Gündem ‘Yegane rehberimiz öz değerlerimiz’

‘Yegane rehberimiz öz değerlerimiz’

25.03.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, “Hakikatin arayışı hepimizin görevi. Bu arayışta ise bize yegane rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalar” dedi.

‘Yegane rehberimiz öz değerlerimiz’

Bayraktar, Doğal Sağlık Derneği tarafından Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Aidin Salih Ekolü” konulu konferansın açılışında yaptığı konuşmada, ortaokul yıllarında tanıştığı Aidin Salih’in bilinen doktorlara benzemediğini söyledi. Salih’in ilaçları, kimyasalları, hazır gıdaları, bazı teknolojik aletleri, gündelik hayatta çok normalleşmiş, yoklukları tahayyül edilemeyen birçok şeyi büyük ölçüde reddettiğini aktaran Bayraktar, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

“Hastalıklardan kurtulmak için açlığı tavsiye ediyordu. Yaşam ve beslenme alışkanlıklarınızı sorarken, ibadetlerinizi de soruyordu. Devasa cihazları yoktu; tırnak, göz, ağız gibi uzuvlara sadece bakarak teşhisini önemli ölçüde koyabiliyordu. Bize öğrettiği bu alışılması hiç de kolay olmayan fikirleri kısım kısım denemeye, uygulamaya başladık. Annem en hızlı şekilde adapte olan oldu ve çok uzun yıllar muzdarip olduğu bel fıtığından açlık tedavileri ve sağlık kürleriyle şifa buldu.”

‘Hep gerçeğin peşinde’

Salih’in hep gerçeğin peşinde olduğunu ifade eden Bayraktar, “Alışageldiklerimize, dogmalara takılıp kalmayıp yeniliklere açık olabilmek, hakikati görüp uygulayabilmek başta berrak ve son derece ferasetli bir zihin, mütevazı ve yumuşak bir kalp ve çelik gibi bir irade gerektirir. Aidin Salih bu yüzden farklı, bu yüzden kıymetli” diye konuştu.

Haberin Devamı

Bayraktar, şunları kaydetti: “Batı’nın, modern kapitalist dünyanın dogmalarından beynimizi ve kalbimizi özgürleştirmek o kadar da zor değil. Bu özgürleşme ile birlikte o dogmaların yerine ne koyacağımıza karar vermeliyiz. Ezcümle, hakikatin arayışı hepimizin görevi. Bu arayışta ise bize yegane rehber kendi öz değerlerimiz ve gerçek anlamda objektif bilimsel çalışmalar. Aidin Hanım’ı gördüğümde alışageldiğimiz doktorlara benzemiyordu. İşte o Anadolu’da veya İslam coğrafyasının herhangi bir sokağında karşılaşabileceğiniz sıradan görünümde bir insanın hikmeti bizim için ne zaman Batılı otorite figürleri kadar saygın olursa değerlerimize o zaman sahip çıkabileceğiz. Hakikate o zaman yaklaşabileceğiz. Ve ancak o zaman yeniden bir medeniyet inşa etmekten bahsedebileceğiz.”