10:05Genetik Mühendisliği'nin sınır tanımadığı günümüzde, Türkiye'de de genetik yolla üretilen tarım ürünlerinin tanıtılması ve daha sonra tüketimi için referanduma gidilmesi önerildi.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Babaoğlu, Türkiye'nin tarım konusunda Avrupa'yı oldukça geriden takip ettiğini söyledi.
Avrupa ülkelerinde 20 yıl önce çözüme kavuşturulan hormonlu tarım ürünü konusunun Türkiye'de yeni tartışılmaya başladığını belirten Doç. Dr. Babaoğlu, ''Biz bu tartışmaları yaparken Avrupa ülkeleri aldı başını gidiyor. Artık, (hormonlu mu, hormonsuz mu iyi?) tartışmasını bırakıp ileriye bakmalıyız'' dedi.
Gen biliminin sınır tanımadığı günümüzde hemen tüm tarım ürünlerinin Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizma (GDO) yoluyla üretilmeye başlandığını ifade eden Doç. Dr. Babaoğlu, şunları kaydetti:
''Artık
dünya bunun tartışmasını yapıyor. Gen transferi alanında oldukça önemli adımlar atılan ABD'de bir bakteriden alınan BT geni, mısıra aktarıldı. BT geni koçan kurduna karşı zehir etkisi yapan bir enzim üretiyor. Bu nedenle koçan kurdu mısıra zarar veremiyor. Bu yolla ABD sadece mısırdan milyonlarca
dolar ek gelir sağlamaya başladı. Kurda karşı ilaç kullanılmadığından maliyet de oldukça düştü.'' Doç. Dr. Babaoğlu, bunun yanı sıra İsrailli bilim adamlarının tüyün çıkmasını önleyen bir geni tavuklara aktardığını ve çıplak tavuk üretmeye başladığını vurgulayarak, bu tavuğun sağlığa hiçbir zararı olmamasına karşın
yüzde 40 daha ucuza satıldığını söyledi.
ABD'nin ürettiği ürünlerin yüzde 70'inin gen transferi yoluyla elde edilip çoğaltıldığına işaret eden Doç. Dr. Babaoğlu, şöyle devam etti:
''Bazı Avrupa ülkeleri ve organik tarımcılar GDO yoluyla üretilen gıdalara karşı çıkarken, bazıları olumlu buluyor. Genetik yolla üretilen tarım ürünlerinin, zararlılara karşı geliştirilmesi nedeniyle sağlık açısından bir sakıncası bulunmuyor. Bu nedenle, 15 Avrupa ülkesinde referanduma bile gidildi. Bazıları kabul etti, bazıları da GDO gıdaları ülkesine sokmaya izin vermedi.'' Türkiye'de de bu yolla üretilen gıdaların tanıtımının yapılması gerektiğini bildiren Doç. Dr. Babaoğlu, ''Bırakın çiftçiyi üst düzeyde bile GDO'nun ne olduğunu bilen yok. Üst düzeyden başlayıp çiftçi ve halka genetik yolla üretilen tarım ürünleri anlatılmalıdır. Halka, tüysüz mü yoksa tüylü mü tavuk tüketmek istediği sorulmalı, ona göre hareket edilmelidir'' görüşünü savundu.
Doç. Dr. Babaoğlu, Türkiye'de de koçan kurduna karşı mısırın, tüysüz tavuğun üretilebileceğini ifade ederek, tanımının ardından referanduma gidilmesi ve tüketilecek gıdanın özelliklerinin belirlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.