Yolcuları sayamam çünkü bottayım

İtalya’dan geçen cuma akşamı denize açıldıktan kısa süre sonra sonra batan Costa Concordia gemisinin kaptanının kaza anında sahil güvenlik güçleriyle yaptığı telsiz görüşmesi ortaya çıktı. Kaptan, tahliye sırasında “Gemide kaç yolcu var, sayar mısınız?” sorusuna, “Sayamam çünkü ben de tahliye botundayım” diye yanıt vermiş.
En az 6 kişinin ölümüne neden olan kazanın ardından ölüme sebebiyet vermek ve gemiyi yolculardan önce terk etmek suçlamalarıyla gözaltına alınan kaptan Francesco Schettino’nun, sahil güvenlik güçleriyle yaptığı telsiz görüşmesi İtalyan basınında yer aldı. Kayıtlara göre, geminin kayalıklara çarpmasının ardından kaptan sahil güvenliğe haber vermedi.
Yetkilileri bilgilendiren, gemideki bir yolcunun annesi oldu. Kızının kendisini arayarak gemide sorun yaşandığını söylemesi üzerine anne, polisi arayarak yetkilileri uyardı. Geminin 21.40 civarında kayalara çarpmasının ardından, 22.07’de polis, sahil güvenlik birimine haber verdi.
Sahil güvenlik ekipleri, gemiyi tespit ettikten sonra 22.10’da Costa Concordia ile temasa geçti. Sahil güvenlik görevlisi Gregorio De Falco ile geminin kaptanı Schettino arasında şöyle bir diyalog yaşandı:
- 22.10:
-Schettino: Sorun yok. Küçük bir elektrik kesintisi yaşadık. Ama şu anda onarıyoruz.
-22.30:
-Schettino: Geminin sol tarafından su alıyoruz. Ancak telaşa gerek yok. Çapaları suya attım. Bana römorkör gönderebilirseniz.
-De Falco: Alarm vermeye gerek yok mu?
-Schettino: Tamam, alarm veriyorum.
23.00 civarı:
-Schettino: Tahliye devam ediyor. Gemide 200-300 kişinin kaldığını tahmin ediyorum.
-De Falco: 200 mü? Yarım saatten kısa sürede 4 bin kişiyi nasıl tahliye ettiniz? Tekrarlıyorum. Gemide kaç kişi kaldığını bildirin.
-Schettino: Birkaç yüz.
-De Falco: Lütfen bana bir iyilik yapıp gemideki yolcuları sayar mısınız?
-Schettino: Sayamam.
-De Falco: Neden?
-Schettino: Çünkü ben de bir bottayım.
-De Falco: Hemen gemiye dönün!
-Schettino: Dönemem. Yardım çalışmalarını buradan yönlendiriyorum.

Deposu yakıt dolu
Giglio adasına çok yakın bir mesafede yan yatmış halde duran geminin yakıt tankından sızıntı olmasından endişe ediliyor. İtalya Çevre Bakanı Corrado Clini, geminin kaza yaptığı sırada yolculuğa henüz yeni başlamış olduğuna ve bu yüzden yakıt tankının tamamen dolu olduğuna dikkat çekti. Clini, “Bu ağır dizel yakıt sızarsa deniz tabanına çöker ve bu da bir felaket olur. Acil durum ilan edeceğiz” dedi. Bakan, yakıtı bir an önce boşaltmak için çalıştıklarını belirtti.
Kaza anında geminin yolcularının yaşadığı dehşetin boyutları da, kurtulanların açıklamalarıyla netlik kazanıyor. Francesco Santarpia, karısı Valentine ve 1 yaşındaki kızları Sophia ile gemideydi. “Kış aylarında yapılabilecek en güvenli ve huzurlu seyahat olduğu için” Costa Concordia ile Akdeniz turuna çıktıklarını belirten Santarpia şunları anlattı:
“Kendi başımızın çaresine bakmak zorunda kaldık. Geminin sefere başlamasından itibaren hiç kimse tehlike anında ne yapılacağını anlatmadı. Mürettebat da çoğunlukla ne İngilizce ne de İtalyanca konuşan Asyalılardan oluşuyordu. İnsanların denize atladığını gördüm. Çocukların dehşetle çığlıklar attığını gördüm. Sonunda botlarla karaya çıktığımızda ise, mürettebatın bizden önce karaya ulaştığını gördük.” Santarpia, geminin sahibi olan Costa Crociere şirketine dava açacaklarını da ekledi.
5 aylık hamile olan Fransız vatandaşı Isabelle Mougin de, “Bizi en çok sinirlendiren, mürettebat botlarla gemiden ayrılırken aralarında çocukların da bulunduğu yolcuların gemide bırakılmasıydı. Hamile olduğumu söyledim ama kimse ilgilenmedi. Bebeğimi kaybetmekten korktum” dedi.

Gemiden atlayıp yüzerek karaya ulaşan Fransız Marie Jeanne da, kocasıyla birlikte buz gibi soğuk suda yüzerek kurtulduklarını anlattı. Donma belirtileri nedeniyle tedavi altında olan Jeanne da şirkete dava açacaklarını söyledi.
50 yaşındaki İtalyan Maria Grazia Trecarichi ise, gemi yan yatmaya başlayınca 17 yaşındaki oğlu Stefania Vincenzi’yi arayarak, tahliye botuna bindiğini söyledi. Ancak Trecarichi hâlâ bulunamadı. Vincenzi, “Muhtemelen benim endişelenmemem için ‘Bottayım’ dedi. Aslında hâlâ gemideydi” dedi.


Şirket kaptanı suçladı


Geminin sahibi olan Costa Crociere şirketinden yapılan açıklamada da kazadan kaptanın sorumlu olduğu iddiaları doğrulandı. Şirket, ellerindeki bilgilerin kaptanın karaya fazla yaklaştığını ve şirketin acil durum prosedürlerini uygulamadığını gösterdiğini açıkladı. Açıklamada, “Kaptanın, sonuçları çok acı olan muhakeme hataları yaptığı anlaşılıyor” denildi. Costa Crociere’nin CEO’su Pier Luigi Foschi de, “Şirketimiz kaptanın yanında olacak ve kendisine gerekli yardımı sağlayacaktır. Ancak gerçekleri de kabul etmeliyiz, olayda insan hatası olduğunu inkâr edemeyiz” dedi. Foschi, geminin düzenli olarak kontrollerden geçtiğini ve son olarak geçen kasım ayında büyük bir kontrol yapıldığını söyledi. Halen gözaltında olan kaptan Francesco Schettino adam öldürmeye sebebiyet vermekle ve gemiyi yolculardan önce terk etmekle suçlanıyor. Kaptanın 15 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.


Hava bozdu arama çalışması durduruldu

Öte yandan gemide bir cesedin daha bulunmasıyla ölü sayısı 6’ya yükseldi. Kayıp olan 16 kişi için arama çalışmaları sürerken hava şartlarının kötüleşmesi ve geminin rüzgâr ve dalgaların etkisiyle yerinden oynamaya başlaması nedeniyle dün arama çalışmalarına bir süre ara verildi.


‘Her şeyimiz gemide kaldı’

İtalya’nın Toskana bölgesinde 5 kişinin öldüğü, 15 kişinin de kayıp olduğu gemi kazasından sağ olarak kurtulan 5 Türk yolcu yurda döndü. Alitalia Havayolları ’na ait bir uçakla, önceki gece saat 01.00’de Roma’dan İstanbul ’a gelen Türk yolcular Egemen Filiz, Hasan Filiz, Seher Filiz, Deniz Bora, Tayfun Bora’yı yakınları karşıladı. Kaza sonucu pasaportları kaybolduğu için seyahat belgesiyle yurda dönen 5 Türk yolcu kısa bir süre Atatürk Havalimanı Pasaport Büro Amirliği ’nde bekledi. Atatürk Havalimanı ’nda yakınları tarafından karşılanan Türk yolculardan Bora ve Filiz ailesi gemide yaşanılanları basın mensuplarına anlattılar.
Seyahate eşi Deniz Bora ile katılan Tayfun Bora, “O anda restorandaydık, her şey birbirine girmişti. Beraber geldiğimiz Filiz ailesinin tecrübeleri ayrı, bizim yaşadığımız tecrübeler ayrı. Onlar daha geç gemiyi terk etmişler, ama daha kısa sürede karaya çıkmışlar. Biz gemiyi daha erken terk edip, daha çok suda kaldık. Kazadan 5.5 saat sonra sabah 06.00 ’da karaya çıkabildik. Sonrasında hızlı bir şekilde tahliye edildik, ama tatsız olaylar da yaşadık. Bize en büyük yardımı dokunanlar Roma ’daki büyükelçimiz ve çalışanları oldu” dedi.

‘Aklıma bile gelmezdi’
Gemide eşi Seher Filiz ve oğlu Egemen’le birlikte bulunan Tekirdağ ’ın Marmara Ereğlisi ilçesi ne bağlı Yeniçiftlik CHP Belde Başkanı Hasan Filiz, “O gemi nasıl battı anlamıyorum, insan kendini çok güvende hissediyordu” diye konuştu.
Yaşadıklarını anlatırken gözleri dolan Filiz sözlerini şöyle sürdürdü: “Hâlâ olayın şokundayım. Kıyıya vardığımızda gördüğüm manzara beni şaşırttı. Gemide gördüğümüz bir çok gemi personeli bizden önce gemiyi terk etmiş ve kıyıya ulaşmışlardı. Bütün eşyalarımızı kaybettik ama buna rağmen hayatta olduğumuz için mutluyuz.”

İBRAHİM YILDIZ İstanbul DHA - RUHAN YALÇIN Tekirdağ DHA