Kültür Sanat Edebiyatın doruğuna doğru…

Edebiyatın doruğuna doğru…

19.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Şair Cenk Kolçak, ikinci kitabı “Su ve Parya” ile Rıfat Ilgaz Şiir Ödülü’nün sahibi oldu. Ilgaz için “O, bizim edebiyatımızın doruklarından biridir” diyen 31 yaşındaki şair de bu doruğun yolcularından...

Edebiyatın doruğuna doğru…

Seray Şahinler  - Şiir dünyasının nispeten sessizliğe büründüğü bir döneme “Akbabalar Çağı” ve “Su ve Parya” ile yeni bir soluk getirdi Cenk Kolçak. Yaşadığı coğrafyanın, tanık olduğu çağın meselelerini dert edinen şairin şiirleri bir “hayat senfonisi.” Çünkü şair, şiirin yaşadığımız dünyada bir karşılığı olması gerektiğini savunuyor. Elbette yeni bir dil örgüsü ve estetiğiyle… Peşi sıra gelen ödüller de bunun tamamlayıcısı olmalı. 2019’da ilk kitabı “Akbabalar Çağında” ile Ruhi Türkyılmaz Şiir Ödülü’nü kazanan Kolçak, geçtiğimiz hafta Rıfat Ilgaz’ın adını ve eserlerini yaşatmayı amaçlayan “Rıfat Ilgaz Şiir Ödülü”nün de sahibi oldu. 

Haberin Devamı

“Toplumcu damar” 

Cide Belediyesi’nin düzenlediği ödülün Tuğrul Keskin, Şükrü Erbaş, Çiğdem Sezer, Kaan Tanyeri ve İbrahim Tığ’dan oluşan seçici kurulu, 31 yaşındaki şairi “Oluşturduğu yepyeni dil ve hayatın içinden, yaşayan imgelerle örgülediği estetik yapı, daha ikinci kitabı olmasına karşın son derece özgün şiir dünyası; sevgiyle ve titiz bir sorumluluk duygusuyla şiirini kurması; şiirinin geleceği ve yaşamı önceleyen incelikli dili; insanla toplumu, birini ötekine feda etmeden aynı duyarlık ve içtenlikle dile getirmesi; insanı geniş zamanlı bir dünyanın içine yerleştirerek zamanın sığlığından kurtarma çabası nedeniyle” ödüle değer gördüğünü duyurdu. 

“Rıfat Ilgaz adıyla yan yana anılmak fikri bile insanı gönendirirken, ‘Su ve Parya’ kitabımın böyle kıymetli bir ödülün şerefine nail olması ayrıca onur verici” diyen Kolçak ile ödül ve Rıfat Ilgaz üzerine konuştuk… “Ödüllerin, edebi bir gelenekten ziyade eserleri görünür kıldığını ve kısmen de eserlere prestij sağladığını düşünüyorum” diyor Kolçak ve ekliyor: “Ilgaz Usta, kuşkusuz, Anadolu’daki binlerce yıllık grotesk halk kültürünün, Cumhuriyet sonrası yazınsal alana taşınmasında akla gelen ilk isimdir. Kalemini toplumun kültürel kökleri ve o günkü dinamiğiyle ustaca buluşturarak toplumcu damarı genişletmiş ve edebiyatımızın köşe taşlarından biri olmuştur. Yaşar Kemal’in dediği gibi, hiçbir çile, hiçbir acı, hiçbir engel, hiçbir bela onu insanlık yolundan döndürememiştir. O, bizim edebiyatımızın doruklarından biridir. Anısına saygımla.” 

Yazarlar