12.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
1950'li yıllarda tam bir Mike Hammer çılgınlığı yaşanır. ABD'li yazar Mickey Spillane'in yazdığı Mike Hammer kitapları, inanılmaz satış rakamlarına ulaşır. Çağlayan Yayınevi, Spillane'in tüm Mike Hammer kitaplarını, F.M. İkinci'nin yani Kemal Tahir'in çevirisiyle yayımlar. Ne var ki Spillane, 6. kitabın sonunda, Mike Hammer kitabı yazmaya ara vereceğini açıklar. Fakat okuyucu ısrarla ünlü dedektifin maceralarını beklemektedir. Bu durum karşısında yayınevi Kemal Tahir'den yeni maceralar yazmasını ister. Ekonomik sorunlar yaşayan yazar da bu teklifi kabul eder. Tahir tam dört adet Mayk Hammer macerası yazar. (Küçük bir not: Kemal Tahir'in kahramanı Mayk Hammer, Spillane'in kahramanı Mike Hammer olarak geçer!) Bu ay yayımlanan ve ilk baskısı 1954'te yapılan "Derini Yüzeceğim", Kemal Tahir'in yazdığı ilk Mayk Hammer macerası. Tahir'in tüm kitaplarının telif hakkını 2005'te, Kemal Tahir Vakfı temsilcisi ONK Ajans'tan satın alan İthaki Yayınları, önümüzdeki günlerde diğer Mayk Hammer maceralarını da yayımlayacak. "Derini Yüzeceğim"i yayına hazırlayan Ömer Türkeş, Tahir'in Mayk Hammer karakterinin orijinal Mike Hammer'dan daha farklı olduğunu söylüyor. Türkeş, iki kahraman arasındaki farkı şöyle anlatıyor: 52 yıl sonra yeniden "Orijinal Mike Hammer'dan çok daha insani bir Mayk Hammer, Kemal Tahir'inki. Spillane'in karakteri daha maço ve kötü bir karakter. ABD'nin o dönemde yükselen muhafazakârlığının sözcüsü olarak inmiş yeryüzüne. Kemal Tahir'in Mayk'ı ise iyilerin yanında. Irk ayrımına karşı, insani yönüyle çok daha iyi. Yazarlığının olabilecek inceliklerinin birçoğunu gösterir Tahir bu romanda. Kurgu yeri sağlamdır, karakterler düzgündür. Hoş bir Mayk Hammer ile karşı karşıyayız.""Amacımız, üzerinde Kemal Tahir adının bulunduğu her şeyi yayımlamak" diyen İthaki Yayınları Editörü Ahmet Öz, her ay bir Mayk Hammer'ı kitap vitrinlerine çıkaracaklarını söyleyerek şöyle devam ediyor:"Kemal Tahir'in Mayk Hammer dışında iki polisiyesi daha var. Biri "Merhaba Sam Krasmer", ki bu kitap Tahir'in bütünüyle kendisinin yarattığı özgün bir karakteri anlatır. Diğeri de F.M. Duran adıyla yazdığı "Gangsterler Kraliçesi". Bu iki kitabı da Mayk Hammer kitapları yayımlandıktan sonra basacağız." 'Maço bir karakter' POLİSİYE YAZARLARI YORUMLADI: Osman Aysu: Kemal Tahir bence asla bir polisiye roman yazarı değildi, ama Mayk Hammer furyasının neticesinde, biraz da maddi mülahazalarla bu romanları yazdı; o devrin polisiye roman anlayışına uygun olarak. 1947'den sonra bir değişime uğradı polisiye romanlar; muamma türü ortadan kalkmış ve polisiye romanda yeni bir cereyan başlamıştır ki, bu da aksiyona dayanan bir türdür. Amerika'da bu işi ilk defa Mickey Spillane'in romanlarında görüyoruz. Şahsi kanaatim, Tahir, polisiyede pek de başarılı olamamıştır. Ama şunu da itiraf etmek gerekir ki, bir taklit bile olsa yerli polisiyemize yeni bir görüş açısı ve hareket getirmiştir. Celil Oker: Tahir ve Afif Yesari'nin Mayk Hammer kitaplarını bacak kadar çocukken okuyan, işin farkına vardığımda müthiş eğlenen, hâlâ kütüphanemdeki yırtık pırtık kopyaları zaman zaman elden geçiren biri olarak bu yeni yayınları müthiş bir heyecanla karşılıyorum. İlk duyurulan kitaplar bende var, karşılaştırmak mutlu edecek beni. Kapaklarda yapıldığını anladığım vefa gösterisi ayrıca övgüye değer. Eklemeden edemeyeceğim, Spillane'in orijinal kitaplarındaki "edebi" yaklaşım, zannedildiği kadar düzeysiz değildir. Yaptığım işin kökenlerinde var olan ustaları saygı ve sevgiyle anıyorum. Tahir'in o kitapları yazması, bir Türk yazarım da böylesi bir polisiyeyi bütün kalıpları ve tadıyla yazabileceğini göstermiştir. Bundan benim de cesaret aldığımı söylemek doğru olur. Esmahan Aykol: Bizim evde polisiye okuru annemdi, Mayk Hammer kitapları da onun kitaplığındaydı. Okulda İngilizce öğreniyordum ya, Mike'ın "Mayk" diye yazılması ya da Rose'un "Roz" diye, sinirime dokunuyordu. 10, 11 yaşındayken bu işin ideolojisi umurumda değildi de, kitsch gibi geliyordu. Hem Mayk Hammer çok maçoydu. Sonradan Kemal Tahir'in yazdığını bilerek okuyunca komik geldi bütün bunlar. "Derini Yüzeceğim" piyasaya çıktığı ilk gün evde hasta yatıyordum, telefon üstüne telefon ettim; kitabı getirttim bir an önce okumak için. '50'lerde bir Türk'ün kafasındaki New York resmi çok ilginç geldi bana yeniden okurken. Durmadan viski içiliyor, meyhanelere gidiliyor, türkü çığırılıyor, çılgın bir hayat... Çeteler, kötü adamlar, güzel kadınlar... Mayk Hammer Türk edebiyatında kült, bundan sonra eleştirmenin anlamı var mı? Bence yok. Hatta aslında daha iyi olmakla "itham" edilmesinin anlamı da yok. Çok güzel okunuyor. Hem de eğlendiriyor. Kitapları cesaret kaynağı oldu