın arayıp yangını söylediğini, kendisinin de ona ve diğer kızına odalarındaki camları kırmalarını ilettiğini aktararak, "Sonraki süreçte yangında panik hali mevcuttu. Odadan ayrılmadım, bulunduğum odanın camına otel çalışanları merdiven uzattı ve odadan bu sayede çıktım. Önceden haber verilip erkenden otelden ayrılmam gibi husus söz konusu değildir. Yangından son derece üzgünüm ancak bu konuda yükümlülüğüm bulunmamaktadır. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

"UYANDIĞIMDA ODADA DUMANIN SIZMIŞ OLDUĞUNU GÖRDÜM"

Otelin sahibi Halit Ergül'ün kızı Ceyda Hacıbekiroğlu da otele ortaklığının 16 yaşındayken annesi ve babası tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti.

Ortak olarak evrak üzerinde yer alması dışında şirketin yönetimine ve idari işleyişine katkısının olmadığını savunan Hacıbekiroğlu, şirketle ilgili alınan kararlarda kendisine herhangi hususun sorulmadığını, dolayısıyla otelin inşasından bu yana geçen süreçte herhangi rolünün bulunmadığını öne sürdü.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Hacıbekiroğlu, yangının çıktığı gün iki çocuğu ve yardımcısıyla içten geçmeli 6004 ve 6005 numaralı odada kaldığını, yardımcısının koridorda yoğun duman olduğunu söyleyerek kendisini uyandırdığını aktararak, şöyle devam etti:

"Uyandığımda odada dumanın sızmış olduğunu gördüm. Camı kırmaya çalıştım fakat çift cam olduğundan dıştaki cam kırılmadı. Camın hemen alt tarafındaki sundurmada bulunan tanımadığım bir müşteri, yardım edeceğini söyleyerek camı kırdı. Ardından o sırada sundurmaya çıkmış vaziyette bulunan kayak hocalarına çocukları ilettim ve sundurmadan aşağıya indim. Otel dışına çıktıktan sonra kalan kişilere de elimden geldiğince yardım ettim. Yangında kendi arkadaşlarımı da kaybettim. Bize önceden haber verilip otelden hızlıca ayrıldığımız iddiaları doğru değildir. Yangın sonrası müdahale sırasında da AFAD ekipleri, otoparkta bulunan ve olay yerine sonradan gelen babamın aracının düzensiz şekilde otoparka park etmesi nedeniyle risk oluşturduğunu, burada patlama olabileceğini söylemeleri ve diğer bütün araçlarla çekilmesini istemeleri üzerine o araçlar otoparktan çekildi."

Halit Ergül'ün diğer kızı Elif Aras da tarihini hatırlayamadığı bir zamanda babasının kendilerini yönetim kurulu üyesi yaptığını belirtti.

Otelin işleyişi hakkında herhangi teknik bilgiye sahip olmadığını, İstanbul'da ikamet ettiğini, tatiller ve hafta sonları toplamda 3-4 sefer müşteri gibi otele geldiğini savunan Aras, her ne kadar yönetim kurulu üyesi ise de herhangi imza yetkisinin bulunmadığını ileri sürdü.

Aras, olay sırasında otelin 7. katındaki 7027 numaralı odada eşi ve kızıyla kaldığı bilgisini vererek, şunları kaydetti:

"Saat 03.30 sıralarında koridordan sesler duymam üzerine eşimden bakmasını istedim. Eşim kapıyı açarak koridoru kontrol etti ve yangın olduğunu söyledi. Kızımı alarak hızlı şekilde odadan dışarıya çıktım ve dumanların içerisinden doğrudan 5'inci kata lobi girişine indim. O esnada başka bir çocuk daha gördüm ve onu da alarak dışarıya çıktım. Olayın sıcağıyla ilk anda aklıma gelmese de o an fark etmem üzerine annemi, kız kardeşimi ve yeğenlerimi aramaya başladım. Daha sonra onların camlardan çıktıklarını öğrendim. Olay esnasında koridordaki sesleri duyarak uyandım, herhangi bir şekilde cep telefonundan kimse aramadı. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."

"YANGIN EĞİTİMİ ALMADIM"

Otelin resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, olay tarihinde gece nöbetçisi olduğunu, masanın sallanması nedeniyle deprem meydana geldiğini sandığını anlattı.

Mutfak çalışanının "Yangın var" diye bağırması üzerine olaydan haberdar olduğunu belirten Çetin, yangın eğitimi almadığını ve yangın tatbikatı yapılmadığı için panikleyerek donduğunu, resepsiyon içerisinde de ikaz veya alarm paneli bulunmadığını, bu konuda kendisine bilgi verilmediğini savundu.

Resepsiyona yakın alarm butonu bulunmadığını, olayı öğrendikten sonra saat 03.26 sıralarında 156 jandarma hattını, saat 03.28 sıralarında 112'yi aradığını, resepsiyon şefi ve görevlilerini ile otel müdürü Zeki Yılmaz'ı aradığını aktaran Çetin, "Olay sırasında Emir Bey'in kucağında çocuğuyla ve ailesiyle otelden çıktığını, Zeki Bey, Elif Hanım ve Ceyda Hanım'ın da koşarak otelden çıktıklarını gördüm. Hangisinin ne zaman çıktığını hatırlamıyorum. Resepsiyon bölümünde herhangi ikaz ve alarm paneli bulunmaması ve bu konuda eğitim almadığımdan dolayı kusurum yoktur." beyanında bulundu.

KEŞFETYENİ
Kafa karıştıran sözler! Paylaşımını dakikalar içinde sildi
Kafa karıştıran sözler! Paylaşımını dakikalar içinde sildi

Cadde | 17.05.2025 - 09:08

Almeda, Instagram'dan paylaştığı kafa karıştıran hikayesini dakikalar içinde sildi.

Yazarlar