Otobiyografik içerikli kısa şiirlerin belli bölümlere ayrıldığı bir çalışma bu.Üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde aileme değin yazdığım şiirler var. İkinci bölümde dünyaya bakışımla ve hayat felsefemle ilgili olanlar yer alıyor. Üçüncü bölümündeyse sevda şiirleri var.
Özellikle anne ve babanıza sesleniş biçiminiz beni çok etkiledi. Mesela "Nasıl da bunadın anne ama iyi yaşadın, iyi yaşadın," demişsiniz.Hikâyesini ilk sana anlatayım mı? Annem son yıllarını benim evimde geçirdi. Çok düşkündüm anneme çünkü çok huzurlu bir ailede büyüdüm. Annemle babamın 46 yıllık evliliklerinde kavga ettiklerine hiç tanık olmadım. Bizimki çok sevgi dolu bir evdi. Annem, ömrünün son yıllarında bunadı. Modern diliyle Alzheimer! Anneme baksın diye Uzakdoğulu bir kadın tuttum. Annem "O aşağıdaki Japon kiracılar var ya, bana çok iyi bakıyorlar!" deyiverdi. Bir gün de beni tanımadı, o şiir bunun üzerine yazılmıştır.
"Ne zaman bir fasıl başlasa aklıma babam gelir," diyorsunuz ve albümün fonunda da Ercüment Batanay’ın yaptığı İstanbul musikileri var.Çok doğru bir teşhis! Sekiz yaşlarındaydım, babam beni fasıla götürürdü. Dokuz gibi başlardı fasıl ve babam orada çalardı; radyo sanatçısıydı, İstanbul Radyosu’nda hocaydı. Gerçi ben klasik, hafif, türkü her türlü müziği dinlerim ama akşam üstleri Veys FM’de fasıl açtığımda başka türlü duygulanırım.
Kemal Sunal ve Cenk Koray için döktüğünüz gözyaşları çok gerçekti. Albüme de girmiş bu acı.Kemal ve Cenk öldüğünde, afalladım. Belki dünyanın en kısa şiiri, "Şu dünyadan çekip gitmek var ya, bu ne ya"... Çok koymuştu bana. O yıl arka arkaya sekiz arkadaşımı gün ve ay aralarıyla kaybettim.
"Adım hiçbir şey, soyadım önemsizöden kastınız ne?Kendimi çok önemli bulmuyorum. İnsanın, hiçlik kavramını yakaladığında, çok uygun ve çok güzel yerlerde olacağına inanıyorum. Şöyle ki, yapmakta olduğum programın reytingi beni maddesel olarak ilgilendirebilir ama genel olarak hiç ilgilendirmiyor. Çünkü ben üç şeyin insan tarafından yönetilmesine inanıyorum. Şöhret, para ve içki - sigara! Eğer Müjdat Gezen’i ben yönetiyorsam sorun yok. O beni yönetmeye başladığında içim içimi yer. Üç elimizde olmayan şeyin ikisi iyice elimizde değil. Doğmak ve ölmek. Yaşamak biraz elimizde. Benim gibi yaşarsan mutlu olursun. Çünkü kendimi önemsemiyorum, beğenmiyorum ama kendimi çok seviyorum. Kendini sevmekle başlar her şey!
Şiirler çok kısa olduğu için vurucu irdelemeler akılda kalıyor. "İnsan ne zaman adam olur? Adam gibi sevdiğinde!"Rutkay Aziz okudu onu. Çok da güzel okumuş. Evet. Adam gibi sevmeyi insanoğluna çok yakıştırıyorum. Televizyona çıkıp sizi çok seviyorum diyorlar ya! Siz dediğin seyircinin içinde katil, hırsız, dolandırıcı, ahlâk dışı, pis politikacı da var. Eğer herkesi seviyorsam seni sevmemin önemi nerede? İnsanları çok severim ama tüm insanları çok sevmek diye bir anlayışa kendimi sokmam. Sevilmeye layık olanlar alınırlar sonra!
Hayat görüşünüz üzerine yazdığınız şiirlerden birinde para ve insan ilkelerinden bahsediyorsunuz.Herkesin bir fiyatı vardır diye bir şey yok. Mesela bana soruyorlar. "Niye ATV’de magazin programı sunuyorsun?" diye. Bir, ahlâk dışı hiçbir şey yapmıyorum. Hiç kimse söylemek istediğim laflara sansür ve denetim koymuyor. İki, buradan kazandığım paralarla 260 kişiyi okutuyorum.
Niçin ‘meslektaş yetiştirmek uğruna mesleğinizi incittiniz’?11 yıl mesleğimi tam anlamıyla yapamadım. Yerime gelecek meslektaşlarımı yetiştireyim diye okuluma verdim kendimi. Çok tepki aldım. Gerçi sahneyle hep iç içeyim ama reklam denen mesleği beceremiyorum ve çok mutluyum. Şu anda bir
oyun koyuyorum sahneye, Nisanda öğrencilerim oynayacak. Bir arasında ben de çıkıp oynayacağım onlarla. Onun dışında çok kafaya taktığım bir şey yok. Tatminsizliğim yok. Rekabetim yok. Rekabet çok tehlikeli bir şeydir. Rakip yaratırsınız, bu da insanı gerer. Rekabet etmediğim için benim hiç rakibim yok. Yaptığım işler hep taklit edildi. İkisi dışında. Biri ücretsiz
okul açmak, diğeri de huzurevi. Bu da onların tercihi. Sen Milliyet Sanat gibi elit bir yerde çalışırken, cümbük magazinde çalışan birini suçlarsan bence yanlış yapmış olursun. Onun kuralı o!
Sanat dışından para kazanmadınız, sanata yatırdınız. Büyücü müsünüz? Nasıl yetiyor?Fena para almam! Yetiyor. Neden biliyor musun? Ekstralarım yok. Sigara, içki kullanmam. Kumar hiç bilmem.
Şans oyunları benim için hiç denenmemiş bir şeydir. 43 yıldır çalışıyorum. 43 yıldır çalışan bir oto tamircisi bile benim kadar para kazanabilir. Kaldı ki paranın amaç değil araç olduğuna inanmış biriyim. Okulumu on tane öğrencime bıraktım çünkü ölünce beraber götüremiyeceğim.
Müjdat GezenDMC