Değişmeyen tek şey gerçeklik

Seray Şahinler - Son on yılda çağdaş, güncel ve dijital sanat tartışmalarını nihayete vardıramamışken gözler bir anda NFT’ye çevrildi. Pandemi süreci NFT’nin yükselişine hız kazandırmış olmalı fakat NFT artık başlı başlına bir kavram olarak sanat dünyasındaki ve piyasasındaki yerini aldı. Müzayedeler düzenleniyor, rekorlar kırılıyor…

Akbank Sanat’ın yeni sergisi “Dijital Sanatta Şimdi: Alternatif Gerçeklikler + NFT” dijital sanatı ve NFT’leri odağına alan bir proje. Küratörlüğünü Zeynep Arınç, danışmanlığını Selçuk Artut’un üstlendiği sergide ekonomik kaygıdan uzak, sanatsal bağlamda NFT’ye odaklanan işlere rastlıyoruz. Sergi; sanat, teknoloji ve toplum üzerine odaklanan yaratıcı düşüncelere ve uygulamalarına hayat veren sanat eserlerine, günümüz sanat dünyasını meşgul eden konu başlıklarına yer verirken sanatseverlere heyecan verici bir sanat alanı yaratmayı amaçlıyor.

En başa dönüp şu soruyu sormak gerek; "Peki NFT bir sanat akımı mı?” Akbank Sanat da ilk adımda izleyiciye bu soruyu sorarak, “meseleye” açıklık getiriyor. NFT bir sanat akımından ziyade sanatçıların eserlerini alıcılara ulaştırmasını sağlayan bir çeşit “kolaylaştırıcı.” 15 sanatçının yer aldığı sergide tarihten arkeolojiye, mitolojiden doğaya uzanan atıflarla karşılaşıyoruz. Serginin kürasyonu noktasında önceliğin NFT üzerine çalışan sanatçıları görünür kılmaya verildiğini belirtelim. Bu kapsamda sergide bir üslup birliği yok. Bunun amaçlanmadığı da özellikle vurgulanıyor.

‘Rüzgârımız yeter’

Sergide aliottoman (Nura Aliosman), Alp Tuğan, Burak Beceren, Burak Şentürk, Can Büyükberber, Candaş Şişman, Dist Collective, Dolce Paganne, Ecem Dilan Köse, Elif Varol Ergen, Haydiroket, Juki, Kien, Kübra Su Yıldırım, Mekazoo (Derin Çiler), Mert Tugen, Osman Koç, Ozan Türkkan, Selçuk Artut, Selin Çınar, Tolga Tarhan, VAMK (Uçman Balaban), Yağmur Uyanık, Yiğit Yerlikaya’nın işleri yer alıyor.

İki kata yayılan serginin giriş katındaki işler, izleyiciyi ekrana davet ederken estetik bir bütünlük sunuyor. Sergi deneyime de açık elbette. Osman Koç’un duvara yansıyan işinde kendi rüzgârınızı kendiniz estirebilirsiniz! Sanatçı, varlığınızın yansımasıyla harekete geçen ekranda yarattığımız rüzgârların etkileşimli görselleştirmesiyle, paylaştığımız uzaya nasıl etki ettiğimizin ve iz bıraktığımızın altını çiziyor. Aynı zamanda yaşadığımız her anın gelip geçici olduğunun.

Yağmur Uyanık’ın “Selfmaking” adlı işi Büyük İskender ve antik Yunan Perikles, birleşimiyle yaratılan, karma bir karakterin 3 boyutlu basılmış bir kumtaşı heykeli. Dijital modeller, British Museum arşivlerinden alınmış. Bugün bu müzelerde yer alan eserlerin çoğunun farklı coğrafyalardan koparılıp götürüldüğünü göz önüne alırsak, “Selfmaking” bireysel anlatı ve kolektif belleğin nasıl şekillendiğini yansıtıyor. Ecem Dilan Köse ise kendi yazdığı matematiksel algoritmalar eşliğinde ebru sanatına atıf yapıyor. Bu sanatın süreciyle benzerlik kuran sanatçı var olan sistem içinde bir kompozisyon oluşturuyor.