Tarlabaşı’nın yardım meleği

Beyoğlu Tarlabaşı’nda Urfalı Mehmet olarak tanınan Mehmet Yeralan (48), dünyanın birçok ülkesinden Türkiye’ye çalışmak için gelen ihtiyaç sahibi göçmenlere yardım eli uzatıyor. Türkiye’de yaşayan göçmenlerin en büyük problemlerinden biri sağlık hizmetlerinden yararlanamamak. 8 yıldır sağlık problemi yaşadığı için kendisine başvuran göçmenlerin sağlığına kavuşması için Tarlabaşı Platformu ile birlikte mücadele eden Yeralan, “Dini, rengi, ırkı ne olursa olsun bütün mücadelemiz bir insanı sağlığına kavuşturmak” diyor.

‘20 hasta var’

“Başı ağrıyan kapımı çalıyor” diyen Yeralan şunları söyledi: “Göçmen Sağlığı Merkezi yetersiz kalıyor. Ağır bir hastalık olduğunda müdahale edemiyorlar. Daha kapsamlı bir hastaneye yatırmamız gerekiyor ancak hastanelerin masraflarını karşılayamıyoruz. Başı ağrıyan kapımı çalıyor. 7-24 kapımız açık. Rabbim hepimizi insan yaratmış ayrım yapmadan herkes bir birine sahip çıksın. Bu gençlerin çoğu futbolcu olmak ya da Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidebilmek hayaliyle geliyorlar. Hayalleri suya düşünce burada 12-13 saat ağır işlerde çalışmaya başlıyorlar. Şu an tedavi gören 15-20 hastamız var. Bunların bazıları iyileşti, bazıları ayakta tedavi görmeye devam ediyor. En ağırı 38 yaşındaki Nijeryalı Timothy. Bir tekstil fabrikasında 12-13 saat kötü koşullarda çalışmış. 3 aydır bizde kalıyor. 2 ayağında da ödem oluşmuş hareket edemiyor. Tüm ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Hematoloji bölümüne yatması gerekiyor ancak buna imkanımız elvermiyor. Arkadaşımızı sağlığına kavuşturabilmek için destek bekliyoruz. Sonuçta o da bir insan. Maria’da 4 çocuğunu okutabilmek için Türkiye’ye çalışmaya gelmiş. Burada bir bisiklet fabrikasında çalışırken Tüberküloz’a yakalandı. Onunda tüm ihtiyaçlarını biz karşılıyorduk. Ciğerleri su toplamıştı. Onu Süreyyapaşa’ya yatırdık. İnsan Sağlığı ve Eğitim Vakfı (İNSEV) Maria’ya yardım elini uzattı. Masraflarını onlar karşılıyor.”

‘Daha iyi bir yaşam için geldik’

Türkiye’ye daha iyi bir yaşam için geldim diyen Oghenevwegba Timothy Golah, “İngilizce ve Fen dersleri vererek hem para kazanmak hem de ikametgâh almak istiyordum. Bunlar olmayınca Kasımpaşa’da bir tekstil fabrikasında çalışmaya başladım. Buraya geldiğimde sağlığım yerindeydi. Bana çalışırken sürekli çabuk ol diyorlardı. Çalıştığım fabrikadaki makinenin pedallarına basmaktan 3 aydır yürüyemiyorum. Şu an hiçbir şey yapamıyorum” ifadelerini kullandı.