Yüreğin gücü tutku

Türkiye’de geçmişten bugüne genç sanatçıların eserlerine yer veren çeşitli yarışma ve sergiler düzenleniyor. Onlar arasında en eskilerinden bir tanesi de Akbank tarafından Resim ve Heykel Müzeleri Derneği iş birliğiyle düzenlenen ‘Akbank 36. Günümüz Sanatçıları Ödülü Yarışması’. Bu yıl 36. Kez düzenlenen ve 750 sanatçının başvurduğu yarışmada jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Atilla Galip Pınar, Berna Dolmacı, Hasan Mert Öz ve Levent Yıldız ödül kazandı. Ayşe Nilden Aksoy, Batuhan Keskiner, Berkay Yaşar, Gül Akpınar, Gülçin Karaca, Hasan Mert Öz, Hatice Artüz, Kaan Fıçıcı, Meltem Begiç, Mert Acar, Merve Vural, Nur Pınar Özen, Oğulcan Sürmeli, Seher Uysal ve Zeynep Kaynar’ın eserleri de yarışma sonucu sergide yer alıyor. 28 Temmuz’a dek sürecek sergideki eserler ‘Yüreği Etkileyen Haklı Güç: Tutku’ teması altında hazırlanmış. Erdağ Aksel, Hasan Bülent Kahraman, Nadim Samman, Gönül Nuhoğlu ve Derya Bigalı’dan oluşan jürinin belirlediği eserler, Nadim Samman’ın küratörlüğünde bir araya gelmiş.

‘Antigone’den ‘Yüzleşme’ye

Sergi, Merve Vural’ın ‘Ave Maria’ videosuyla açılıyor. 26-29 Nisan 2018 tarihleri arasında düzenlenen Mamut’ta da bir eserini gördüğümüz sanatçı videoda ‘Ave Maria’ya bir sanat atölyesi içinde playback yaparak, üretim sürecini ve ağıt deneyimini buluşturuyor. Biraz ilerisinde yer alan Levent Yıldız’ın ‘Antigone’ adlı video yerleştirmesi çağlar boyu tutkunun temsili olmuş hikâyenin farklı sahnelenişlerini yan yana getiriyor. Serginin ilk katında çaresizliğin karşısında direnen yaşamı aktaran Atilla Galip Pınar’ın desenleri de dikkat çekici çalışmalar arasında. 12 parçalık çizimler, mücadelenin karşısında, biteviye kendini tekrar eden yorgunlukları sade bir anlatımla sunuyor. Üst katta ise zamanın etkisini doğa ve emek üzerinden İstanbul özelinde değerlendirmeye kapı açan Ayşe Nilden Aksoy’un ‘Yüzleşme’ eseri dikkat çekiyor. Sanatçı bostan çalışanlarının portrelerini bitki suları kullanarak güneş baskı tekniğiyle çalışmış. Bu teknikle pozlanarak hazırlanan eserler zaman içinde silinmeye mahkûm. Her gün değişime uğrayarak git gide silikleşen portreler doğanın iziyle birlikte yok olan emek öykülerini düşündürüyor. Bu katta doğayı ve gelecekle ilgili kaygıları ele alarak Aksoy’un eseriyle bir ilişki kurabilecek bir başka çalışma ise 1998 doğumlu, serginin en genç ismi Hasan Mert Öz ’ün ‘İsimsiz’ video yerleştirmesi. Eser distopik bir atmosferde VR gözlüklerle gözü bağlı kendi çığlığını bile duymayan zavallı bir insanı tasvir ediyor. ‘Black Mirror’ sahnesinden fırlamış gibi duran eser geniş bir anlatının bir parçası ya da başlı başına tedirgin edici bir atmosfer tasarımı olarak okunabilir.

‘750 genç sanatçıdan başvuru aldık’

Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı serginin kendileri için önemi hakkında, “Türkiye’de günümüz sanatçıları sergileri ayrı bir yere sahip, bugün Türkiye’de bütün çağdaş sanatçılara baktığımızda, birçoğu zamanında günümüz sanatçıları yarışmalarına başvuran isimler. Sanatçılar için önemli bir platform, kendilerini gösterme imkânı sağlıyor. Resim Heykel Müzeleri iş birliğiyle gerçekleştiriliyor. Her yıl bir jüri oluşturuluyor. Türkiye’nin tüm güzel sanatlar, grafik tasarımı, görsel tasarım bölümlerine açık çağrı yapıyoruz. Onlardan gelen başvuruları değerlendiriyoruz. Bu yıl 750 başvuru aldık,” diyor. Akbank Sanat Görsel Sanatlar Yöneticisi Ayşegül Coşkun ise gelen eserlerin ele aldıkları başlıklar üzerine, “Çağdaş sanat zaten tüm sosyal olaylardan etkileniyor. Bu senede yine de özellikle çevre konuları var, bireysel sunumlar ve çatışmalar var, göç konuları, sanatın nereye gittiğinin sorgulanması gibi temel konular var. Ne olup bitiyorsa biz onu görebiliyoruz onların sanatında,” diye belirtiyor.