Kültür Sanat Diamon Eros ile "Kalbin Şifası"na dair...

Diamon Eros ile "Kalbin Şifası"na dair...

07.04.2014 - 15:11 | Son Güncellenme:

Diamon Eros insanın ruhsal ve fiziksel sağlığını tüm detaylarıyla ele aldığı "Kalbin Şifası" adlı kitabında şu ana kadar gün yüzüne çıkmamış gerçeklere ışık tutuyor.

Diamon Eros ile Kalbin Şifasına dair...

Diamon Eros ile "Kalbin Şifası" isimli kitabı ve eğitimleri hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Haberin Devamı

Kendinizden bahsedebilir misiniz?

Hacettepe Universitesi Sosyoloji bölümünün ardından profesyonel hayatıma çok uluslu şirketlerde başladım. Satış yöneticiliğinden, Bölge Müdürlüğü, Kanal Müdürlüğü ve Genel Müdürlüğe kadar farklı pozisyonlarda görev alsam da aklımda bir gün kendi işimi yapmak vardı. Bu nedenle çalıştığım şirketten ayrıldım.

O esnada bir evlilik ve iki dünya güzeli çocuk girdi hayatıma. Kurduğum şirkette çok kısa zamanda büyük cirolar elde etmeye başlamışken ve tam da hayatımı arzu ettiğim gibi yoluna koyduğumu düşünürken yanlış bir kararla sahip olduğum her şeyi kaybettim.

Kayıp olarak düşündüğünüz şeyler aslında hayatın sizinle bir şekilde irtibata geçme halidir. Önemli olan ise iyi ya da kötü haliyle ne yaşarsanız yaşayın bunları nasıl okuduğunuz ve yorumladığınızdır.

Haberin Devamı

Hayat koşturması içinde bazen kendimizi göz ardı eder, yaptığımız veya odaklandığımız her ne ise onu var eder hale geliriz. Beş duyumuzu fiziki olarak kullandığımızı düşünsek de aslında bilişsel düzeyde yeterince kullanmayız. İşte benim yolculuğum da tam bu noktada yani hayatın bana uzun süredir seslendiğini göz ardı ettiğimi fark ettiğim an başladı.

Diamon Eros bir isim değil bir misyonun tarifi olduğunu söylüyorsunuz ;bu konuda biraz bilgi alabilir miyiz?

Diamon, Yunan mitolojisinde Zeus’un tıpkı Herkül gibi bir insandan dünyaya gelen oğlu.. Zeus’un Tanrıça olan karısı Hera, Diamon’un annesiyle hala görüştüğünü fark edince Diamon’u babasından uzaklaştırmayı ve bu sayede de annesiyle görüşmeyeceğini düşünerek onu babasından uzaklaştırmak için Araf'ta görevlendirmişti.

Diamon'un görevi ise, öldükten sonra yolunu kaybeden ruhlara, ışığın yolunu göstermekti. Eros ise bildiğiniz gibi Aşk ve Sevgi Tanrısı. İkisinin birleşmesinden de şöyle bir anlam çıkıyordu; Diamon yolu gösterecekti ama, gösterdiği istikamet Eros’un durduğu sevginin ve aşkın istikametiydi çünkü ışık sevgiydi…

Kendimi aradan çekme yolculuğu içerisinde olmayı gönülden dilediğim ve bu hikaye de beni derinden etkilediği için Diamon Eros’un hikayesi doğmuş oldu..

Haberin Devamı

Kalbin şifası adli kitap nasıl bir süreçte ortaya çıktı? Bu kitabi nasıl yazmaya karar verdiniz?

Uzun yıllar enerjisel şifa ile ilgili çalışmalar yaptım. Gerek yurtdışı gerek yurtiçinde çıkan birçok kaynağı inceledim. Katıldığım seminerleri ve aldığım eğitimleri kendi bilgilerim ve uzun soluklu bir çalışmayla destekleyerek Kalbin Şifası Eğitim modelini oluşturdum.

Eğitim Türkiye’nin her yerinde büyük ilgi gördü. Katılımcılardan gelen değerli geri bildirimler ve yoğun talep üzerine ise mevcut eğitim modülünü teorik olarak kitaba dönüştürdüm.

Bu kitap kimlere hitap ediyor?

Bu kitap, kendine yolculuk yapan; duygusal, zihinsel ve fiziksel çeşitli sağlık sorunları olan, hangi düşünce kalıplarının ne tür hastalıklara neden olduğunu öğrenmek ve bu rahatsızlıklara gerek bilinçteki bu durumu oluşturan neden-çözüm ilişkisini aktararak gerekse evrensel şifa enerjisi ve işleyişini kavrayıp yapacakları uygulamalarla tedavi etmek olmak ve isteyen herkese hitap ediyor.

Kitabin isminden anladığımız kadarıyla her şey kalple başlıyor. Önce kalbimizi mi şifalandırmak gerekiyor?

Haberin Devamı

Manevi anlamda düşündüğümüzde kalp, sevgi üreten kaynağımız. Bu kaynak ne kadar çok sevgi üretirse bütünsel sağlığımız da bu durumdan aynı oranda etkileniyor. Bunu size bir örnekle anlamak isterim; Karanlık bir odaya girdiğinizde hiç bir nesneyi rahatlıkla göremez, detayları ancak ışığın nispetine göre fark edebilirsiniz. Oysa o odada bir ışık yaktığınızda bütün ortam aydınlanır ve karanlık tamamen kaybolur.

Bedenimizde oluşan nefret, öfke, endişe, üzüntü, kin, bencillik, aç gözlülük, korku vb. duyguların tümü karanlıktır ve orada bulunma yoğunlukları sevginin miktarıyla ilgilidir. Burada ışık sevgidir. Bu durumda bedeninizde bulunan tüm bu olumsuz duygular aynı zamanda hastalıklarınızın da sebebidir. Yani bir bedene sevgiyi ne miktarda aldığınız, sağlığınızla doğrudan ilgilidir.

Sevginin manevi evi bir bedende kalp olduğuna göre, kalbin iyi arınıp sevgiyi beslemesi gerekmektedir. Evrenin enerjisini kalbimizin saflığı süzeceğinden, beden sağlığımız yükselirse bir başkasına şifa aktarırken karşımızdakine de en yüksek faydayı sağlarız.

Haberin Devamı

Beden ve enerji arasındaki bağlantıdan bize biraz bahsedebilir misiniz?

Aslında gördüğümüz, işittiğimiz, dokunduğumuz, tattığımız, kokladığımız her şey bir enerjidir. Aynı bedenimiz gibi.. Enerji olan bedenimizin bütünsel enerjiyle olan uyumu ise bizim durumumuzu belirleyen faktördür.

Daha önce de belirttiğim gibi enerji spiraller çizerek hareket eder. Bunu dünyanın, ayın ve güneşin hareketlerinden de anlamak mümkündür. Örneğin ay, önce kendisonra dünyanın etrafında döner.Dünya da hareket ettiği için onun yörüngesinde, dünya güneşin etrafında döndüğünden ve güneş te hareket ettiğinden onların da yörüngelerinin tümüyle hareket eder.

Bu sonsuz bir döngü gibidir ve sürekli spiraller çizerek dönüşler gerçekleşir. Bu durumda uyumlu ve sağlıklı bir beden de bu enerjinin deviniminde bir tıkanıklığa yol açmadan dönmek durumundadır. Eğer, bu döngülerden herhangi birinde bir tıkanıklık, yavaşlama ve hatta durma gerçekleşirse, sağlıklı olma durumu ortadan kalkacaktır. Bütün ilişki bununla ilgilidir.

Bahsettiğiniz enerji nedir ve biz bu enerjiyi nasıl çalışır hale getiririz?

Bu yaşam kaynağının enerjisidir. Bütün hayatı belirleyen işte bu enerjidir. Siz zaten farkında olsanız da, olmasanız da bu enerji daima çalışır durumdadır. Sadece bunu yönlendirmeyi ve daha yararlı olacak şekilde kullanmayı öğrenebilirsiniz.

Unutmayın, parça bütüne aittir ve parçada bir sorun varsa, bu durum bütünü etkiler. Her birimizin bu bütünlüğün bir parçası olduğumuzu varsayarsak oluşan durumlar karşımızdakini de etkiler. Bu bakışla yola çıktığımız zaman herkesin iyi olması için bir şeyler yapma arzusu duymamız kolaylaşacaktır.

Hastalıklar önlenebilir mi?

Hastalıklar önlenebilir. Bunun için önce hastalığın oluşma potansiyelini bilmeniz gerekir. Biz fiziksel bedenden müteşekkil varlıklar değiliz. Görünen bedenimizin çevresinde enerji alanlarımız vardır. Eğer biz düşünüş biçimimizi değiştirebilir ve bilinçaltımızdaki inançlarımızı değiştirebilirsek herhangi bir hastalık fiziksel bedenimizde daha oluşmadan engellemek ve onu dönüştürmek mümkündür.

Her hastalığımızı oluşturan, o hastalığın oluşmasına yol açan bir negatif düşünüş biçimine sahibiz. Bu düşünüş biçimi kimi zaman doğuştan itibaren çekirdekleşmiş inanç kalıplarımızla oluşmuş, kimi zaman ise takip eden yıllarda başımıza gelenlerle oluşmuş kalıplarımızdır. Fiziksel bedende hastalıklar henüz oluşmadan bu düşünüş biçimlerini tespit edip dönüştürebildiğimizde ise bunu durdurmak mümkün olacaktır.

Kendi yöntemlerinizden biraz bahseder misiniz? Sizi diğer kişisel gelişim uzmanlarından ayıran nedir?

Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, dünyada çok sayıda enerjisel şifa yöntemi var. Fakat bunların içinde kitabı yazılan ve konuyu direk öğrenememiş kitleleri bu bilgilerle buluşturan şifa ekolü sayısı oldukça az.. Kalbin Şifası bir enerjisel şifa ekolüdür ve Anadolu topraklarında doğan, kitabı yazılan ilk ve tek şifa ekolüdür Bu konuda batıda son yıllarda birkaç tane yayın yapılmışsa da bu ekollerin kökeni Uzakdoğu’ya dayanmaktadır.

Genellikle şifa ekolleri birbirlerinden uygulama farklılıkları olarak ayrılsalar da, bazı en önemli bilindik şifa ekollerinde simgeler, semboller gibi uygulamayı güçlendirdiği düşünülen unsurlar kullanılmaktadır. Bu ekolde ise böyle bir simge ya da ekol bulunmamaktadır ve her şeyi en basit şekliyle anlatmaktadır.

Kişisel Gelişim uzmanlarıyla ayrıştığımız meselenin özü; olan her şey insanın kendinde olmaktadır, dışarıda gördüklerimiz de dahil olmak üzere. Biz kendi yolculuğumuzda, kendimizi tanımaya çalıştıkça hem dış dünyanın hem de iç dünyamızın tamamen değişeceği vurgusu üzerinden gitmekteyiz.

Enerji tüm kainatta spiraller çizerek hareket eder. Bu durum beden üzerindeki ana enerji kanallarında da aynı şekildedir. Spiral enerjisel döngünün yavaşlaması hastalıkları, hızlanması ise sağlığı kazandırır. Bu ekolde amaç bu döngünün insan bedeninde hızlandırılması sureti ile sağlığı oluşturmak ve kalıcılaştırmakla ilgilidir.

Kalbin Şifası eğitiminizde nasıl bir yol izlediğinizden bahseder misiniz?

Kalbin Şifası eğitimi 2 günlük başlangıç ve devam modülleri olan bir eğitimdir. Kişinin kendini fark etmesini sağlayan, yaratımı ve kendinin bu yaratım içerisinde aslında zannettiğinden çok başka bir şey olduğunu anlamasını sağlayan teorik bilgiler sonrasında bilinç altındaki yanlış kodların çözülmesi ve değiştirilmesi için birçok uygulama yapılır. Bu çalışmalar elbette teknik çalışmalardır. Kişi daha sonra bu bilgilerle kendi arınma yolculuğuna çıkacağı diğer çalışmalara başlar. Bu çalışmaların kimi 21 günlük sürede içselleştirilebilse de bazı çalışmalar ömürlüktür.

İlk gün enerji ve kâinattaki durum üzerinde bilgilendirme yapılır, hastalıklar ve bunların temel dinamikleri işlenir ve son aşamada kişinin kendi gücünü hissetmesini sağlayan bir inisiyasyon (uyumlama) süreci gerçekleşir. İnisiyasyon, aslında bir başkasının size el vermesi değil, mevcut gücünüzü açığa çıkarmanıza sizi ikna etmektir. Zira yaratım mükemmel bir eşitlikle gerçekleşmiştir. İkinci gün ise öğrenilenlerin bir başka katılımcıya uygulanması ve hem kendindeki hem de kendisine aktarılan enerjiyi hissetme ve uygulama yöntemlerini detaylıca öğrenme ile ilgilidir.

Herkes kendi kendini iyileştirebilir mi? Enerjisel olarak kendi kendimize nasıl bir yarar sağlayabiliriz?

Herkes kendini iyileştirebilir mi? Aslında hem evet hem hayır. Fakat herkesin içinde kendini iyileştirebilme gücü bulunmaktadır. Yine de bunun çok kolay olduğunu söylemek mümkün değil. Birçok hastalık aslında bilincimizde başlayan olumsuz düşünüş biçimimizle alakalıdır.

Hastalıkların genlerle geçen kısımları olduğu gibi, bilinçaltımıza yerleşmiş, diğer bir ifadeyle kemikleşmiş halde bulunanları da mevcuttur. Bu hastalıkların bazıları bedende oluşmadan evvel ; enerji ve bilinçaltı çalışmalarıyla çözümlenebilir.

Çözümlenemeyen hastalıklar kişinin hayat dersiyle alakalıdır. Siz bu dünyada dersinizi vermek üzere bulunuyorsunuz. Mevcut enerjimiz kendimizi düştüğümüz anlarda yükseltip, arınma çalışmalarını yaparak motive etmemiz mümkündür. Yine de, kişinin kendinde bulunan tıkanıklıklar yani enerjisinin bedeninde rahat gezinememesinden dolayı oluşmuş enerji akışı zayıflığı ve yavaş spiral döngüler mevcut olduğu için; var olan tıkanıklığı yardım almadan kolay çözümleyemeyebilir. Bunun sebebi kişinin, tıkanıklıkların içerisinden geçirdiği enerjiyi aktaramamasıdır. Kişi kendisine enerji uyguladığında kendisindeki tıkanıklıklar hala mevcut olacağından, sadece enerjisel aktarımla kendisini şifalandırması çok mümkün olmaz. Ancak, bir başkası sizin tıkanıklıklarınıza sahip olmadığından size bu yöntemi uyguladığında sizin için daha verimli bir çalışma ortaya koyacaktır.

Kitapta ''Hastalık vücutta görüldüğü anda başlamaz! Onun çok öncelere dayanan bir geçmişi vardır.'' diyorsunuz bu konudan biraz bahseder misiniz?

Sizin de bildiğiniz gibi, tıp bilimi bir hastalığı fiziki bedende gördüğü anda fark edip müdahale eder fakat bu hastalıklar aslında birçok şekilde sinyallerini bize daha önce vermiştir. (Burada salgın hastalıklardan bahsetmiyoruz elbette) Hastalıklar fiziksel bedende bir tıkanıklık oluşturmadan önce bilinçte başlar. Bunu fark etmenin 2 farklı yöntemi vardır.

1- Kişiyle konuşarak nasıl bir düşünüş biçimine sahip olduğunu öğrenirseniz bunu elbette Kalbin Şifası kitabında da okuyacağınız bilgilerle karşılaştırdığınızda nasıl bir gelecek beklediğini, yani yakın bir gelecekte herhangi bir hastalığın oluşma potansiyelinin olup olmadığını anlamanız mümkündür.

2- Bunu eğer el çakralarınız yeteri kadar hassaslaşmışsa beden üzerinde ve bedene dokunmadan gezdirip, hangi bölgede tıkanıklık olduğunu hissederek de anlamanız mümkündür.