Gündem Yavaş yavaş tükeniyoruz

Yavaş yavaş tükeniyoruz

17.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Nüfus artışı ve sanayileşme nedeniyle enerjiye duyduğumuz ihtiyaç da günden güne çoğalıyor. Güneş, rüzgâr, jeotermal gibi alternatif kaynaklar yaygınlaşsa da petrol, kömür, doğal gaz en çok kullanılanlar arasında. Ancak bu kaynaklar hızla tükeniyor

Yavaş yavaş tükeniyoruz

Enerji, günlük hayatımızın devam etmesi, sanayi tesislerinin çalışması, aydınlatma, ısınma ve ulaşımın sağlanması gibi birçok alanda ihtiyaç duyduğumuz önemli bir güç. Enerji kaynaklarının kullanımı ve ne zaman tükeneceği ise her zaman dünya ülkelerini yakından ilgilendirdi. Hatta kimi zaman savaşların en büyük nedeni oldu. Peki, kullandığımız ve dünya için bu kadar önemli olan enerji kaynakları neler?
İki tür enerji var
Enerji kaynakları yenilenemeyen ve yenilenebilen kaynaklar olarak iki grupta toplanıyor. Yenilenemeyen enerji kaynakları arasında taşkömürü, linyit, petrol ve doğal gazdan oluşan fosil yakıtlar ile nükleer enerji gibi rezervi sınırlı olan ve tükendiğinde yenilenemeyen kaynaklar yer alıyor. Yenilenebilen enerji kaynakları ise güneş, rüzgâr, su ve jeotermal enerjiden oluşan ve kendi kendilerini yenileyebilen kaynaklar olarak biliniyor. Dünyada yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanımının daha yaygın olduğu ve bu kaynakların hem üretim aşamasında hem de kullanımı sonrasında büyük ölçüde çevreye zarar verdiği görülüyor.
Tükenen kaynaklar
l Taşkömürü: Jeolojik zamanlarda oluşan ve ülkemizde belirli bölgelerde oluşmuş organik tortul kayalardan elde edilen bir enerji türü. Kalori değeri yüksek olduğu için büyük bir kısmı demir-çelik endüstrisinde, geri kalanı ise Çatalağzı termik santralinde elektrik üretiminde kullanılıyor. Çıkarılması zor ve üretimi düşük olan bu enerji kaynağının elde edilmesinde kazalara sıkça rastlanmakta.
l Linyit: Türkiye’de bol miktarda bulunan bu kaynağın kalorisi oldukça yüksek. Düşük kalorili olanlar termik santrallerde kullanılıyor. Elbistan, Manisa Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Kütahya Tavşanlı, Muğla Yatağan ve Çanakkale Çan’da önemli yatakları var.
l Petrol: Üçüncü jeolojik zamanda oluşmuş ve arizelerde tabakalar içerisindeki boşluklarda bulunan petrol, medeniyetler arasında savaşlara neden olmakta. Dünya ekonomisini değiştiren petrol, ülkemizde ilk olarak 1940’da Raman Dağı’nda bulundu. Ülkemiz yatakları petrol ihtiyacının ancak yüzde 14’ünü karşılamakta. Petrolün büyük bir kısmı Ortadoğu ülkelerinden ve Cezayir’den ithal edilmekte.
l Doğal gaz: Yer altındaki boşluklarda petrolün üzerinde oluşan gaz karışımıdır. Çıkarıldıktan sonra boru hatlarıyla veya sıvılaştırılmış bir şekilde gemilerle taşınarak yataklarından ülkelere aktarılmakta. Tüketimi sonrasında çevre kirliliğine yol açmadığı için çok tercih edilen enerji kaynağı. Trakya-Hamitabat, Mardin ve Siirt’te doğalgaz yatakları bulunuyor ancak ülkemiz rezervleri yetersiz olduğunda Rusya’dan ithal ediyoruz.
l Nükleer Enerji: Uranyum ve toryumun atom çekirdiğinin parçalanmasıyla ortaya çıkarılan ve yüksek bir enerjinin elde edildiği bu enerji kaynakaları nükleer enerji olarak bilinmekte. Manisa-Salihli ve Yozgat Sorgun’da uranyum, Eskişehir Sivrihisar’da toryum yatakları bulunuyor. Ülkemizde işletmeye açılan uranyum ve toryum yatağı yok. Yüksek bütçeli ve geçmişte önemli kazaların yaşanmasına neden olan bir enerji türü. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ülkemizde faaliyete girecek en son santral.
Yenilenebilir enerjiler
l Hidroelektrik: Su gücüyle üretilen ucuz ve temiz yenilenebilir enerji kaynağıdır. Türkiye, hidroelektrik potansiyeli bakımından Avrupa’da Rusya ve Norveç’ten sonra 3. sırada yer almakta ancak ülkede bu enerji az kullanılıyor.
l Rüzgâr enerjisi: En temiz enerji kaynağı. 50 metre çapında büyük pervanelerin doğrudan jeneratörü döndüren tribünlere bağlanmasıyla depolanarak kullanıma sunulması sonucu oluşur. Bir rüzgârgülünden elde edilen elektrik enerjisiyle 300 konutun enerji ihtiyacı karşılanabilir.
l Biokütle enerjisi: Yenilenebilir enerji kaynağı olarak fosilleşmemiş organik maddeler için kullanılıyor. Bitkilerden elde edilen madde, başka maddelerle, kimyasallara, yakıta ve enerjiye dönüştürülebilir. Bazı türleri, sanayide kullanılıyor.
l Jeotermal enerji: Yerin derinliklerinde ısınarak, yüzeye çıkan sıcak su ve su buharından elde edilen enerjiye jeotermal enerji denir. Türkiye jeotermal enerji potansiyeli bakımından dünyanın zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Ülkemizde jeotermal enerji, ısıtma ve elektrik üretiminde kullanılıyor. Denizli Sarayköy ve Aydın Germencik’te enerji üretimi yapılmakta.
l Güneş enerjisi: Yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlisi olan ve coğrafi konumumuz nedeniyle şanlı olduğumuz güneş enerjisi, teknolojik imkânların gelişmesine bağlı olarak yaygınlaşmakta. Sanayi ve evlerde kullanımı artan güneş enerjisi özellikle otomobiller üzerinde denenerek yeni tasarımlarla kullanıcıya sunulmakta. Yine de güneşli günlerin bol olduğu ve güneş enerjisinin bedava olduğu ülkemizde, güneş enerjisi kullanımı yeterince yaygın değil.
l Hidrojen enerjisi: Dünyanın giderek artan enerji gereksinimini, çevreyi kirletmeden ve sürdürülebilir olarak sağlayabilecek en ileri teknolojinin hidrojen enerji sistemi olduğu bugün bilim insanları tarafından kabul edilmekte. Hidrojen yerel olarak üretimi mümkün, kolayca ve güvenli olarak her yere tanışınabilen, ulaşım araçlarından ısınmaya, sanayiden mutfaklarımıza her alanda yararlanabilecegimiz bir enerji kaynağı.
l Okyanus enerjisi: Dalga ve gelgit enerjisi olarak iki şekilde elde edilmekte. Ülkemizde kullanılan bir enerji kaynağı değil.

Haberin Devamı

İstanbul’da Lale Devri

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 10.’sunu düzenlediği İstanbul Lale Festivali başladı. Emirgan’da açılış töreni yapılan festival, birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. İstanbul’u adeta bir kartpostala çeviren festival için 8,5 milyon lale dikildi. Lale Müzesi, dünyanın en büyük Lale Halısı, İstanbul Lale Kupası, ITF Uluslararası Kadın Tenis Turnuvası, Üniversiteler arası Plaj Futbolu Turnuvası ve en güzel Lale Fotoğrafları Yarışması gibi birçok farklı etkinlik İstanbullular için mayıs ayı sonuna kadar devam edecek.
Lale nasıl dikilir?
İstanbul’u adeta Cennet’e çeviren lalelerin üretimi çok önemli. Yaşanılan yerin iklim koşullarına göre dikim zamanları farklılık gösteren laleler, türlerine bağlı olarak eylül - kasım ayları arasında dikiliyor. Çiçeklenme zamanları ise şubat - mayıs ayları arasında gerçekleşiyor.
Türkiye’de üretilen bu lalelerin tohumları, dayanıklılık, yeni renk tonları, uzun süreli çiçek açabilme gibi özellikleriyle yenilendi. İyi bir lale ekimi için toprak yapısına, gübrelemeye, dikim alanı ve dikim şekline, dikin aralığına ve dikim derinliğine dikkat edilmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Etkinlik
geçidi

Lale Festivali kapsamında Emirgan Korusu’nda birbirinden renkli etkinlikler düzenleniyor:
l Lale Heykelleri Sergisi: 11 Nisan - 3 Mayıs
l Lale Festivali Kronolojik Fotoğraf Sergisi: 11 Nisan - 3 Mayıs
l Canlı Lale Satış Noktası: 11 Nisan - 3 Mayıs
l Lale Temalı Halı Dokuma: 11 Nisan - 3 Mayıs
l İstanbul Lale Müzesi açılış töreni: 17 Nisan
l En güzel Lale Fotoğraf yarışması ödül töreni: Beyaz Köşk 23 Mayıs.

İyiliğe koşuyoruz

Ülkemiz, dünya genelinde gönüllü olarak bir sosyal sorumluluk işine zaman ayırma konusunda 138. herhangi bir spor dalında düzenli spor yapma konusunda 36. sırada yer alıyor. ‘Charity Run’ olarak bilinen yardımseverlik koşuları Adım Adım Oluşumu ile belirli aralıklarla Türkiye’ye gelerek sosyal sorumluluk projeleriyle birleştiriliyor. Spor ve yardımseverlik kavramını bir araya getirerek etkinlikler düzenleyen Adım Adım, bu yıl Vodafone’un sponsorluğunda gerçekleştirilecek Yarı Maratonu’nda Koruncuk Vakfı için gönüllüleri koşarak bağış toplamaya davet ediyor. Mektebim Koleji’nin “İyiliğe Koş” projesiyle birleşen organizasyonda 26 Nisan günü binlerce öğretmen ve öğrenci Koruncuk için “Adım Adım İyiliğe Koşacak”. Spor yaparken Koruncuk’u destekleyecek olan Mektebim Koleji öğretmen, öğrenci ve velileri Yenikapı Miting alanında saat 09.00’da bir araya gelecekler. Koşu süresince ve finalde etkinliklerin gerçekleştirileceği alanda yarışmanın galipleri ödüllendirilecek.

Haberin Devamı

Kısa filmimizle İtalya’dayız

Mektebim Koleji öğrencileri İtalya’da düzenlenen Uluslararası GEF Global Education Festival’de yarışıyorlar. Her yıl İtalya Sanremo’dadüzenlenen festivale Türkçe Bölümü koordinatörlüğünde hazırlanan “Eğitimde Teknolojinin Yeri ve Çocuklar Arasındaki Eşitlik” konulu iki kısa film ile katılmaya hak kazanan Mektebim Koleji Silivri ve Çorlu Kampüsü öğrencileri, senaryo ve kurgusu tamamen kendilerine ait olan projeleriyle yarışmaya devam ediyorlar.
Aralarında İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya, Hollanda, İspanya, Japonya, Güney Afrika, Fas, Türkiye’nin yer aldığı toplam 20 ülkenin katılım gösterdiği festivalde yarışan öğrenciler, uluslararası bir platformda yarışmanın heyecanını yaşıyorlar.

Haberin Devamı

Siz bir dahi misiniz?

İngilizce açılımı Intelligence Quatient olan IQ, zekâ testi ya da mantıksal akıl anlamında kullanılmakta. İnsan zekâsını değerlendirme yöntemini 1912’de Alman Psikolog Wilhelm Stern tasarladı. O dönemde çocukların okul başarılarını test edebilmek için kullanılırdı. Soyut ya da somut nesneler arasındaki ilişkiyi kavrayabilme ve düşünebilme, zihinsel işlevleri amacına yönelik kullanma yeteneklerinin tümüne zekâ denir. Zekâ yaşlara göre gelişir. Yaşamın ilk 10 yılında büyük gelişme kaydeder. En hızlı gelişme ilk iki yılda olur. 11 yaşında sembolleri düşünebilme gelişir. 12-13’te zekâ hızının gelişmesinde azalma olur. Gelişmenin en üst düzeyine 14-18 yaşlarında varılır. Zihinsel güç 30 yaşından sonra azalsa da öğrenilen bilgiler kaybolmaz.
Nasıl artırılır?
Çok okuyarak, müzik dinleyerek, zeka oyunları oynayarak, çapraz bulmaca çözerek, sağlıklı beslenerek, her gün en az 15 dakika egzersiz yaparak IQ’nun artmasına katkı sağlayabiliriz. IQ değerine göre insan zekâsı şöyle:
l 0-25 puan arası (ağır gerilik)
l 26-50 puan arası (orta gerilik)
l 51-75 puan arası (hafif gerilik)
l 76-90 puan arası (sınır zekâlılar)
l 91-110 puan arası (normal zekâ)
l 111-125 puan arası (ileri zekâ)
l 126-140 puan arası (üstün zekâ)
l 150-155 puan arası (çok üstün zekâ)
l 156 ve üzeri puan arası (deha)

Haberin Devamı

Akıllı kaykay ‘Chargeboard’

Chargeboard, telefonları şarj edebilen ve müzik çalabilen bir kaykay. Tanıtım videosu geçtiğimiz günlerde yayınlandı ve izleyenleri büyülemeyi başardı. Ürünün çıkacağı tarih henüz netleşmedi. Kaykay, altında bulunan 3.5 milimetrelik jak girişi ve çift hoparlörüyle müzik dinleme olanağı sağlıyor. Tekerleklerinin içinde bulunan bobinle elektrik üretilen ve depolayan kaykay, sürmeye devam ettiğiniz müddetçe enerji depoluyor ve usb kablosu ile telefonunuzu bağladığınızda şarj ediyor.