"Görüşelim, gizli kalsın sınırlı bir ihale yapılsın..."

Son dönemde özelleştirme ihaleleriyle öne çıkan Global Menkul Değerler'in sahibi Mehmet Kutman ile ilgili haberin başlığı şöyleydi."Görüşelim, gizli kalsın sınırlı bir ihale yapılsın..."Çelik, Kutman'ın kendi Hong Konglu ortağı Hutchison adına Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la yedi liman için gizli pazarlık yaptığını ortaya çıkarmıştı.Limanlar arasında Mersin, İskenderun, Haydarpaşa, Derince, Bandırma, Samsun'un dışında İzmir de var.Kutman ile Hong Konglu firma Hutchison'un Murahhas Azası John Meredith, Unakıtan ve Yıldırım'a hitaben kaleme aldıkları 12 ve 18 Aralık 2003 tarihli iki ayrı yazıya "çok gizli" notu düşülmüş.Kutman, 7 limanın işletme hakkının 30 yıllığına devrine karşılık 1 milyar 35 milyon dolar teklif ediyor ve şöyle diyor. * * * "Bu ön teklif aramızda gerçekleşen tüm görüşmelerin gizli kalması anlayışı ve şartı ile hazırlanmıştır. Bilgi akışını sağlayabilmeniz durumunda 2004 Şubat ayında yapılabilecek sınırlı bir ihaleye katılabilecek durumda olacağımızı düşünmekteyiz."Kutman, yine "Telsim ve İzmir Limanı'yla ilgili olduğu bilinen Hutchison Grubu'yla Unakıtan'ın Çin'de yaptığı görüşmeye çalışanlarınızdan Kadri Samsunlu'nun eşlik ettiği doğru mu?" sorusuna da şu yanıtı veriyor. "Evet bir sakıncası mı var? Global ile Hutchison Grubu'nun limanlarla ilgili bir ortaklık anlaşması var. İzmir Limanı ihalesine birlikte gireceğiz. Hatta TİM de bizimle ortak olacak. Mersin Limanı'na birlikte girdik. Kazanamadık. Sayın Unakıtan'a direkt davetiye yollanmış. Bizden de Kadri Samsunlu adına davetiye yollanmış. Bence bu yöndeki haberler, başta Ofer gibi büyük yatırımcıları küstürür mü sorusunu kendimize sormalıyız. Acaba bunun arkasında yabancı düşmanlığı var diye düşünmeden edemiyor insan. Mesela Ofer Ailesi çıkan haberlerden son derece rahatsız. Türkiye'ye giren yabancı sermaye eğer böyle devam ederse yüz milyar dolarları bulabilir. Dünyaya entegre olmak zorundayız. Yoksa Kuzey Kore gibi oluruz." * * * Evet...Bir sakıncası var.Hem de çok."Çok gizli" diye yollanan mektuplar, hükümetin en önemli iki bakanlığına...Biri Maliye, diğeri ulaştırma...Bir şirket, konsorsiyum ya da bir kurumla bakanlıklar arasında gizlilik anlaşması yapılabilir mi?Sınırlı bir ihaleden söz edilebilir mi?Bana göre hükümet yetkilileri de, "Ne olmuş yani... Ben herkesle görüşüyorum. Giderim de, konuşurum da..." gibi kısa cevaplarla bu konuyu geçiştiremez.Çünkü o zaman kamuoyu bu görüşmelerde geçen konuşmaların içeriğini bilme, tutanaklarını öğrenme hakkı da vardır.Özelleştirmelerin hız kazandığı bir dönemde elbette ilgili bakanlar, bürokratlar bir takım görüşmeler yapacaktır.Ancak bunların hiçbiri kapalı kapılar ardında olmamalıdır.Not edilmelidir, kayda geçirilmelidir, devletin arşivleri arasında yer almalıdır.Aksi takdirde sonuçlar her zaman tartışma yaratacaktır. * * * Bugünkü mevcut yasalara göre yabancı bir grup medyada yüzde 25'in üzerinde bir paya sahip olamaz.Ancak bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yasanın değişeceğine dair bir sözü var.O yüzden Star Grubu'yla ilgili ihalelere Pasifik Televizyon ve Radyo olarak giren Canwest ve Global ortaklığında çoğunluk Global'e ait.Sonrasında yani yasa değiştiğinde Global hisselerini Canwest devredecek.Bu çok açık...Benzer bir süreç liman ihalelerinin kazanılması durumunda da yaşanacak.Ancak burada çok daha hassas bir konu var.Kabotaj kanunu...Kabotaja göre limanlarda yabancıların payı yüzde 49'u geçemez.Bu Türkiye'nin kırmızı çizgilerinden biridir.Ve bunun korunması da önemli ve doğrudur. * * * İzmir limanına gelince...Elbette bir ihale süreci yaşanacak ve bunun sonucunda 49 yıllığına limanı işleten firma ya da konsorsiyum belli olacak.Ancak çıkan bu kadar haber ve dedikodudan sonra Özelleştirme İdaresi'nin ve hükümetin bazı konulara açıklık getirmesi gerekir.Elbette İzmir kamuoyunun da çok daha duyarlı olmaya... dsipahi@milliyet.com.tr Ahmet Erhan Çelik'in Salı günkü Milliyet'te çok çarpıcı bir haberi vardı.