GündemToplumdan topluluğa dönüş: HİNDİSTAN’IN GİZEMİ - Kapitalist çağdaşlığa karşı alternatif bir yaşam tarzı

Toplumdan topluluğa dönüş: HİNDİSTAN’IN GİZEMİ - Kapitalist çağdaşlığa karşı alternatif bir yaşam tarzı

16.06.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Geçtiğimiz şubat-mayıs aylarında Hindistan’ın güneyindeki Chennai şehrinde yaşadım. Şehrin, ‘uluslararası bir nahiye’ olarak tanımlanan Auroville bölgesindeki en büyük amaç, barış ve gelişen bir uyum içerisinde insanlığın birliğini oluşturmak için tüm maddesel ve ruhsal olanakları kullanarak bir arada yaşamak

Toplumdan topluluğa dönüş: HİNDİSTAN’IN GİZEMİ - Kapitalist çağdaşlığa karşı alternatif bir yaşam tarzı

Geçtiğimiz şubat-mayıs ayları arasında Hindistan’da geçirdiğim üç aylık süre aslında ilk gidişimden çok farklı geçti. Zamanım, yaklaşık üç ay boyunca Hindistan’ın güneyindeki Tamil Nadu eyaletinde Auroville denen ilginç bir yer ve civarında geçti.
Daha önce beni bu kadar heyecanlandıran, düşündüren, kültürü, dini ve renkleriyle büyüleyen, özellikle ruhani anlamda ilham veren bir coğrafyada yer almamıştım. Kadınların giydiği rengârenk sariler ve burunlarına, kulaklarına, el ve ayak parmaklarına, bileklerine taktıkları altın takılar, insanların yüzlerine sürdüğü renkler, iletişim biçimleri ve jestleri, yemeklerinin baharatları, her yerde tütsü yakılması, yemek yeme biçimleri, hayvanlar ve doğayla olan ilişkileri her şey hayatımda o zamana kadar alıştığım ve anladığım kültürel ve medeni süreçlerden o kadar uzaktı ki.
Bu seferki gidiş amacım kadın bazlı kırsal kalkınma projeleri yapan Auroville Village Action Group (AVAG) adında bir sivil toplum kuruluşuyla (STK) çalışmaktı. AVAG Auroville’in biraz dışında yer alıyor ve orada kısa vadeli gönüllü çalışanların çoğu da oradaki zamanları boyunca Auroville’in içinde yaşıyorlarmış.
Auroville’in adını ve hakkında birkaç şeyi daha önce oraya gidip bir ay geçirmiş bir arkadaşımdan duymuştum. Fakat hakkında çok şey bilmiyordum. Dolayısıyla yola çıkmadan birkaç şey araştırdım.

Haberin Devamı

Toplumdan topluluğa dönüş: HİNDİSTAN’IN GİZEMİ - Kapitalist çağdaşlığa karşı alternatif bir yaşam tarzı

‘Yoksulluğu gördüm’

Toplumdan topluluğa dönüş: HİNDİSTAN’IN GİZEMİ - Kapitalist çağdaşlığa karşı alternatif bir yaşam tarzı

25 Ocak 2013 tarihinde İstanbul’dan Hindistan’ın güneyindeki Chennai şehrine uçtum. Tamil Nadu eyaletinde bulunan Chennai’a iki buçuk saat uzaklıkta, kendini ‘international township’, yani ‘uluslararası bir nahiye’ olarak tanımlayan Auroville’e vardım. Bu, Hindistan’a yaptığım ikinci yolculuk oldu.
Daha önce 2011’in haziran ayında bir arkadaşımla Hindistan’ın kuzeyini, özellikle Ganj nehrinin güney kıyılarından Himalaya dağlarında Nepal’in sınırına kadar olan coğrafyayı gezmeye gitmiştim. İlk kez Türkiye’nin doğusuna, Türkiye’den yoksul bir ülkeye, bizden daha ‘az gelişmiş’ bir yere gittim.
İyi ki de gitmişim.
2011’in o yaz aylarında orada geçirdiğim dört haftalık kısa zaman diliminde, hayatımda ilk kez gerçek anlamıyla yoksulluğu gördüm. Yoksulluğun getirebileceği sefillik ve çaresizliğin nasıl bir şey olduğunu, çok yakından olmasa da gözlemleyebildim. Yoğun insan kalabalığından dolayı yakın coğrafyaların barındırdığı aşırı gelir uçurumunun şokunu yaşadım ve sonra herkes gibi ben de buna alıştım, görmezden gelmeye başladım. Kalabalık nedir, gürültü nedir, özellikle şehirleşmiş bölgelerde çevre kirliliğinin ulaşabileceği boyutlar nedir bunu gördüm. Kalkınma dediğimiz süreç neden lazım, hayatımda ilk kez insan boyutundan anladım.

Haberin Devamı

Tanınmış bir ‘guru’nun vizyonundan doğmuş

Auroville, Sri Aurobindo adında, 20’nci yüzyılın ilk yarısında insan gelişimi ve ruhani evrimleşme üzerine ciddi miktarda yazmış, Hindistan ve dünyanın çeşitli ülkelerinde takipçileri olan bir gurunun vizyonundan doğmuş. ‘Ruhani ortağı’ olarak tanımlanan ve sadece ‘anne’ diye hitap edilen Mira Alfassa tarafından da 1968’de kurulmuş deneysel bir bölge ve ekolojik şehir. Amaç, bütün ülkelerden insanların tüm mülkiyet, politika, inanç, maddiyat varsayımlarının ötesinde, barış ve gelişen bir uyum içerisinde insanlığın birliğini oluşturmak için tüm maddesel ve ruhsal olanakları kullanarak yaşamak. Sri Aurobindo ve Mira Alfassa’nın yazılarında özellikle bu ‘insan birliği’ fikri çok geçiyor. Buna bağlı olarak, Auroville’in bildirgesinde, özel herhangi birine ait olmadığı, ancak tüm insanlığa ait olduğu yazılır. Auroville tamamen olmasa da Hindistan hükümetinden özerk, kendini yöneten bir yer ve UNESCO tarafından onaylanan bir insanlık gelişimi projesi.
Böyle olunca, bulduklarım hem beni şaşırttı ve heyecanlandırdı, hem de biraz tedirgin etti. Sonuçta bendeki asıl amaç, ruhani bir toplulukta yaşamaya gitmek değil, kırsal yoksullarla çalışmaktı. Fakat görünürde böyle sıradışı, toplumsal deney tadında bir yerde yaşamaktan da çok şey öğrenebileceğimin farkındaydım.
Civardaki kırsal hayattan örnek aldığı basit ve kırsal yaşam tarzını benimsemiş, ama aynı zamanda uluslararası bir topluluk olan Auroville’de vakit geçirerek çevreyle sürdürülebilir topluluk hayatı gelişimi odaklı, kapitalist çağdaşlığa alternatif bir yaşam tarzı tattım. Hiçbir ulusa ait olmayan bir yerde yaşamanın nasıl insanlığın ve ortak değerlerin önde tutulan bir yaşam tarzı ortaya koyabileceğini gördüm.

Haberin Devamı

Toplumdan topluluğa dönüş: HİNDİSTAN’IN GİZEMİ - Kapitalist çağdaşlığa karşı alternatif bir yaşam tarzı

Çiçeklerin kültür ve geleneklerinde geniş yer tuttuğu Tamil insanlarının evlerinde sık sık bulunan ‘Vacijaflores’ adlı dekoratif.

Haberin Devamı

‘Ayakkabı giymekten vazgeçtim’

Geçirdiğim zaman boyunca Auroville’in bizzat içinde yaşamadım. Çalışmaya başladığım STK’da sadece ofiste çalışmakla yetinmek istemediğime kısa zaman içinde farkedince, ofisin faydalananlarını olabildiğince iyi anlayabilmek ve kendimi gerçekten onların yerlerine koyup hayatlarından az da olsa bir şeyler tadabilmem için daha fazla bir şey yapmak istedim.
Vardığımdan iki hafta sonrasında Auroville’de kaldığım hostelden çıkıp çalıştığım STK’nın faydalananlarının bir çoğunun yaşadığı bir köye taşındım. Onlar gibi yaşamaya başladım.
Önce Auroville’de tanıştığım birkaç insanla köyde küçük bir evde yaşadım, son bir ayımda da hava çok sıcak olmaya başladığı için sadece sivrisinek ağı altında yerde bambu ağaçları altında uyudum. Ben de köylüler gibi ellerimle yemek yedim, bir yerden sonra ayakkabı giymekten vazgeçtim. Saçlarıma her sabah yasemin çiçeği taktım, hindistancevizi yağı sürdüm.
Daha iyi anlaşabilmek için onların jestleriyele ve mimikleriyle konuşmaya başladım, ulaşım için kiraladığım yıkık dökük bir moped sürdüm. Yoga yapıp tütsü yakmaya başladım. Yerde oturmaya ve kaskatı yer yataklarında uyumaya alıştım. Çiftlikte çalışmaya başlayıp tarım yapmaya başladım. Kısacası bana tanıdık olan, rahat gelen her türlü şarttan çıkarıp kırsal insanların hayatlarına olabildiğince entegre olmaya çalıştım.
Böylece Auroville’de geçirdiğim zamanla birlikte kırsal yoksullarla beraber yaşayarak öğrendiklerim hayatımın en değerli süreçlerinden birini oluşturdu. Umduğum kadarı ve fazlasını yaşadım, hayatın birçok simasına olan bakış açımı gözden geçirecek deneyim edindim. Size bu dizide, bu üç aylık pencerede Auroville ve Güney Hindistan’dan deneyimlerimi ve izlenimlerimi paylaşmak istedim. Hindistan’ın her yönden barındırdığı yoğunluk ve çelişkiler o 20 yaşımdaki genç ve naif bilincime o kadar ilginç ve güzel geldi ki. Ciddi bir kişisel gelişim sürecinden geçtiğimi hissettim. Bunun üzerine fırsatım olduğunda tekrar ziyaret edip daha uzun kalacağımı, bu sıradışı ülkeyi daha iyi anlamaya çalışacağımı dair kendime söz verdim. Umarım paylaşımlarımla size biraz da olsa bu deneyimi yaşatabilir, bu çelişki dolu, zor ve dünya güzeli ülkenin ve yörenin bana öğrettiklerinden bir parça aktarabilirim.

Haberin Devamı

Toplumdan topluluğa dönüş: HİNDİSTAN’IN GİZEMİ - Kapitalist çağdaşlığa karşı alternatif bir yaşam tarzı

Dünyadan çok uzakta!

Tapınakta, Hinduların kutsal olarak gördükleri bir adam. Sadhu denen bu insanlar hayatlarını sırtlarında bir çantayla yollarda tapınaktan tapınağa gezinerek geçirir. Sadhular kendilerini maddi dünyaya bağlayan her şeyden bağlarını kesmiş isimsiz, ailesiz, parasızlardır. Hindu insanları, çok değer verdiği ve saygı duydukları bu insanlarla karşılaştıklarında onları kutsamalarını isterler.


YARIN: EKOLOJİK YAŞAM VE ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

E-Posta: aekeyman@gmail.com