Gündem ‘Tüm okullarda müzik odası olsun isterim’

‘Tüm okullarda müzik odası olsun isterim’

12.08.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ankara’da her yıl Uluslararası Vurmalı Çalgılar Festivali’ni düzenleyen müzisyen Dinçer Özer’le festivali ve yıl boyu süren okullara müzik odası ulaştırma projesini konuştuk

‘Tüm okullarda müzik odası olsun isterim’

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) sanatçısı Dinçer Özer, 2007’den bu yana düzenlediği, Dinçer Özer ile 11. Uluslararası Vurmalı Çalgılar Festivali sayesinde onlarca öğrenciyi müzikle buluşturdu. Yurt içi ve yurt dışından festival için her yıl Ankara’da buluşan öğrenciler, sanatseverlere unutulmaz konserler dinletti. Her sene yenilenen kadrosu ve farklı temalarla yapılan festival bu yıl, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı temasıyla düzenlendi. Festivalin farkındalık kazandırmasıyla, Türkiye’deki okullarda müzik ve vurmalı çalgılar odasının sayısında büyük bir artış yaşandı. Festivalin çıkış noktasını, engelli grupları, imkansızlıklar içinden gelerek müzisyen olan öğrencileri, müzisyen Dinçer Özer’le konuştuk.

‘Tüm okullarda müzik odası olsun isterim’

11 yıldır Uluslararası olarak Vurmalı Çalgılar Festivali’ni düzenliyorsunuz. Festivalin çıkış fikri nasıl oluştu?umhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) sanatçısı Dinçer Özer, 2007’den bu yana düzenlediği, Dinçer Özer ile 11. Uluslararası Vurmalı Çalgılar Festivali sayesinde onlarca öğrenciyi müzikle buluşturdu. Yurt içi ve yurt dışından festival için her yıl Ankara’da buluşan öğrenciler, sanatseverlere unutulmaz konserler dinletti. Her sene yenilenen kadrosu ve farklı temalarla yapılan festival bu yıl, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı temasıyla düzenlendi. Festivalin farkındalık kazandırmasıyla, Türkiye’deki okullarda müzik ve vurmalı çalgılar odasının sayısında büyük bir artış yaşandı. Festivalin çıkış noktasını, engelli grupları, imkansızlıklar içinden gelerek müzisyen olan öğrencileri, müzisyen Dinçer Özer’le konuştuk.

Haberin Devamı

Bu ülke, kendi insanına bir yatırım yapıyor ve yetiştiriyor. Ben de bu ülkenin yetiştirdiği bir sanatçı olarak bu toplumdan edindiklerimi, bu topluma geri döndürmem gerektiğine inanırım her zaman. Bu hedef doğrultusunda hep Anadolu’ya gitmek, Anadolu’da ulaşamadığımız insanlara ulaşmak, onlara sanatı götürmek, onlarla dertleşmek, sohbet etmek benim öncelikli idealim oldu. Kısaca küçük yerlerde olup bu imkanları bulamayanların ayağına götürmek ve onları da alıp buralara getirmek.

Babam Erdem Özer, Köy Enstitüleri’nde yetişti. Babamdan kalan bir miras. Ben babamı izlerdim. Babam ders yaparken 5 dakika ara verdiğinde, ben hemen babamdan gördüklerimi öğrencilere gösterirdim. Küçüklüğümde daha nota bilmezken, benden yaşça büyüklere ders verirdim. O da aynı idealdeydi, Anadolu’nun birçok yerinde çalışmıştı. O yüzden mutlaka gidip o çocuklarla buluşmam lâzım.

Haberin Devamı

‘Tüm okullarda müzik odası olsun isterim’

Okul çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Projenin bir ayağı da imkanı olmayan okullara, vurmalı çalgılar odaları açmaktı. Mesela köye gidiyoruz, köy okulunda vurmalı çalgılar müzik odası açıyoruz. Her sene biz Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız iş birliği ile Türkiye’deki tüm anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, gençlik merkezleri, müzik kursları ve özel topluluklara duyuru yapıyoruz. Festivalimizin başvurularını ve katılma koşullarını duyuruyoruz. Gelen görüntülü ve sesli başvuruları izledikten sonra seçtiğimiz toplulukları Ankara’ya davet ediyoruz. Ankara’da onlara konser verme şansı tanıyoruz. Seçemediklerimizi ise kendi bulundukları illerde ve yakın çevresinde gösteriler yapmasını sağlıyoruz. Kendi çevrelerinde değer görmeleri, gösteriler konserler yapmaları çok önemli. Amacım bütün okullarda bu müzik odaları açılsın.

Proje sayesinde öğrenciler genç yaşta müzik ve vurmalı çalgılar ile tanışıp, müziğe yöneliyor. Başarılı olan öğrenciler sanat hayatına kazandırılıyor mu?

İlk festivalde, bizimle birlikte konsere çıkardığımız bir çocuğumuz vardı. Şu an Almanya’da dereceler alıyor, vurmalı çalgılar öğrencisi olarak devam ediyor. Hem bir profesyonel hem de yüksek lisansını yapıyor. Bunun gibi sayısız örnek var. Bu festivalin ufkunu açtığı o kadar çok çocuk ve gençlerimiz var ki. Profesyonel aşamaya gelen ve içlerindeki öğrencilerden konservatuvar ve güzel sanatlar liselerine gidenler, hatta mezun olup bu işi profesyonelce yapanlar, enstrüman mağazaları açanlar dahi var. Sanata gönül vermiş bir nesil geliyor bu sayede. Festivale katılan birçok okulumuza, bulundukları bölgedeki yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin çok büyük destekler verdiğini, yeni enstrümanlar alındığını ve hatta birim binalar yapıldığını özellikle belirtmek isterim. Katılan ekiplerimiz memleketlerine döndüklerinde, oradaki insanlar ‘ekipmanınız yoksa biz alalım’ seferberliğine giriyor. Festivalleri canlı olarak TV veriyor. Çocuklarını izlemek için aileler, köyde sokakta ekranlar kuruyor. Kendi çocuklarının başarılarına ortak oluyorlar. Bu yolla kendilerini ifade eden gençlerimizin bulundukları bölgelerde el üstünde tutulmaları bizleri mutlu ediyor.

Haberin Devamı

‘Türkiye’nin her yerinden seyirci var’

Haberin Devamı

Festival öncesi eğitim süreciniz var mı?

Ankara’ya gelen kısa bir eğitim süreci var. En son düzenlenen festivalde sahnede 180 kişi vardı. Ama 305’e kadar çıktığımız oldu farklı yıllarda. Bu işi nasıl ilerleteceklerini, müziğin ne olduğunu, her şeyi konuşuyoruz. Festivalde sahnede öğrencilerle birlikte profesyonel sanatçılarda yer alıyor. Herkes sahnede oluyor, kuliste bekleyen yok. Gruplar sırayla sahne alıyor. Daha sonra sanatçılar çıkıyor ve en son da hep birlikte bir final gösterisi yapılıyor. Çok yüksek volümlü ritimler ortaya çıkıyor ve çok güzel sololar yapılıyor. Gerçekten büyük bir keyifle bitiriyoruz festivali. Biletlerimiz çıktığı anda biter. Türkiye’nin her yanından seyirci geliyor. Bu vesileyle Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve bugüne kadar tüm emeği geçenlere şahsım ve tüm katılımcılar adına teşekkürü borç bilirim.

‘Vurmalı çalgılar hızlı öğrenilebilir’

Haberin Devamı

Proje kapsamında engelli gruplarla yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

10. Vurmalı Çalgılar Festivali Dünya Engelliler Günü kapsamında yapıldı. 11. ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirildi. Bir farkındalık yaratmak için her yıl bir tema belirliyoruz. Engelli gruplarla birlikte biz yıllardır çalışıyoruz. Vurmalı çalgılar çok hızlı sonuç alabileceğiniz enstrümanlardır. Engelli gruplarla yaptığımız çalışmalarda bunu çok iyi gördük. Onlarında bu toplumda ‘biz de varız’ demeleri ve aidiyet duygusunun geliştirilmesi için vurmalı çalgılar yöntemi çok önemli bir araç. Şu anda dünya çapında gösteriler yapan engelli ritim topluluklarımız var. Bu gruplarla, yurt içi ve yurt dışında birçok gösteri yaptık.