Kültür Sanat 30’uncu yaşını Efes Antik Kenti’nde kutladı

30’uncu yaşını Efes Antik Kenti’nde kutladı

14.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Tekfen Filarmoni Orkestrası, 30. yıl kutlamaları kapsamında Efes Antik Kenti’nin ev sahipliğinde büyülü bir konsere imza attı. Bu konserde orkestra ile birlikte sahne alan Can Çakmur, “Çaldığımız müzik medeniyetin, insanlığın miraslarından biri” diyor.

30’uncu yaşını Efes Antik Kenti’nde kutladı

Seyhan Akıncı - Tekfen Filarmoni Orkestrası bundan 30 yıl önce kültür sanat ve barışın sesi olmak için Tekfen Holding kurucu ortaklarından Ali Nihat Gökyiğit tarafından hayata geçirildi. Orkestra on yıllar içinde farklı kimliklerden pek çok müzisyeni notaların etrafında bir araya getirdi. 1992’de kurulan Tekfen Filarmoni Orkestrası, 30’uncu yaşını Türkiye’nin en etkileyici atmosferlerinden birine sahip olan Efes Antik Kenti Celsus Kütüphanesi’nde çok özel bir konserle kutladı. 35. Uluslararası İzmir Festivali kapsamında düzenlenen konserde daimi şef ve sanat direktörü Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni’ye geçen yıl Uluslararası Klasik Müzik Birliği (ICMA) tarafından Yılın En İyi Genç Sanatçısı seçilen piyanist Can Çakmur eşlik etti. Müzikseverlere eşsiz bir gece yaşatan Can Çakmur ve Tekfen Vakfı Genel Müdürü Dori Kiss Kalafat’la bu önemli yıldönümü ile klasik müziği konuştuk.

Haberin Devamı

Tekfen Filarmoni’nin 30. yılı kutlamasında Efes Antik Kenti gibi çok özel bir atmosferde çalmak nasıl hissettiriyor?

Konser öncesi ilk kez Efes’i gördüm. Aklımdan geçen ilk düşünce o üç bin yıllık tarihe, medeniyetin köklerine dokunabilecek uzaklıkta olmaktı! Çaldığımız müzik de bir anlamda medeniyetin, insanlığın miraslarından biri.

Klasik müziğin ülkemizde popüler olmadığı sır değil! Diğer yandan çok önemli klasik müzik sanatçıları yetiştirdik… Tekfen gibi orkestraların bu anlamda önemini nasıl değerlendirirsiniz?

Tekfen Vakfı gibi bir sivil toplum kuruluşunun uluslararası seviyede bir orkestra kurması Türkiye’nin sanat yaşamının dünyaya açılması için büyük bir katkı. Dediğiniz kesinlikle doğru, Türkiye’den çıkan, yurt dışında özellikle çalışmalarını sürdüren her kuşaktan müzisyen için de bizi bir araya getiren bir platform sunuyor Tekfen Filarmoni.

Haberin Devamı

Bundan birkaç yıl önce yaptığımız söyleşide “Hayatım boyunca yapmak istediğim işi buldum” demiştiniz. Bizim gibi ülkelerde yetişen gençler için bu biraz zor… Yapmak istedikleri şeyi bulan ya da arayan gençlere neler tavsiye edersiniz?

Çok zor günlerden geçiyoruz. İmkânlar gittikçe daralıyor. Her türlü umuda, güzelliğe, medeni ve insanî olana sığınmaya ihtiyacımız var. Hayatın bütün zorlamasına karşı insancıllıktan, meraktan ve araştırmacı ruhtan taviz vermemek çok önemli.

Söyleşimiz tam üç yıl önceydi ve söylediğiniz şeylerden biri de “Kesinlikle bir döneme ya da tarza ait olmak istemiyorum”du… Can Çakmur bu zaman dilimi içerisinde kendi tarzını yarattı mı? Ya da hâlâ aynı fikirde mi “ait olmama” konusunda?

Bu sözlerin hâlâ arkasındayım. Farklı dönemlerde, çeşitli bestecilik tarzları, çeşitli yorumculuk akımları ilgimi çekiyor. Bu esnekliği korumayı isterim, kendimi bir rutine alıştırmak istemiyorum. Son dönemde etnomüzikoloji ilgimi çekiyordu, bunun üzerine bir CD kaydı yaptım. Şu anda tekrar Schubert üzerine çalışmaya başladım. Önümüzdeki yıllarda hemen hemen bütün piyano parçalarını seslendireceğim ve kayıtlarını yapacağım.

Haberin Devamı

‘Klasik müzik kimlikler üstü bir sanat alanı’

Dori Kiss Kalafat (Tekfen Vakfı Genel Müdürü): 30 yıldır yaşattığımız Tekfen Filarmoni, bugün geldiği noktada ülkenin sayılı özel sanat kurumlarından biri hâline geldi. Tekfen Filarmoni, dünyanın bugünkü kaygılarına kulak vererek, klasik müziği hiç susmayacak bir şekilde sürdürülebilir kılmak amacıyla elinden gelenin en iyisini yapmak için çaba gösteriyor. Tam da bu noktadan hareketle, klasik müzik dünyasının tüm oyuncularının her zamankinden çok imece usulü iş ve güç birliği hâlinde hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Devlet, şehir ya da özel kurumlar, sanat toplulukları, mekânlar ve festivaller bir araya gelerek, bu işin ekonomisini sürdürülebilir kılabiliriz. Bir diğer önemli hedefimiz de uluslararası düzeyde yetişmiş yeni nesil Türk müzisyenlerine kendi ülkelerinde mesleklerini yine üst düzey kalitede icra etmek için olanak sağlamak. Tekfen Filarmoni olarak, klasik müziğin sadece az sayıda elit bir kesime ait olmadığını, insanlık için çok önemli, kimlikler üstü bir sanat alanı olduğunu biliyoruz. Her konserimizde müzikal kalitemizi yükseltirken, orkestranın müziğe olan tutkusunu dinleyiciye yansıtabilir, yaşatabilirsek kendimizi başarılı buluyoruz. Müzisyen olma yolunda, eğitimlerinde fırsat eşitliğini, kariyerlerinde ise liyakati kilit mesele olarak görüyoruz.