20.08.2009 - 15:42 | Son Güncellenme:
Latif SANSÜR/KUŞADASI(Aydın) (DHA)
AYDIN’ın Kuşadası İlçesi’ndeki banka şubesinde, geçen 13 Mayıs tarihinde 17 kişiyi 7 saat rehin tutan 28 yaşındaki Serkan Sağlam, ‘Birden fazla kişinin hürriyetini kısıtlama’, ‘genel güvenliği tehlikeye sokma’, ‘işyeri dokunulmazlığını ihlal’ ve ‘silah bulundurma’ suçlarından hakim karşısına çıktı. İddianamede, kendisini ‘Türk halkının sözcüsü’ ilan eden Sağlam’ın amacının, ülkeyi dış güçlere sattığını iddia ettiği AKP hükümetini protesto etmek olduğu ve bankadayken hiçbir şekilde paralara dokunmadığının anlaşıldığı belirtildi.
Kuşadası’ndaki bir banka şubesine girerek 17 kişiyi rehin alan ve 7 saat süren eyleminin ardından polisin operasyonuyla etkisiz hale getirildikten sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Serkan Sağlam’ın yargılanmasına başlandı. Kuşadası 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Serkan Sağlam, geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. Mahkumlar için özel oluşturulan gizli kapıdan içeri sokulan Sağlam’ın ağabeyi ve annesi de duruşmayı izledi. Kuşadası Asliye Ceza Mahkemesi hakimi davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtti. Görevsizlik kararı vererek, dosyayı Söke Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
HÜKÜMETİ PROTESTO İÇİN YAPMIŞ
Hazırlanan iddianamede, Serkan Sağlam’ın eylemi soygun amacıyla değil, ülkeyi dış güçlere sattığını düşündüğü AKP hükümetini protesto etmek amacıyla gerçekleştirdiği yer aldı. Sağlam’ın, AKP’yi protesto amacıyla hazırladığı ve eylem sırasındaki pazarlıklarda TV'lerde yayınlanmasını istediği CD’de herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Yapılan araştırmalarda hiçbir terör örgütüyle de bağlantısı tespit edilemeyen, hazırladığı CD'de kendisini ‘Türk halkının sözcüsü’ ilan eden Sağlam, beklendiği gibi ‘soygun’ değil, ‘birden fazla kişinin hürriyetini kısıtlama, işyeri dokunulmazlığını ihlal, iş ve çalışma hürriyetini engelleme, genel güvenliği tehlikeye sokma, mala zarar verme ve ruhsatsız silah bulundurmakla’ suçlandı, 7 yıldan 30 yıla kadar hapsi istendi. Kuşadası Cumhuriyet Savcısı Abdurahman Dursun Bedir’in hazırladığı iddianamede, dinlenen görgü tanıkları ve rehinelerin ifadeleri doğrultusunda, Sağlam’ın bankadayken hiçbir şekilde paralara dokunmadığı da yer aldı.
‘AKP’YE KİMLER OY VERDİ’ DİYE SORMUŞ
Banka şubesindeki güvenlik kameralarını pompalı tüfekle devre dışı bıraktıktan sonra “Adım isyankar. Eylemimi AKP'yi protesto etmek için yapıyorum” diyen Sağlam’ın, banka personeli ve müşterilere “AKP'ye kimler oy verdi? AKP'den memnun musunuz?” gibi sorular yönelttiği, eylem sırasında arabulucu olarak görevlendirilen Başkomiser Ali İhsan Bulut'la yaptığı görüşmelerde de, “AKP ülkeyi ve cumhuriyeti dış güçlere sattığı için bu eylemi yapıyorum” dediği ifade edildi. Sağlam’ın önceden hazırladığı CD'nin TV'lerde yayınlanmasından sonra eylemi sonlandıracağını söylediği kaydedildi.
‘TÜRK HALKINI KURTARMANIN BAŞKA YOLU YOK’
Savcılığın yaptığı araştırmada ise Sağlam'ın kendi bilgisayarında hazırladığı tespit edilen CD'de “Türk halkının sözcüsü olarak, kendimi ve Türk milletini bu çıkmazdan çıkarmanın başka yolunun olmadığını düşünüyorum. Bunun sonu ne olursa olsun ölümüne gerçekleştireceğim. Şayet olur da isteyerek veya istemeyerek herhangi bir Türk vatandaşına zarar verirsem o kişiden özür dilerim. İnşallah böyle bir şey olmaz. Şahsen böyle bir şeyin gerçekleşmesini istemem. Ama beni mecbur bırakırlarsa bunu hiç gözümü kırpmadan yaparım emin olun” ifadelerinin yer aldığı saptandı.
ECEL TERLERİ DÖKTÜRMÜŞTÜ
Geçen 13 Mayıs’ta, Kuşadası Atatürk Bulvarı üzerindeki banka şubesine elindeki tabancayla giren Sağlam, içerideki 17 kişiyi 7 saat boyunca rehin aldı. Rehinelerin bileklerini plastik kelepçeyle bağlayan Sağlam, gitar kutusundan çıkardığı pompalı tüfekle ateş açıp tüm güvenlik kameralarını devre dışı bıraktı. Personele ve rehinelere yanında getirdiği kayısılarla su veren Sağlam, DHA muhabiri Latif Sansür ile görüşme isteği yerine getirilmeyince İzmir’den gelen Başkomiser Ali İhsan Bulut ile konuşturuldu. Sağlam, önceden hazırladığı CD’nin TV'lerde yayınlanmasından sonra eylemine son vereceğini açıklarken, gazeteci gibi yanına gelen polisler tarafından 7 saat sonra etkisiz hale getirildi. Üzerinde yapılan aramada, kendisinin hazırladığı eylem planı ile tabanca, gitar kılıfında getirdiği pompalı tüfek, dürbün, askeri kamuflaj, bıçak, kar maskesi, hücum yeleği, çok amaçlı bıçak, koli bantları, sprey boya, sakinleştirici şurup, plastik kelepçeler, ilk yardım çantası, silah yağı ve bir miktar kayısı bulundu.