Kültür Sanat Hâlâ ‘canlı’lar

Hâlâ ‘canlı’lar

07.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Grupları Bee Gees’i yıllar sonra kitsch etiketinden kurtaran Gibb kardeşler, İngiltere’nin yeni şövalyeleri olarak "Sir" unvanı aldılar.

Hâlâ ‘canlı’lar

Hâlâ ‘canlı’lar

Grupları Bee Gees’i yıllar sonra kitsch etiketinden kurtaran Gibb kardeşler, İngiltere’nin yeni şövalyeleri olarak "Sir" unvanı aldılar.

The Sunday Times’dan çeviren: ASLI ONAT

Hâlâ ‘canlı’lar
Bee Gees’in şarkıları Amerikalı bir bilimadamının yaptığı araştırma sonucunda beyne yapışıp kaldığı tespit edilen o cıvık melodilerden ibaret değil neyse ki. Ancak yirmi yıl kadar önce "Stayin’ alive, stayin’ alive" ve "Night feeveer" nakaratları, bütün bir neslin sinir sistemine işlemişti.
Grubun 1977 tarihli "Saturday Night Fever / Cumartesi Gecesi Ateşi" filmi için yaptığı müzik, disko çılgınlığının katlanmasına ve binlerce John Travolta taklidinin türemesine yol açtı. Beatles’ın "Sgt. Pepper..." albümünün 60’ları temsil etmesi gibi, tarihin en hızlı satılan soundtrack’i olan "Saturday Night Fever" da 70’lerin simgelerinden biri oldu.
Bee Gees, 80’li ve 90’lı yıllarda kitsch damgası yiyerek kendilerini ti’ye alan HeeBeeGeeBees gibi grupların maskaralıklarını izlemek zorunda kaldı. Ancak halk, Abba’ya yaptığı gibi onları yeniden keşfederek bağrına bastı. Kocaman dişler, büyük madalyonların ardında bir ticaret mucizesi yatıyordu: Sattıkları 101 albüm, dünya listelerinin zirvesine yerleşen 50’den fazla hit, kazandıkları 28 Ivor Novello ve yedi Grammy ödülü, Bee Gees üyelerini tüm zamanların en başarılı beş sanatçısı arasına yerleştirdi. Popa yaptıkları 35 yıllık katkı onları, yeni yıl onur listesine soktu ve İngiltere İmparatorluğu’nun yeni şövalyeleri olarak geçtiğimiz günlerde "Sir" ünvanlarını aldılar.
Bee Gees grupları öğüten ticari çarklardan sağ salim çıkmakla kalmadı; içki, grup içi çatışma, yıkılan evlilikler ve küçük kardeşleri Andy’nin ölümüne cesaretle göğüs gerdi. Grup, son albüm ve radyo performanslarının da gösterdiği gibi, hâlâ kendilerine özgü sound’larını koruduklarını kanıtladı. Grup şu anda 55 yaşındki Barry Gibb ile kendisinden üç yaş küçük olan ikiz kardeşleri Maurice ve Robin Gibb’den oluşuyor.
Gibbler, genç yaşlarında güçlü bir armoni yakalayarak şarkı söyleme işinin altından kalktılar. Diğer odadaki çocuklarının seslerini duyan anne ve babaları ilk önce bu seslerin bir televizyon programından geldiğini sandı. Barry Gibb "Üçümüz elimize saç fırçaları alır, mikrofonmuş gibi yapardık" diyor. Aile, 1953’te Manchester’a taşındı. Gibb kardeşlerin büyüme süreci çok sancılı geçiyordu. Genç yaşlarında yankesicilikten evlerde hırsızlık yapmaya varıncaya kadar birçok belaya bulaşmış durumdaydılar. Barry işlediği suçlar sonucunda şartlı tahliye edildi, Robin ise kundakçılığa merak sardı. Ancak yeteneklerini keşfetmekten geri durmuyorlardı bu arada. Tuvaletlerde şarkı söylüyorladı çünkü "Eko elde edebildikleri tek yer tuvaletlerdi". İlk sahne deneyimlerini çocuklar için gösterilen filmlerden önce şarkı söyleyerek elde ettiler. Diğer çocuklar playback yaparken, Gibbler canlı canlı şarkı söylüyordu. Ancak Hugh Gibb, polisin "Sizin çocuklarınızın sonu hapis olacak" uyarısını dikkate alıp, aileyi 1958 yılında Avustralya’ya götürdü. Çocuklarının yeteneğini fark eden babaları, kendi kariyerini bir yana bırakıp onlarla uğraşmaya başladı. Yetenek yarışmalarını kazanıp özgüvenleri artan Gibb kardeşler, artık günde 20 gösteri yaparak hayatlarını kazanıyordu. Ancak bu yorgunluğa dayanabilmek için hepsi amfetamin alıyordu. Robin Gibb "Çocukluğumuzu hiç yaşayamadık. Ailemizin fazla parası yoktu, o yüzden hep bize yaslandılar" diyor. Maurice ise babasının kendisine asla "Oğlum" demediğini anlatıyor.
Üçlünün adı Bee Gees, çoğunun sandığı gibi Brothers Gibb’in (Gibb Kardeşler) kısaltması değildi; grubun tanıtımına çaba harcamış iki adama, Bill Good ve bir diskjokey olan Bill Gates’e saygı amacı taşıyordu.
Grup ilk hit’ini "New York Mining Disaster 1941" ile İngiltere’de patlattı. Artık Bee Gees bir dönüm noktasına gelmişti. Grup üç milyon pound kazandı ve Maurice dönemin ünlü pop starı Lulu ile dört yıl sürecek bir evliliğe adım attı. Ancak herşey düzelmemişti. Maurice alkol, Robin amfetamin bağımlısı oldu. Hit’lerinin kaynağı kuruyunca kendilerini yeniden keşfetmek için Miami’ye gittiler. 1977’de disko hiti haline gelen "Jive Talking"i yayınladılar. Aynı yıl, "Saturday Night Fever" için şarkı yazmaları istendi. 40 milyondan fazla satan albüm, Bee Gees’i yıldızlığa terfi ettirdi.
Bee Gees "Grease" ve "Tragedy" filmleri için şarkı yazarak yoluna devam etti. Disko müziğine ilginin yeniden artması, yeni albümleri "This Is Where I Came In"e zemin hazırladı. En iyi şarkılarını içeren "Their Greatest Hits: The Record" Türkiye’de de yayınlandı. Gibbler, halen Miami’de aynı sokakta oturuyorlar.

Their Greatest Hits: The Record
Bee Gees
Universal






KÜLTÜR & SANAT