Gündem Suyla birlikte kültürümüz yok ediliyor

Suyla birlikte kültürümüz yok ediliyor

12.08.2010 - 00:45 | Son Güncellenme:

Mesut Yılmaz’ın doğduğu köyde yaşayan amca oğlu Sinan Akçal, Senoz vadisindeki HES’lere karşı nöbette. Senoz için yazılan ağıdı okurken duygulanan Akçal, “Bu su kimsenin malı değil. Sadece suyu değil, kültürümüzü de bitiriyorlar” diyor

Suyla birlikte kültürümüz  yok ediliyor

Rize’de HES’lerin faaliyete girdiği iki ilçe var: Biri, dün Başbakan’ın yeni bir HES açılışı yaptığı İkizdere. Diğeri, Çayeli’ne bağlı Senoz vadisi. Senoz’da Çataldere köyü, eski Başbakan ve bağımsız milletvekili Mesut Yılmaz’ın doğduğu yer.
Kaptanpaşa’dan Çataldere’ye doğru yola koyuluyoruz. Yol üzerinde irili ufaklı HES şantiyeleri, iş makineleri, yolun kenarına yığılmış borular, taş ocakları ve HES karşıtı afiş ve yapıştırmalar göze çarpıyor. Çataldere, muazzam bir yeşilliğin göbeğinde. Ancak bu doğal ortama hiç uymayan bir görüntü var: Vadideki dağları karnıyarık gibi ikiye bölen, kilometrelerce uzunlukta bir boru hattı...
Gariptir, Karadeniz’in başına ne geldiyse yine Karadenizli’den gelmiş. HES’lerin başlangıcı Yılmaz’ın Başbakan olduğu 1998’e rastlıyor. Sınıf arkadaşı Bülent Şemiler, Dünya Bankası’ndan 50 milyon dolar kredi alıp BM Holding adına ilk santralı Çamlıhemşin’de Fırtına Vadisi’ne kuruyor. Fakat Fırtına’daki uzun soluklu hukuki mücadelenin sonunda bu santral kapatılıyor.

Bizi perişan ettiler
Mesut Yılmaz’ın doğduğu ev, Çataldere’nin tepesinde, eski tip bir Karadeniz evi. Eski başbakanın amcaoğlu Sinan Akçal, 2007’de vadide yapımı başlatılan HES’in en ateşli karşıtlarından. Öyle ki, yürütmeyi durdurma kararı alınmasına rağmen şirketin inşaata devam ettiğini görünce, nacakıyla (balta orak karışımı bir alet) nöbet beklemeye başlamış.
1982’de İstanbul’a göç eden Akçal, hem işçi, hem işveren olmuş. Ancak 80 yaşındaki annesine 10 bin lira verilip arazinin bir bölümünün istimlak edildiğini duyunca her şeyini bırakıp köye dönmüş: “Anama 10 bin lira verdiler, ama 100-150 bine kadar çıkıyorlar. Köylüler için bunlar büyük paralar!”
Bir HES’in yapılabilmesi için belli bir prosedür izleniyor. Her şeyden önce şirketler, köyde bir “bilgilendirme toplantısı” düzenlemek zorunda. Bazen işbirliği yapan muhtarlar aracılığıyla köylüler ikna ediliyor. Bazen de köylünün rızası dışında arazisi kamulaştırılıyor. Halkın kafası karışık, çünkü santralı yapan şirket ‘iş vereceğim’ diyor. Fakat şantiye bittiği anda hepsi işsiz kalıyor.
Senoz’da bilgilendirme toplantısı yapılmamış. Hatta Senoz Derneği’nin açtığı davada “iptal” kararı çıkmasına rağmen faaliyet devam etmiş. İşte Akçal’ın nacakıyla devreye girdiği nokta bu: “Lanet olsun, bizi perişan ettiler! Su boşa akıyor zihniyetiyle davranıyorlar ama bu su kimsenin değil. Ne pahasına olursa olsun sokmayacağız. Beni her gün tehdit ediyorlar ama bu işe kellemi koydum. Kışın karda iş yapan dozerlerin yanına giden anama ‘seni burayı gömeriz, üzerine toprak atarız’ demişler.”

Arıcılık bitiyor
Akçal’ın tek derdi su değil. “Bir kültür yok oluyor, arıcılık bitiyor. Derenin en tatlı yerinde regülatör yapıyorlar, kaynak kesiliyor. Biz dereden beş tane benekli kırmızı alabalığı tutacak olursak, devletin verdiği ceza 700 lira. Yapılan santral yüzünden ölen balık sayısı 25 bin! Adam çimento harcını bile dereye döküyor. 1200 yıllık çeşmeyi, mezarlıkları bile yıktılar. Armudumuz azaldı, yetişmez oldu!” diye isyan ediyor.
Sinan Akçal bizi Gürgenli Nine’nin türküsüyle uğurluyor:
Mezre’den inerduk Tuthul’e
Oti bol olurdi
Onbeş senedur Tuthul’e
Gidemadum (?)
Tuthul kayboldi karişti ormane
Altini kazdile beyuk boruler kodile
Derenun suyini alacekle uriye.

Haberin Devamı

Suyla birlikte kültürümüz  yok ediliyor


Sinan Akçal, vadideki dağları karnıyarık gibi ikiye bölen boru hattının önünde...

%5
HES’ler tamamlandığında toplam elektrik talebini karşılayacağı oran

Suyla birlikte kültürümüz  yok ediliyor

‘EYLEMCİLER DOĞU KÖKENLİ’
Karadeniz’deki HES inşaatlarıyla ilgili bir enerji şirketinden ilginç bir mail aldım. Orya Enerji adına, mühendis Erol Ünal imzalı 28 no’lu raporda, HES karşıtı eylemleri düzenleyenlerle ilgili ayrılıkçı gözlem ve yorumlar yapılmasını dikkate şayan buldum. İnsanların piknik düzenleyip evlerde misafir edilmesinin fişlenmesi garip.
İşte rapordan bazı satırbaşları:
- 19.06.2010 C.ertesi günü, İstanbul’da bir yabancı şirkette çalışan Cide doğumlu Erdinç A. başkanlığında “Cide Loç Vadisi Koruma Platformu” denilen gurup Cide Hükümet Konağı önünde (piknik) görünümü altında bir toplantı düzenledi.
- Bu toplantıya isimlerini tesbit edebildiğimiz aşağıdaki dernek ve gruplar katıldı. Bu grupların tamamı, özellikle Karadeniz’e sınır HES projelerini yasa dışı eylemlerle engellemeyi amaçlamış ve özellikle doğu kökenli kadın-erkek katılımcılardan oluşmaktaydı.
- Toplantıya yaklaşık 150 kişi katıldı. Katılanların Cide’de oturan birkaç kişi dışında tamamının Cide dışından gelmiş bu amaçlı eylemlerde sürekli yer alan profesyonelleşmiş kadın-erkek gruplardan olduğu gözlemlenmiştir.
- Eylemci gurup Cide’de ana yolda yürüyerek belediye meydanında gösteri yaptı. Cidelilerin ilgi göstermediği bu toplantı sloganlar atılıp, halay çekilerek son buldu.
- Aynı gün bu gruplar Saat 17:00’de Cide’den ayrılıp baraj bölgesine gittiler. C.tesi günü gecesi bu eylemci grupta yer alan yabancılardan 10 kişiyi Erdinç A., 15 kişiyi Zafer K. muhtelif evlerde misafir ettiler.

Haberin Devamı

Suyla birlikte kültürümüz  yok ediliyor


Sinan Akçal’ın annesi Hilmiye Hanım, 81 yaşında. “Bizi cöz ettiler kizim” diyor. Bize nazar değdirdiler manasında...

SENOZ’DA NELER OLDU?
- Senoz vadisinde 14 HES projesindan dördü yapım aşamasında. Bir tanesi çalışır durumda.
- Senoz’da Uzundere santral inşaatı başladığında muhtarlar, sit alanı ilan edilsin diye mahkemeye başvurdu. Ancak ‘süren santral inşaatları ve taşocakları bölgedeki doğal yapıyı bozduğu için’ bu talep reddedildi.
- Çalışırsa 43 megavat kurulu güce sahip olacak Uzundere santralı, Senoz Vadisi’nin Çataldere köyünde. Mahkeme 24 Mart 2009’da santralla ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu iptal eti, proje hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
- Karadeniz Enerji, HES inşaatı sırasında bölgede heyelan riski oluştuğunu ileri sürdü ve çalışma yapmak için Rize Valiliği’nden özel izin aldı. Senoz Vadisi’ni Koruma Platformu suç duyurusunda bulundu.
- İletim hatlarından 154 bin megavolt geçiyor. Yerleşim alanlarından 600 metre uzakta olması gerekirken evlerin 50 metre yanına dikiliyor.
- Santralın iş yapmadığı her gün 90 bin dolar zarar ettiği söyleniyor.

Haberin Devamı

Suyla birlikte kültürümüz  yok ediliyor

YARIN: Fırtına vadisinin kahraman avukatı Yakup Okumuşoğlu...
Ekvator prensipleri ne anlama geliyor?