Hadi sinema yapalım

Hadi sinema yapalım
Işıl Özgentürk’ün "Kısa Film Yapma Atölyesi"nde ister yönetmen, ister senarist, ister kameraman hatta iyi seyirci bile olmak mümkün!
CEMİLE NAZAN

Emrah Şenal kamu yönetiminde öğrenci, 26 yaşında. Hayattaki asıl derdi ise yönetmen olmak. Bunu o kadar kafaya takmış ki televizyonda ve prodüksiyon şirketlerinde bile çalışmış. O yüzden soluğu Kadıköy Belediyesi Halk Eğitim Aile Danışma Merkezi’ndeki "Kısa Film Yapma Atölyesi"nde almış. "Kadıköy gazetesinde okudum. Bu tür kursları kaçırmıyorum çünkü yönetmen olmak istiyorum. Ortam çok güzel. Her konuda birbirimize yardım ediyoruz. Senaryo tekniğini daha iyi öğrendim. Bir şeyler biliyorum sanıyordum ama buraya gelince senaryo ve sinema konusunda hiçbir şey bilmediğimi anladım. İyi ki burdayım," diye anlatıyor. Şenkal, gazeteci ve yönetmen Işıl Özgentürk’ün 29 Aralık’ta başlayan ve Haziran’a kadar gidecek ücretsiz atölyesindeki 40 öğrenciden yalnızca biri.
Işıl Özgentürk Avrupa yakasından ayrılıp Asya yakasına geçince AÇEV, Marmara Üniversitesi ve Kadıköy Belediyesi’nin birlikte kotardıkları Kadıköylülere sağlık, eğitim yardımları veren Aile Danışma Merkezleri’ni keşfetmiş. "Bunun bir parçası olmaya karar verdim. Film atölyesi yapayım dedim. İyi ki de yaptım, iki aydır çalışıyoruz herkesin keyfi yerinde gibi," diyor Özgentürk ve devam ediyor: "Ben herkes film yapabilir diye inanıyorum. Film bir ruh meselesidir, teknik ne olursa olsun kavranan bir şeydir. Aslolan söyleyecek bir fikri olmalıdır". İşte söylecek sözü olan her yaştan ve her meslekten 40 kişi bir araya gelmiş ve salı - cumartesi günleri ikişer saat olmak üzere senaryo yazıp, konuşuyor, üretiyorlar. İlk projeleri Kadıköylü olan Nâzım Hikmet’e bir hediye vermek. Herkes Nâzım Hikmet’in "Cenaze Merasimi" isimli şiirinden yola çıkarak birer kısa film senaryosu yazmış. Bugünlerde oturup onu tartışıyorlar. Hem de ne tartışmak. Kıran kırana desek yalan olmaz. Katılımcılardan Zeynep Hanım "Çok havada kalmış bir hikâyeyi grup olarak farklı yönlere çekebiliyoruz. Bir kişinin verdiği fikri bambaşka bir hale getiriyoruz. Amacımız bir olduğu için çok keyif alıyoruz," diye özetliyor bu durumu. 39 yaşındaki çocuk ve genç kitapları yazarı Sibel Özman ise "Senaryo yazmayı çok istiyordum fakat teknik ve bilgi gerektiren bir şey. Herkes bir yerde birleşiyor, bilmediği şeyleri görüyor, tecrübelerinden yararlanıyor," diyor.

Üç konuda kısa filmler
Nâzım’ın projesi bitince ilk önce bu 40 senaryo bir kitap haline getirilecek sonra da aralarından demokratik bir seçim yapılarak, üç senaryo gruplar tarafından kısa filmleştirilecek. Bu durumda işi pratiğe de dökecekler. Işıl Özgentürk zaten onun bilgisinin yeterli olmadığı yerlerde Enis Rıza, Hilmi Etikan, İsa Çelik gibi profesyonellerden yardım alacağını söylüyor. Masraflar da hem katılımcılar hem de Kadıköy Belediyesi tarafından karşılanacak. İkinci projeleri Sait Faik hikâyelerinden kısa filmler çıkarmak. Üçüncüsüne gelince Aile Danışma Merkezleri ile ilgili yarım saatlik bir film yapmak. Katılımcıların hepsi illa da ben yönetmen olmak istiyorum diye tutturmadığı için aralarında asistanlar, senaristler, prodüksiyon amirleri, kameramanlar ve hatta eleştirmenler çıkacak. Zaten Özgentürk’ün de hedefi bu: "Bir kısmı bunu ilerletecek, bir kısmı iyi bir sinema seyircisi olurken, bir kısmının da torunlarına anlatacak hikâyesi olacak".

Bilgi için (0216 368 60 89)




KÜLTÜR & SANAT