Kültür SanatEn lezzetli yemek anıları...

En lezzetli yemek anıları...

18.12.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

En lezzetli yemek anıları...

En lezzetli yemek anıları...

En lezzetli yemek anıları...

GÜl Dİrİcan

Oğlak Yayınları’nın yemek- anı kitaplarından biri daha çıktı. Bunlar benim için Martin Myster’in yeni sayısı kadar önemliler. Biliyorum ki, dünyanın birçok yerinde kadınlar, imparatorluk toprakları olan mutfaklarında, hiç tadamayacağım harikalar yaratıyorlar.
Colette Rossant’ın "Tadı Damağımda Kalan Ülke: Mısır" adlı kitabı mükemmel bir yemek anı kitabı. Her hamarat kadının evinde bulunmalı, hatta bu kitabı örnek alarak kendilerininkini yazmalılar. Bu kitabın ayrıcalığı, yemekler ve anıların birbirleriyle konuşuyor olmalarından ileri geliyor. Bir çocukluk anısını anlatırken bahsettiği yemeğin yakın sayfalarda tarifini okuyor, onun anılarındaki şehvetli yeri yüzünden "ağzıma atmam" dediğiniz bir malzemeyi yemek istiyorsunuz.
Yazar karmakarışık bir kültür mirası taşıyor. New York’ta yaşayan yazarın ailesinin bir yanı Mısırlı Yahudi, bir yanı ise Fransız. Katolik eğitimi almış ama bir yanını Yahudi hissetmiş. Mısırlı kimliğini ise hep sevmiş. Bu yüzden yemek tariflerinde iki mutfağın da, eşit etkisi görülüyor.

Mutfağın kokusu
Colette Rossant Daily News’de köşe yazarı, sekiz yemek kitabı ve birçok makalesi var. Mısır’da geçirdiği çocukluğu sırasında mutfağın kokusuna teslim olmuş, yüksek bir taburede tüm yemeklerin yapılışlarını seyretmenin keyfini yaşamış, böylece iyi bir çocukluk eğitimi alabilmiş ve anladığım kadarıyla tombul olmamayı başarabilmiş.
Kalabalık bir ailenin kahramanlarını tanıtırken yazar, çocukluk gözünü korumayı başarmış. O mutlu ülkeye, çocukluğa, sakin, huzurlu bir dönüş yapmış. Büyüdükten sonra edindiği yargılarını işe karıştırmadığı için, bu kitap kalabalık bir evin yemek hazırlığı telaşını, evin kendi seslerini taşıyor. Sanki bu kitap, "ayak altında dolaşma" diye arada sırada uyarılan bir kızın kaleminden çıkmış.
Belli ki yazar, öyle hanım hanımcık biri hiç olmamış. Çocukluğun keşiflerine inanmış, bunun için azarlanmayı, cezayı göze almış. Olası mutsuzlukların arasında lezzete sığınmış. Sevginin en dolaysız geçirilebildiği, başkası için yemek yapabilme yeteneğini kazanmış. Yazar kitapta aktardığına göre şimdi torunlarına daha onlar çok küçükken tezgahın başında sebze soyduruyor ve yarı süslediği masalsı Mısır’daki zamanını, yemek öğretirken, bir başka hafızaya aktarıyor.




SANAT