07.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Ahmet Tulgar
Fatih Terim'in yaptığı el hareketi, bakılan yere bağlı olarak sevimli, çocuksu, gülünç, acınası ya da sempatik bulunabilir. Ama şiddet çağrıştırmıyor ve provokatif değil. Tribünlerdeki gerilimi bırakınız tırmandırmayı, azaltmıştır bile.
'Nah'ın bu versiyonunun, yani baş parmağı ikinci ve üçüncü parmaklar arasına sokarak kurulan bu manuel cümlenin, jest Türkçesi'ne nasıl girdiği, bedensel etimolojideki kökeni nedir, araştırma konusu ama zaman içinde edindiği mecazi anlamları onu maşist, fallik ve despotik olmaktan uzaklaştırmış, demokratik ve barışçıl kılmıştır.
Terim'in beden dilinin ritmine, onun her maçta saha kenarında sunduğu koreografiye hiç uymamıştır bu hareket.
Terim neden detone oldu?
Onun dans ettiği melodiyi takip edenlerin beklediği, tam orada, yani aile fertlerine acımasızca küfredilirken, koluyla 'nah'ı bir kreşendo olarak telaffuz etmesiydi. Terim, binlerce küfürbaza dönmeli ve sağ kolunu sol avucunda onlara doğru kaydırmalıydı. Ya da şunu yapabilirdi mesela: Sağ yumruğunu sol kolunun ortasına vurarak bir kaldırma gücü oluştururdu ve sol kol da sert biçimde kalkardı.
Terim'in beden dili gösterinin tam ortasında niye detone oldu?
Ya o iğrenç küfürler o anda onu sahiden eziyor, gücünü kırıyordu ve o da yapıldığı anda, yapanı terbiyesi bozulmuş bir çocuğa dönüştüren, evet, evet bu çocukça, hatta çocuksu jeste zorlanıyordu; ya da o küfürlerle baş etmesi o kadar zordu ki bu, yerine göre 'umursamazlık', 'kaale almazlık' anlamına gelen, eş anlamlıları 'istediğin kadar konuş, şeyimde değil', 'mikrofona konuş' olan bu barışçıl jesti tercih ediyordu.
Fatih Terim geçen Cuma, Beşiktaş İnönü Stadyumu'nda 'nah' işaretiyle 'fair play'e çağrı yapmış oldu. Hareketi empati uyandırıcıydı, antipati değil.
'Nah'ın bu versiyonu cesaret ve yakınlık da çağrıştırır. Eskrimden çok boksa benzer. Ve el sıkışmak kadar, el sıkışma gibi mesafe kat eder. Bu hareketi sıklıkla dokunma mesafesindeki bir partnere yaparız. Terim'in o akşam Beşiktaş küfür korosuna ne kadar yakın olduğunu hatırlayın.
Bir de; biz bu hareketi kaçmak üzereyken değil, hareketten sonra da orada kalmak üzere yaparız.
Oysa kaydırmalı, ray sistemiyle çalışan 'nah' hareketi kaçakların, yakalasalar kendisini pataklayacak olan abisi yaşındakilere vur kaç yapıp sıvışan veletlerin seçeneğidir. Gerilla eylemine benzer bu haliyle. Fotografiktir. Hakareti dondurur. Paparazzi estetiğidir.
James Joyce'un Ulysses romanındaki kaleydoskop (çiçek dürbünü) imgesini hatırlatır. 'Kaleydoskop' sözü romanda 'catch and escape' (yakala ve kaç) sözüyle yer değiştirerek ve birbirleri gibi tınlamak üzere kullanılır.
'Fotografik nah' işaretinin etkisi de böyledir. Yap ve kaç, etkisi kaleydeskoptaki görüntü gibi yankılansın, çoğalsın. İçlerinde patlasın.
Kaldıraçlı nah bir fizik deneyidir
Futbol sinematografisinde İlhan Cavcav'la özdeşleşmiş 'kaldıraçlı nah' ise arşimediktir. Bir fizik deneyi gibi yapılır. Göstermelik ve gösteriseldir. Sağ yumruk vurulup sol kol kalktığında deney başarıyla sonuçlanmıştır, eylemin aktörü arkasına yaslanır. Bu 'nah' işareti kendisini sağlama, güven altına almış birinin özgürlüğüdür. Despotiktir ve provokatif olan da budur işte. Sivilden çok resmiye, vatandaştan çok devlete yakışır.
'Nah' işaretlerinin en iticisi içe kıvrılmış parmakların arasından orta parmağın kaldırılmasıdır. Yenidir, televizyondan öğrenilmiştir. Motorize olanların tercihidir. Yaparlar ve gaza basarlar. Yerleşik olmadığı, modern olduğu, cinsiyet eşitliğinin ileri döneminde jest Türkçesi'ne yabancı bir deyim olarak girdiği, koket olduğu için kadınlar da bu 'nah'ı pervasızca yaparlar.
İşaret edilen, erkeğin yenilgisi
'Nah' hareketi, daha ileriye de götürülebilir. Gerçek zaferlerde gelinen bu had safhada erkek eylemci belden aşağısını biraz ileri çıkararak resmen cinsel organını avuçlar. Nouma bunu yaptı mesela. Eğer bu yapılabiliyorsa, bunun da yapılabileceği bir konjonktür söz konusuysa, bütün diğer 'nah'lar baştan mağlubiyete ve iktidarsızlığa işaret eder. Erkeğin çaresizliği ve yetersizliğidir işaret edilen.
Çünkü ereksiyon, ne çocukça bir korkusuzluk ve yakınlıkta sürer, ne bir fotoğraf gibi uzaktan yapılan ve kalıcı bir durumdur, ne defalarca kanıtlanmış bir fiziksel deney gibi başarısı ve tekrarı garantidir ne de biter bitmez çekip gidebilirsiniz.
Bütün erkekler daha işin başında yeniktir. Adı Fatih olanlar bile.
POPULER KÜLTÜR