Gündem Uzaktan bakılan yakın bir resim

Uzaktan bakılan yakın bir resim

18.11.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

Ressam Fatma Tülin Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Beş Kubbe’de 100’ü aşkın eserinden oluşan bir sergiyle ağırlanıyor. Sergi 15 Aralık’a dek devam edecek.

Uzaktan bakılan yakın bir resim

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Beş Kubbe, ressam Fatma Tülin’in farklı dönemlerine ait eserlerinden oluşan ‘Evrenin Teni’ isimli sergisine ev sahipliği ediyor. Perşembe akşamı düzenlenen bir açılışla başlayan sergi, 15 Aralık’a dek izleyicilere sanatçının büyük boyutlu 130 kadar eseri arasında bir gezinti sunuyor.

Haberin Devamı

Fatma Tülin’in uzun yıllardan bu yana durmaksızın süren sanat yaşamı soyut, figür ve natürmort arasında geziniyormuş izlenimi veren, aslında bütün bunların dışında bir yerde duran bir resmi işaret ediyor. Sanatçı neredeyse tüm sanat yaşamına bir bakış sunmasını hedeflediği bu sergi için, tüm eserleri arasına dalıp titiz bir seçki hazırlamış.

Uzaktan bakılan yakın bir resim

Sergi sanatçının ‘Saplantı Çekirdeği’, ‘Yüzyüze’, ‘Zaman, Kişi, Mekan’ın aralarında bulunduğu serilerinden eserlerini buluşturuyor. Sanatçının bir kadının yüzünü parçalar hâlinde aradığı ve hafıza, bellek, görme üzerine düşündürdüğü serisi, bir şeftali çekirdeği ya da çürümekte olan narlara derinden yakından baktığı eserleri izleyiciyi belli bir mesafede tutuyor. Resim tarihinin büyük boyutlu yapıtlarıyla ilişki kurulabilecek eserler uzaktan bakmayı gerektiriyor. Bu sebeple aslında çok yakından bakılmış bir parçayı uzaktan izlemek yeni bir anlam aramayı beraberinde getiriyor.

Haberin Devamı

‘Sanat üretimimin tarihi’

Sergideki eser seçimine dair Milliyet Sanat dergisine verdiği söyleşimizde sanatçı, “Sanat serüvenimin önemli dönemlerini temsil eden yapıtları almaya çalıştım sergiye… Bir ana yol var, bir de arasıra haylazca saptığım yan yollar… Portreler serisi böyle bir yan yol örneğin… bir kadının yüzünden başladı, sonra çoğaldı yüzler. Bütün o ana çizgi içinde sürekli değişim var; hem kendi içinde yapıtlar değişti hem de ben değiştim” diyerek ifade ediyor. Tüm sanat yaşamına bakan bu sergiyi nasıl çizdiğine dair sorumuza ise, “Sanat üretimimin tarihini oluşturmak gibi bir şey bu. Bir yandan da imkânsız bir çaba. Çünkü çocukluğumdan itibaren hep resimsel, görsel bir şeyler üreterek yaşadım. Çocukken oynadığım oyuncaklar bile çizdiğim desenlerdi; nasıl olduklarını şu an çok merak ediyorum doğrusu! Tabii o kadar geriye gidemeyeceğimiz için yaşamımızda, ilk sergi bir başlangıç noktası oluyor belki de. Bu yüzden bugüne kadar açtığım 38-40 sergi içinden bir seçki yapmaya çalıştım. Arşiv yapma konusunda çok yetersiz olduğum için bazı sergilerdeki tüm yapıtların izi kayıp” diye yanıt vererek süreci anlatıyor. Tıpkı hep resim yaptığı gibi yazı yazmayı da sürdürdüğünü belirten sanatçının yazmakla kurduğu ilişki de eserlerini izlerken aklınızın bir köşesinde kalıyor.

Haberin Devamı

Bütün ve parçalı

Mekan kurgusunu Nevzat Sayın, grafik tasarımını Yeşim Demir Pröhl’ün üstlendiği serginin açılış kısmında mekânı bölerek, koridorlara ayırarak izleyiciyi gezdiriyor. Hem bu büyük sergiyi tek bir parça olarak anlamanıza yardım edecek hem de eserlere teker teker uzun uzun bakmanızı sağlayacak bir kurgu var. Doğal formları, insan bedenini, değişimi ve hareketi eserlerinde özgün biçimde inceleyen Fatma Tülin’in resmini tanımak isteyenlere ya da çoktan tanıyıp bir arada izleyerek keşfetmek isteyenleri bekliyor.