Yunanistan'ın PKK'sına Türkiye'de dava

Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği Basın Ataşe Yardımcısı Çetin Görgü ile Büyükelçilik Müsteşarı Ömer Haluk Sipahioğlu’nu öldürdükleri, dönemin Büyükelçilik Maslahatgüzarı Deniz Bölükbaşı, idare memuru Nilgün Keçeci ve şoför Adil Yıldırım'a bombalı saldırıda bulundukları iddia edilen 17 Kasım terör örgütü üyesi dört kişi hakkında Ankara'da dava açıldı. İddianamede, Yunanistan'ın Koridallos Cezaevi'nde tutuklu bulunan 17 Kasım örgütü üyeleri Sotirios Kondilis, Vasilios Corcatos, Dimitrios Kufodinas ve Aleksandros Yotopulos'un ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilmeleri isteniyor.
Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin açtığı davanın iddianamesinde, Görgü'nün 7 Ekim 1991'de Sipahioğlu'nun 4 Temmuz 1994'te Atina'daki evlerinin önünde otomobillerinin içinde uğradıkları silahlı saldırıda öldürüldükleri anımsatıldı. İddianamede, Bölükbaşı, Keçeci ve Yıldırım'ın da 16 Temmuz 1991'de büyükelçiliğe ait zırhlı araçla elçiliğe hareket ettikleri sırada park edilmiş bubi tuzaklı başka bir otomobilin patlatılmasıyla saldırıya uğradıkları hatırlatıldı.

İlk yargılama durmuştu

Atina'daki saldırılar nedeniyle dönemin Ankara DGM Başsavcılığı'nın dava açtığı anımsatılan iddianamede, Ankara 2 No'lu DGM'nin yargılama şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yargılamayı durdurduğu belirtildi. İddianamede, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün, Yunanistan'da yargılanan örgüt üyelerinin mahkûm olduklarına dair Atina 1. Beş Üyeli Ağır Ceza İstinaf Mahkemesi kararını ekleyerek, dosyayı savcılığa geri gönderdiği kaydedildi.

Anayasal düzeni değiştirmek

Dosyanın gönderilmesinin ardından yapılan araştırmalar sonucu Yunanistan'da faaliyet gösteren 17 Kasım terör örgütünün 16 Temmuz 1991'de yayımladığı bildiri ile Bölükbaşı, Keçeci ve Yıldırım'a ilişkin saldırıları üstlendiği kaydedilen iddianamede, şöyle denildi:
"Söz konusu bildiriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devleti ve Cumhuriyeti’nin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak, Türk vatandaşlarını öldürmek suretiyle temel hak ve hürriyetlerini yok ederek devletin dış güvenliğini bozmak maksadı ile terör, baskı, cebir, şiddet, korkutma, sindirme ve tehdit yöntemleriyle Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde propaganda yaptıkları ve bölücü faaliyette bulundukları anlaşılmıştır."

'Ajan oldukları için öldürdük'
İddianamede, Atina'da yakalanan örgüt üyelerinin, Türk diplomatlara yapılan saldırıları kendilerinin gerçekleştirdiğine dair ifadeler ile saldırıda kullandıkları silahların fotoğraflarının bazı basın yayın organlarında da yayımlandığı belirtildi. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı'nın talebiyle Yunanistan makamlarının örgüt üyelerinin ifadelerini aldığı, şüphelilerin ifadelerinde, büyükelçilik görevlilerini ajan oldukları gerekçesiyle öldürdüklerini ve öldürmeye teşebbüste bulunduklarını kabul ettikleri belirtildi. İddianamede, örgütün Yunanistan'daki hiçbir örgütle bağlantısının olmadığını ve deşifre olmamak için bu tür ilişkilerden kaçındıklarını kaydettikleri de aktarıldı.

Savcılık dava açtı

İddianamede, Atina'da çeşitli suçlardan mahkûm edilen Kondilis, Corcatos, Kufodinas ve Yotopulos’un "mevcut anayasal düzeni değiştirmeye zorla teşebbüs, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı yasaya muhalefet, örgüt faaliyeti çerçevesinde patlayıcı bulundurmak ve atmak ve ızrar" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek Bölükbaşı, Keçeci ve Yıldırım'ın adreslerinin tespiti için Dışişleri Bakanlığı'na yazı yazdı.