11.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Törene; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, yüksek yargı başkanları, bazı bakanlar ve kuvvet komutanları katıldı. Erdoğan, törendeki konuşmada özetle şunları söyledi:
* YIPRATILDI, TEESSÜR İLE İZLEDİM: Maalesef herkesin kendi çıkarına, ideolojisine, dünya görüşüne göre şekillendirdiği bir tarihi figüre dönüştürülmüştür. Üzülerek ifade etmeliyim ki yakın tarihimizde milli birliğimizi, dayanışmamızı hatta demokrasimizi tahrip eden nice girişim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırası istismar edilmek suretiyle meşrulaştırılmak istendi. Bir tek Atatürk varken, tarih içinde çok sayıda Atatürk’ün üretildiğini, çok sayıda Atatürkçülük yorumları ile Gazi Mustafa Mustafa Kemal’in şahsimanevisinin yıpratıldığını büyük bir teessür ile izledim.
* ÜRETİLEN DEĞİL ÖĞRENİLEN ATATÜRK: 1938’de vefatının ardından üretilen bir Atatürk değil, 1881’de doğan ailesiyle, eğitimiyle, askeri ve siyasi hayatıyla, yaşam tarzı ve fikirleriyle konuşulan, öğrenilen ve öğretilen bir Atatürk, inanıyorum ki en başta O’nun aziz hatırasına gösterilebilecek en güzel hürmet olacaktır.
* 29 EKİM, 1453’ÜN DEVAMI: Mustafa Kemal’in hayat hikâyesi 29 Ekim 1923’te başlamadı. Onun öncesi adeta hiç yaşanmamış gibi yok sayıldı. Oysa ne Gazi Mustafa Kemal ne de Türkiye Cumhuriyeti köksüz değildir. 29 Ekim, 1071 Malazgirt zaferimizin bir uzantısıdır. 29 Ekim, 1299’da kurulan Osmanlı Cihan Devleti’nin bir uzantısıdır. 1923, 1453’ün bir devamıdır.
* YENİ TÜRKİYE VURGUSU: Yeni Türkiye vurgusu ilk kez Mustafa Kemal tarafından Nutuk’ta defalarca zikredildi. Mustafa Kemal, tam da bizim addettiğimiz gibi yeni Türkiye ile 23 Nisan 1920’de temelleri atılan Türkiye’yi kastetmiştir. 27 Mayıs müdahalesinin ardından da, ‘yeni Türkiye’ kavramı kullanılmıştır. 27 Mayıs’ın yeni Türkiye’si, köklerinden, demokrasiden, milli iradeden koparak, Atatürkçülük adı altında Atatürk’ün hatırasını çiğneyen Atatürk’ün, ‘yeni Türkiye’ kavramına hürmetsizlik eden bir Türkiye özlemidir. Bizim yeni Türkiye özlemimiz ise tıpkı Gazi Mustafa Kemal’in kast ettiği gibi 23 Nisan 1920 Türkiyesi, o ruh, o heyecan ve o örftür. Yeni Türkiye, inanıyorum ki, Gazi Mustafa Kemal’in de bir istismar aracı olmaktan çıkarılıp, milli irade aşığı bir şahsiyet, bir insan olarak öğrenileceği, öğretileceği, anlaşılacağı bir Türkiye olacaktır.
İdealini 3’lü sac ayağına oturtmuştu
Davutoğlu da tarihte iz bırakmış liderleri diğer liderlerden ayıran çok bariz özellikler olduğunu belirterek, bunların en başında liderlerin kendilerine duydukları özgüvenin geldiğini ifade etti.
Davutoğlu, şunları söyledi:
* YENİ TÜRKİYE İDEALİ: Mustafa Kemal Atatürk’ün zihnindeki yeni Türkiye’nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti idealini aslında üçlü bir sac ayağına oturtmak mümkün. Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yeni bir Türkiye olarak inşa ederken öne çıkardığı üç ilkeye dikkat etti. Birincisi milli egemenlik ilkesi. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesi. Yeni Türkiye’yi ortaya çıkaran ikinci önemli vasıf, yeni Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde duran iktisadi bağımsızlığına, bir anlamda ekonomik gücüne sahip olmasıdır. Üçüncü temel prensip ise muasır medeniyet seviyesine ulaşmak. Şimdi bizim hedefimiz, Türkiye’yi dünyanın her yerinde temsil edilen, dünyanın her meselesine çözüm getirebilen, çevre ve komşu havzalarda etkinliği artan ama küresel alanda da hürmetle anılan ülke haline getirmek.