Kültür Sanat Albinolar neden hep 'kötü adam'?

Albinolar neden hep 'kötü adam'?

23.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Da Vinci Şifresi"ndeki kötü karakter Silas'ın albino olması albinoları kızdırdı. Kendi de albino olan Dennis Hurley filmdeki hataları gösteren ve albinizmi anlatan "The Albino Code" (Albino Şifresi) isimli bir film çekti

Albinolar neden hep kötü adam
YAPRAK ARAS - Milliyet Pazar

Matrix Reloaded"daki "cani" ikizler, "Soğuk Dağ"daki Bosie, Harry Potter'ın can düşmanı Draco Malfoy ve daha nicesi... Hepsinin ortak noktası, Hollywood'un yıllardır vazgeçemediği "kötü albino adam" klişesinin örnekleri olmaları. 1897 yılında H.G. Wells'in "Görünmez Adam" adlı kitabıyla ilk kez ortaya çıktığı sanılan bu önyargı, "Da Vinci Şifresi" ile tekrar gündemde. Filmdeki kötü karakter Silas da, benzerleri gibi "cildi bir hayalet kadar soluk" ve "şeytani kırmızı gözlere sahip" olarak tasvir ediliyor.

"Akşınlık" olarak bilinen albinizm, aslında melanin denilen pigment hücrelerinin eksikliği. Saç, deri ve gözleri etkileyen bu durumun en önemli dezavantajı, görme problemleri ve güneşe karşı hassasiyet.

Amerikan Ulusal Albino Organizasyonu (NOAH), geçtiğimiz haftalarda "Da Vinci Şifresi"ndeki Silas karakteri nedeniyle toplumda oluşabilecek önyargılara karşı uyardı. Dennis Hurley'nin "The Albino Code" isimli filmi ise herkesin dilinde.

www.albinocode.com adresinden ücretsiz izlenebilen film, "Da Vinci Şifresi"ni ti'ye alıyor. Hurley "Da Vinci Şifresi"nde geçen olayları, gerçek bir albinonun gözünden aktararak hem "Hollywood önyargısını" yıkmaya hem de insanları albinizm konusunda eğitmeye çalışıyor. Hurley sorularımızı telefonda yanıtladı.

"The Albino Code"u çekmekteki amacınız neydi?
Hollywood'da albinolarla dalga geçme ve "kötü adam" olarak gösterme trendi var. Bir yazar ve oyuncu olarak "Da Vinci Şifresi" vizyona girerken, böyle bir parodinin ses getireceğini düşündüm.

Silas karakterini bir albino olarak gerçekçi bulmadığınız halde bu rol için seçmelere katılmışsınız.
Evet, çünkü yapımcılarla konuşup birtakım olumlu değişiklikler yapabileceğimi düşündüm. Bir kere albinolar, iyi göremedikleri için uzağa iyi ateş edemez ve gece yarısı araba kullanamaz. Zaten neticede rolü albino olmayan birine, Paul Bettany'ye verdiler, makyajla albino yaptılar. Yine de yönetmen Ron Howard önemli bir yanlışı düzelterek Silas'ın kitapta kırmızı olan gözlerini filmde değiştirdi. Bu da yazar Dan Brown'ın albinizm konusunda bilgili olmadığını veya araştırma yapmadığını gösteriyor. Albinoların gözleri kırmızı değil açık gri veya mavidir.

Filminizle ilgili ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
Herkes çok beğeniyor. Albinolardan da destek mesajları alıyorum. Esas amacım güldürmek. Ama albinizmin gerçekte ne olduğunu da bu filmle anlatmaya çalışıyorum. Albino çocukların benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum. Kendilerine güvenli büyüsünler. Filmler önemli bilgi kaynaklarıdır. "Da Vinci Şifresi" ve benzerlerindeki "Albinolar kötüdür, doğaüstü güçleri vardır" gibi bir mesaj yanlış bilgilendirmeden başka bir şey değil. Hepimiz birbirimizden farklı olabileceğimizi kabullenmeli, hatta bu farklılıklardan dolayı mutlu olmalıyız.

"Toplumun düşmanlığını kazanmadıkça sorun yok"
Ali Şengöz 25 yaşında. ODTÜ İnşaat Mühendisliği'ni bitirmiş. Halen okulunda, Yapı Mekaniği Laboratuvarı'nda proje asistanı olarak çalışıyor. Aynı zamanda Radyo ODTÜ'de program yapıyor. Şengöz bunun yanı sıra albinizmle ilgili araştırmalar yürütüyor ve bunları www.alisengoz.net adresinde paylaşıyor.

Filmlerde albinoları "kötü karakter" olarak gördüğünüzde neler hissediyorsunuz?
"Da Vinci Şifresi"ndeki Silas karakteri bana itici gelmedi. Silas'ın kötü tarafta olması onu kötü göstermiyor. Tamamen toplumun düşmanlığını kazanacak bir karakter olmadığı sürece bence sorun yok. "Yıldız Savaşları"nda da karanlık tarafı sevenler vardır.

Albinoların en büyük sıkıntısı nedir?
Göz problemi. Bu nedenle eğitimini bırakıyor. Üniversiteye devam eden albinizmli sayısı çok azdır. Çünkü en önde otursanız bile tahtayı göremezsiniz. Ders çalışmak, kitap okumak çok büyük problem. Ben büyüteç kullanıyordum. Ama bir elinizle büyüteç tutarken diğer elinizle kalem tutmanız çok zor. Tahtayı görebilmek için de dürbün kullanıyordum. Ne yazık ki öğretmenler de albinizmi bilmediği için yardımcı olamıyorlar. En basitinden sınavları daha büyük puntolarla yazarak verebilirler. Sınıfın aydınlatılması, tahtanın yakınlığı ayarlanabilir. Şu anda bioptik denilen özel gözlükler kullanıyorum. Bir dürbünün gözlüğe monte edilmiş şekli denebilir. Görüş alanı dar ama hiç yoktan iyidir. Bunları Spot Az Görenlere Yardım Merkezi'nde bulabilirsiniz.

Albinizmi araştırmaya ne zaman başladınız?
ÖSS sınavıyla boğuşurken, göz problemi daha da ön plana çıktı. O sırada, yurtdışındaki albinizmle ilgili internet sitelerinde sıkça bahsedilen hayata daha olumlu bakabilme felsefesi benim için dönüm noktası oldu. Albinizmle yaşayacaksanız, bunun varlığını kabul etmeniz gerekiyor.

Sizin kendinizle barışık olmanızın nedeni, albinizmi daha iyi öğrenmeniz mi oldu?
Evet. İnsan kendi yaşadığı şeyi bilmediği zaman kendi de korkuyor. Belki de diğer insanların tepki göstermesinin nedeni de bu. Özellikle filmlerde özel güçleri varmış gibi veya kötü gösterilmesinin nedeni de bu. Aslında albinizm hastalık değil, genetik bir durum. Albinizmin tedavisi şu anda mümkün değil. Bununla yaşamayı öğreniyorsunuz bir şekilde. İnkar etmek yerine aksaklıkların üzerinden nasıl gelebilirim diye düşünmeli. Başkalarının ne düşündüğü umursanmamalı. Olaya pozitif yaklaşmak gerekiyor.