Gündem‘Zemini çarpık yapılaşma bozdu’

‘Zemini çarpık yapılaşma bozdu’

30.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Uzmanlara göre, İstanbul’da geçen hafta bir binanın ve bir istinat duvarının çökmesine neden olan toprak kaymalarına proje hataları yol açıyor.

‘Zemini çarpık yapılaşma bozdu’

İstanbul Sütlüce’de geçen hafta toprak kayması sonucu 4 katlı bir bina ve Sancaktepe’de bir okulun istinat duvarı çöktü. Peş peşe yaşanan toprak kaymaları “İstanbul’un zeminine ne oluyor?” sorusunu gündeme getirdi. Uzmanlara göre, yaşananlar ihmal ve hatadan kaynaklanıyor ama İstanbul’un bir bölümünde ciddi heyelan tehlikesi var. Heyelan ve çökmelere proje hatalarının neden olduğunu dile getiren İstanbul Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Seyfettin Atmaca, “Şehrin zemini 1000 yıl önce nasılsa, şimdi de aynı. Yapay ve insan kaynaklı müdahaleler zemin yapısını bozmuş durumda. Birçok binanın altındaki ilk 4-5 metrelik zemin zayıf olsa da sorun çarpık yapılaşmadan kaynaklanıyor. Heyelanların neden yaz ayında olduğu merak ediliyor. Kışın yağış ve su akışı doğal sürecinde işliyor. Kış aylarında çok fazla derin kazılar yapılmadığından, yeraltı suyu zeminle doğal kaynaşma içerisinde diyebiliriz. Ancak yazın kuru zemine aşırı su düşmesi ani taşkınlara neden olabiliyor. Baskın yağmurlar zayıf zemini iyice yumuşatıyor. Hatalı proje ve istinat duvarları da çökmelere neden oluyor” dedi.

Haberin Devamı

‘Zemini çarpık yapılaşma bozdu’

İstanbul Sancaktepe’de 28 Temmuz’da Mevlana İlkokulu’nun istinat duvarı çöktü.

En riskli alanlar

“Kent geneline baktığımızda sadece yüzde 15’lik bir alanın risk taşıdığını görüyoruz” diyen Atmaca, “Gebze’den Silivri’ye kadar olan bölgede, özellikle Beylikdüzü, Basın Ekspres Yolu, Bağcılar-Esenler hattının batısına doğru zemin yapısı yumuşak. Kentin batısındaki zemin ağırlıklı olarak kil ve kum tabakasından oluşuyor. Hadımköy, Beylikdüzü, Yakuplu bölgesi heyelan açısından en riskli alanlar” ifadelerini kullandı.

‘Zemini çarpık yapılaşma bozdu’

‘Daha çok çöker’

İstanbul’daki toprak ve zemin yapısının bölgesel olarak değiştiğini vurgulayan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Sütlüce’nin son olmayacağına dikkat çekerek, “Avcılar, Beylikdüzü, Esenyurt bölgesinin zemini kaya değil. Bu alandaki zemin tortul malzeme karışımı dediğimiz yapıda. Yeni inşaatlar için temel çukuru kazıp, istinat duvarları için yük hesabı yapılmadığı sürece Sütlüce’dekine benzer hadiseleri çokça görürüz. İnşaat için yamaç bölgelerin tıraşlanarak bina yapılması risk yaratıyor. 1 metreküp toprak normalde 1.5 tondur. Yoğun yağışla bu ağırlık 2.5 tona çıkar. Eğimli yerdeki toprak kütlesi suyla buluşup akışkan hale geldiğinde heyelan riski ortaya çıkar. Yamacın alt tarafına doğru, heyelan topuğu dediğimiz tampon duvarı sağlam inşa etmeniz gerekir” bilgisini paylaştı.

Haberin Devamı

‘Çamura inşa ediliyor’

İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan: “En basit mühendislik uygulamaları bile birçok projede es geçiliyor. Yapılaşma için seçilen zeminlerde yapının büyüklüğü ve zemine oturacak kütlenin ağırlığı iyi hesaplanmalı. İnşaat projelerinde mutlaka jeoteknik, jeofizik ve inşaat mühendisleri birlikte çalışmalı. İstanbul’da heyelan riski nedeniyle yapılaşmanın yasaklanacağı arazi büyüklüğü yüzde 15’i geçmez. Bazı dere yataklarına, dolgu sahillere inşaat yapılarak faciaya davetiye çıkarılıyor. Sorunsuz zeminlerde bile gerekli etüdler yapılmıyor. Zemin yapısının en kötü olduğu Silivri’den Küçükçekmece’ye kadar olan güzergâh binalarla dolu. Mesele doğal döngü veya heyelandan kaynaklı değil. Çamurun üzerine bina yapanları sorgulamak gerek. Çok iyi projelendirilmiş ve inşa edilmiş yer üstü ve yeraltı suyu drenaj sisteminin oluşturulması gerekiyor. Heyelanların sık görüldüğü veya görülme riskinin olduğu yerlerin topografik, jeolojik, hidrojeolojik, klimatik ve meteorolojik koşulları ile kütle hareketleri arasındaki ilişkilerin kapsamlı biçimde ortaya konması gerekir.”

Haberin Devamı

‘Zemini çarpık yapılaşma bozdu’

Yamaca bina yapılmamalı’

Boğaziçi Üniversitesi fizik bölümü öğretim üyesi, iklim uzmanı Prof. Dr. Levent Kurnaz: “İstanbul’da dik yamaçta bulunan yerleşim yerleri var. Kentsel dönüşüme yamaç tepelerindeki binalardan değil, alt kısımlardan başlamak gerekir. Ancak bu durum bizde tersine işliyor. Bina yapımında çok derin temeller kazılıyor ve bu durum çevredeki binaların temellerine zarar verebiliyor. İstanbul dere, tepe diye tanımladığımız bir şehir. Yamaçlı bölgelere bina yapılmaması gerekir. Yağan yağmur toprağı sıvılaştırıyor. İstinat duvarının altını kazar veya sağlam yapmazsanız Sütlüce’deki görüntüyü yaşamak zorunda kalırsınız.”

Haberin Devamı

‘Zemini çarpık yapılaşma bozdu’

İstanbul Sancaktepe’de toprak kayması nedeniyle 3 katlı bina boşaltıldı. Belediye kaymanın olduğu yere toprak ve çakıl doldurup üzerini naylonla kapattı.