Yaşama hakları için sokaktaydı

Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ydü. Dünyanın dört bir yanında çeşitli yürüyüşler ve gösteriler düzenlendi. Kovid-19 salgınına rağmen sokaklara çıkan kadınlar, taleplerini bir kez daha haykırdı. Kadına karşı şiddetin son bulması, kadınların korunması için çeşitli yeni yasal düzenlemelerin yapılması ve ayrımcılığa son verilerek eşit olma hakkı sağlanması her yıl olduğu gibi bu yılda ortak taleplerin başında geldi. Türkiye, Fransa, Avustralya, Pakistan, Ekvador, Filipinler, Fransa, Ukrayna, İtalya, Cezayir, Meksika, Hindistan, Kuzey Kore, Japonya ve Kazakistan’ın da aralarında bulunduğu ülkelerde düzenlenen gösterilerde kadınlar pankartlarla kadına yönelik şiddeti kınayarak adalet istedi.

Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadına karşı şiddete karşı kadınlar çeşitli şehirlerde yürüyüşler ve etkinlikler düzenledi. İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır’ın da aralarında bulunduğu kentlerde kadına yönelik şiddetin durdurulması istendi. Protesto gösterilerine salgın nedeniyle katılmayanlar da “online yürüyüş” etkinlikle destek verdi.

İSPANYA

17 yılda 1000’den fazla kadın cinayeti

İspanya’da kadına yönelik şiddet, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir kez daha ülke gündemindeydi. İspanya’nın başkenti Madrid’te bir duvarda Rosa Parks, Frida Khalo ve Angela Davis gibi ilham veren kadınların yer aldığı feminist duvar resmine siyah boyayla saldırıldı. Eşitlikler Bakanlığı’nın verilerine göre, 45’i geçen yıl olmak üzere 2003-2020 yıllarında erkek arkadaşı veya kocası tarafından öldürülen kadınların sayısı 1082 oldu. Son 17 yılda, erkeklerin uyguladığı şiddet sonucu hayatını kaybeden kadınların 37’sinin reşit olmadığı ayrıca 305 çocuğun da yetim kaldığı açıklandı. Son yıllarda tırmanan kadına yönelik şiddete karşı ülkede kadınlar sokaklardaydı.

İNGİLTERE

Geçen yıl 1 milyon 600 bin kadın aile içi şiddete maruz kaldığı, 2009-2018 yıllarında 1425 kadının cinayete kurban gittiği İngiltere’de başkent Londra’da 30’dan fazla kadın polis memuru ve diğer personel üyeleri, bir operasyonun bir parçası olarak devriye gezdi.

Kız çocukları için dünya artık daha zor

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) yeni raporu, Kovid’in bir sonucu olarak gelecek 10 yıl içinde 10 milyon kız çocuğunun daha erken yaşta evlendirilme riskiyle karşı karşıya kaldığını ortaya koydu. BBC Türkçe’nin aktardığı haberde UNICEF’in salgın daha başlamadan önce bile gelecek 10 yıl içinde 100 milyon çocuğun zorla evlendirileceği tahmini de artarıldı. UNICEF Zararlı Uygulamaların Önlenmesi Danışmanı Nankali Maksud, “Bu rakamlar bize dünyanın kız çocukları için daha zor bir yer haline geldiğini söylüyor. Çocuk yaştaki evlilikleri azaltma konusunda küresel olarak ilerleme kaydediyorduk. Bunu ortadan kaldırma hedefimize ulaşmak için halen yeterli değil ancak doğru yönde ilerliyorduk. Ancak Kovid bizi daha da yoldan çıkardı. Dünya genelinde genç kızların hayatları daha da kötüye gitti” tespitini yaptı.Kovid’in yol açtığı çocuk yaştaki evlilik trendini geri döndürmek için önem verilmesi gereken üç temel unsur olduğuna dikkat çeken Maksud, şunları dedi: “Kızları mümkün olan en güvenli şekilde okula geri getirin. Onlara beceriler geliştirme şansı verin. Kovid’in yoksul hanelere ekonomik etkisini de ele almalıyız, böylece mali yük kızları satmak veya evlendirmekle hafifletilmez.”

Cinsiyet eşitliğinde Finlandiya liste başı

Araştırma şirketi BAREM’in global ortağı WIN Grubu ile birlikte 35 ülkede 30 bin 253 kişiyle 21 Ekim 2020-15 Ocak 2021 tarihleri arasında gerçekleştirdiği araştırma, iş hayatında, evde ve politikada toplumsal cinsiyet eşitliğinde elde edilen kazanımları ortaya koydu. Araştırmaya Türkiye’den bilgisayar destekli telefon görüşmesi (CATI) üzerinden 1001 kişi katıldı. Araştırma sonuçlarına göre, ülkesindeki kadın ve erkeklerin evde eşit konumlandığını düşünenlerin oranı yüzde 71. Bu oran iş yerlerinde yüzde 60’a, politikada ise yüzde 51’e düşüyor. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğunu düşünenlerin oranı evlerde yüzde 58, iş yerlerinde yüzde 56, siyasette ise yüzde 46 ile dünya ortalamasının altında. Türkiye bu oranlarla 35 ülke arasında 26’ncı sırada. Listede Finlandiya başı çekerken, Japonya sonuncu oldu. Türkiye’de iş yerlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği olduğunu düşünenlerin oranı 2018’de yüzde 54 iken 2020’de yüzde 60’a yükseldi.

Artış var ama...

Araştırmaya göre politika, eşitsizliğin en çok görüldüğü alan olsa da dünyada bu alanda eşitliğin sağlandığını düşünenler son 2 yılda 5 puan artarak yüzde 51’e yükseldi. Türkiye’de de bu alanda artış sağlandı. Politikada cinsiyet eşitliği olduğunu söyleyenler aynı dönemde 6 puanlık artışla yüzde 47’ye ulaştı ve ülkeler sıralamasında 22’nci oldu. Evde, işte ve siyasette, 35 ülke arasında Finlandiya, Hindistan, Filipinler, Hong Kong, Kanada ve Endonezya ilk 10’a giren 6 ülke oldu.