Kültür Sanat"Bu kitapta herkes kukla"

"Bu kitapta herkes kukla"

11.04.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ahmet Ümit yeni kitabı "Kukla"da Susurluk’tan esinle, üç ana karakter ekseninde geçen olayları anlatıyor. Milliyet Sanat Dergisi’nin nisan sayısında Ümit ile kapsamlı bir söyleşi yer alıyor.

Bu kitapta herkes kukla

"Bu kitapta herkes kukla"

Ahmet Ümit yeni kitabı "Kukla"da Susurluk’tan esinle, üç ana karakter ekseninde geçen olayları anlatıyor. Milliyet Sanat Dergisi’nin nisan sayısında Ümit ile kapsamlı bir söyleşi yer alıyor.

SEMA ASLAN

Bu kitapta herkes kukla
Ahmet Ümit’in yeni kitabı "Kukla" dün çıktı. Kurgusunda piramidin en tepesinde yer alanlardan en alttakilere kadar herkesin aslında sadece kukla olduğunu anlatan romanı okumaya niyetlenenlere duyrulur: Bu oyunda okurlar da kukla!

Kaleminiz gerilim yüklü. Ve "Kukla" da özde rahatsız edici bir kitap.
Benim kalemim buna çok yatkın. Türkiye’de sofistike suçlar, tasarlanmış cinayetler bireyler tarafından değil, devlet ve örgütler tarafından işleniyor. Benim asıl kaynağım da bu. "Kukla"da da bizatihi Susurluk var. Tabii ki biyografik olarak değil ama Susurluk’un bütün aktörleri, bütün unsurları kitapta yer alıyor.

"Biz ne yaptıysak vatan için yaptık" cümlesi romanda çok sık kullanılmış. Tedirgin edici...
Bu bir polisiye roman, dolayısıyla entrikası var. Entrika, ancak son sayfa okunduğunda netleşir. Bence herkes kukla bu kitapta. Birtakım insanların vatan sevmeyi kendi tekellerinde görerek ve bu sevgiyi bahane ederek insan öldürmelerinin ne kadar rezilce bir şey olduğunu anlattım. Ben bir yazarım ve kahramanlarıma eşit uzaklıkta dururum. Daha baştan, olumsuz karakterim için, "Bu herif çok adidir, faşisttir, katildir," deseydim, bu edebiyat değil, politik metin olurdu.

Kitabın sonunda elimizde olan nedir?
Kitabın sonunda elimizde olan, tam da şu anda elimizde olanla aynı şeydir. Susurluk’taki insanlar çok az cezalar alıyor ve bazı insanlar bu insanları kurtarmaya çalışıyor. Roman bittiğinde insanların rahatlamasını istemiyorum.

Kahramanlarınız büyük ölçüde kayıp kahramanlar. İyi eğitimli ve refah içinde yaşayan biri "vatan için öldürmez" miydi?
Faşist ideolojinin bir tahlili vardır: Hiçbir şey olamamış bir insanın kendini var edeceği alan sadece faşist oluşumlardır. Susurluk’taki insanlara bakın, hiçbiri hiçbir şey olamamış, kullanılmaya müsait, dolayısıyla kayıp insanlar.

Her adımda çözümsüzlükle örülmüş yeni bir duvar karşılıyor hem kafası karışık karakteri hem de okuru.
Roman zaten çözümsüzlük üzerine kurulu.

Fakat bu noktada suçluları yargılamak da anlamsız; çünkü onlar kayıp ve kullanılmış insanlar. Neyi yargılayacağız ya da kimi?
Faşizme yönelen insanlar toplumda yer edinememiş insanlar. Ülkücüler yaşamın olanaklarını kullanamadı ve bu onları daha da saldırganlaştırdı. Onlar, vur de vuralım, öl de ölelim, ya sev ya terk et dediler. Yani yaşamaya değil, yaşatmamaya yönelik bir söylemi sahiplendiler. Çünkü onlar yaşamıyorlardı. Bu insanlar kayıp olduğu için suçsuzlar mı, değil tabii ki. Değişmesi gereken şey, kültür.

Susurluk’un hangi noktasındayken "Bu olaydan bir roman çıkar," dediniz?
Susurluk, benim gibi yazarlar için başlı başına bir ilham kaynağı. Çünkü bilinmeyenlerle dolu. Ayrıca büyük bir suç şebekesi var. Ama ben kaybetme üzerine bir roman yazmak istedim. Susurluk ile, çetedekiler dahil, hepimiz kaybettik. Ortalık biraz yatıştıktan ve olay aydınlanmaya başladıktan sonra da romanı yazmaya karar verdiğimde Susurluk’un üzerinden 3 yıl geçmişti.

Ana karakteriniz bir gazeteci. Neden?
Çünkü bir gazeteci sonuçta gerçeği araştırır. ‘Kahraman’ yerine ‘dibe vurmuş’ bir gazeteci seçtim ki, artık o gazetecilik mesleğinin bütün puştluklarını bilen ve herkesle ilişkisi olan bir adam olsun.

Romanı hazırlarken bizlerle de röportajlar yaptınız. Gazetecilikte sizi şaşırtan şeyler oldu mu?
Benim için en önemli mesele şuydu: Bir iş, insanın karakterini ne kadar etkiler, değiştirir? Yaptığım konuşmalarda gazetecilerin hayata bakışlarını anladım ve gazeteci olan karakteri yazarken bir gazeteci olabildim.

Peki bir gazeteci olmak nasıl bir duyguydu?
Adnan’ı yazarken durgunlaştım; öyle ki insanlar beni uyarmaya başladı. Adnan, her şeyin farkında olan ama hiçbir şeye karışmak istemeyen bir gazeteci. Ben, tartışan, müdahale eden bir adamım. Fakat onu yazarken sakinleştim, "O da olur, diğeri de" ya da "Bu kadar yeter" demeye başladım.

Gazeteciyi yazarken model aldığınız biri var mı?
Bu kitapta kendime model aldığım hiç kimse yok, fakat bütün gazetecilerden bir şeyler var Adnan’da. Doğan karakteri de Çatlı değil birebir ya da Müfit, Korkut Eken veya Mehmet Eymür değil. Bir harmanlama sözkonusu.

Kukla
Ahmet Ümit
Om Yayınları
Polisiye Roman
Nisan 2002
Fiyatı:
12.000.000 TL.






KÜLTÜR & SANAT










































KEŞFETYENİ
Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!
Survivor'da adaya veda eden isim belli oldu!

Cadde | 16.05.2025 - 00:39

Survivor All Star'da düellolar oynandı, adaya veda eden isim belli oldu. İşte detaylar...

Yazarlar