Gündem Türbeler umut kapısı

Türbeler umut kapısı

11.10.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ramazan ayıyla birlikte halkın türbelere olan ilgisi arttı. Ancak ilahiyatçılar türbelerden medet ummanın "İslamiyette yeri olmadığını" söylüyorlar

Türbeler umut kapısı

Bakırköy'deki Zuhuratbaba Türbesi İstanbul'un en rağbet gören türbelerinin başında yer alıyor. Bir dileğin kabul olması için "üç cuma üst üste gidilmesi" inancı nedeniyle türbede cumaları ayrı bir kalabalık yaşanıyor. Ramazanın da gelmesiyle bu kalabalığın arttığı görülüyor. Geçen hafta ramazanın ilk cuması sokaklara taşan kalabalıkta, çeşitli isteklerle türbeye akın edenlerin yanı sıra daha önce buraya gelip dilek dileyenler de vardı. Onlar da beraberlerinde getirdikleri okunmuş şekerlerini avuç avuç diğer ziyaretçilere dağıtıyordu. Türbeye evlenmek niyetiyle gelen genç kızlar, kısmetleri açılsın diye ip makaralarını çözüyor, kimi kilit ve anahtarlık getirip açıp kapatıyordu. Türbenin kenarlarına araba ve ev isteyenler anahtar, para isteyenler ise cüzdan bırakıyordu. Bu yıl farklı olarak hamile kadınlar türbeye erkek çocuk çamaşırı da bıraktılar.Kadınlar kadar olmasa da erkeklerin de ziyaret ettiği türbede, 5 kilo şeker dağıtan emekli İrfan Dağdeli, sır gibi dileğini saklarken; türbenin başka bir köşesinde sessizce dua eden ev hanımı Gülten Sivrikaya, evlenme yaşını geçen 30 yaşındaki kızını Zuhuratbaba sayesinde evlendirdiğini iddia ediyor, yeni bir dilek için geldiğini söylüyordu. Türbenin çevresinde hayır yapmak için gelenler de ekmek ve pide dağıtıyordu. Ev, araba isteyen Türbe kapısında servis şoförü İsa Oral sesleniyor: "Hadi, Yuşa Hazretleri'ne, Beykoz'a türbelere bir iki...". 30 yıllık minibüsçü olan Oral, "Bakırköy Kız Meslek Lisesi'ne servis yapıyorum. Boş saatlerde sadece cumaları türbelere servis yapıyorum. Beykoz'daki Yuşa Hazretleri'nde bir saat kaldıktan sonra, Uzun Evliya ve bunun gibi birkaç türbeye onar dakikalık ziyaretlerde bulunuyoruz. Tüm bu türbe ziyaretinin bedeli ise 10 YTL" diyor. Yuşa Baba'ya bir iki... "Kabirler, ibret almak ve ölümü hatırlamak için ziyaret edilir. Büyüklerin kabrini ziyaret ederken de hayatlarını düşünüp onları örnek almak gerekir. Ama türbelerde yatan bir veliyi, bir din büyüğünü ziyaret ederken şunu düşünüyorlar: 'Allah bu sevgili kullarına bazı yetkiler, imkânlar, özellikler bahşetmiştir, bizler günahkâr olduğumuz için doğrudan Allah'tan istemeye yüzümüz yok, belki bunlar sayesinde Allah dileklerimizi kabul eder', zamanla bazı istekleri yerine gelse o zatlardan bilirler. Bu tutum ve davranış doğru değildir." Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır (İ.Ü. İlahiyat Fakültesi) "Türbelerden medet ummak mümkün değildir. Böyle bir şey İslama göre doğru değil. Türbelere gidildiğinde insanlar eğer ölümü hatırlar ve kendine biraz çekidüzen verirse anlamı vardır. Yoksa ölen kişinin dünyadan da haberi yoktur ve onun dünyaya tasarruf edecek bir durumu da söz konusu değildir. Türbelere dileği simgeleyen objeler bırakmanın ise dinle, İslamla hiçbir alakası yok. Ölmüş bir insanı 'yaşar gibi' düşünen kişi, onu sanki 'yarı kutsal bir güç' olarak telakki ediyor, bu da dinde olmayan bir şey. Bu tür ziyaretlerin cehalet ve hurafe yatağından farkı yok." Prof. Dr. İlyas Çelebi (M.Ü. İlahiyat Fakültesi)