"Herkesi değişim ve dönüşüme zorlayan bir sürecin içinden geçiyoruz"

Tüm dünyayı dolayısıyla gündelik faaliyetlerimizi de derinden etkileyen bir sürecin içindeyiz. Bir nebze rahatlamış olsak da pandeminin etkileri tüm hızıyla etkisini göstermeyi sürdürüyor. Sizler bu süreci nasıl geçirdiniz?

Gerçekten tüm dünyayı etkileyen, herkesi değişim ve dönüşüme zorlayan bir sürecin içinden geçiyoruz.  Bu duruma uyum sağlamak esneklik, kabul, teslimiyet ile daha kolay oluyor. Açıkça söylemek gerekirse çok şanslıyız, bu süreç bizim için güzel etkiler bırakarak devam ediyor. Kendi içimize dönmemizi, kendi kıymetimizi, değerlerimizi, neyin önemli olduğunu, birçok ‘mış’ gibi hayatımızda olan şeyin aslında olmasa da olur olduğunu fark etmemizi sağlayan, dostluğu, sevgiyi, paylaşmayı ve elimizdekilerin kıymetini daha iyi anladığımız bir süreç. Çok şükür biz bu süreci artsclub olarak çok olumlu, daha da yükselerek, çoğalarak geçirdik ve geçiriyoruz. Pandeminin ilk zamanlarında herkes gibi bizde hemen online’a uyumlandık. Ardından mekanımızın bahçeli ve oldukça büyük 5 katlı olması, tavan yüksekliği vb. avantajlarla dostlarımız ve kendimiz için açık kalmayı tüm hijyen önlemlerini alarak başardık. 

Biraz geriye gidip aslında Artsclub İstanbul'un ortaya çıkışına dönmek istiyorum. Hikâyenin başlangıcında sizi bir araya getiren motivasyon neydi?

Artsclub’ı ortaya çıkaran motivasyon günümüzün yoğun ve monoton geçen hayat temposunda katılımcılarımıza kendilerine ve evrensele ait bir küçük mola, yeni bir öğrenme, paylaşma, aynı bilinçte insanlarla buluşabilme, birlikte seyahat, sohbet edebilme yani mutlu olma fırsatı ve kendi için iyi bir şeyler yaptığının farkına varma hazzını yaşamaları için kurulan keyifli bir paylaşım platformu olabilmekti.  Benim yıllar içinde edindiğim önce Galatasaray Lisesi, ardından Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi sonrasında Harvard Extension School Sanat Tarihi  ve Okan Üniversitesi Gastronomi başta olmak üzere birçok kurs, seminer, sertifika ve sosyal sorumluluk çalışmalarım vardı. Yine ortağım Berna Ülger’in yıllar içinde kurucusu olduğu  birçok önemli dernekte edindiği tecrübe, etki ve sosyal sorumluluk birikimi, Anadolu kültürünü yaymak konusundaki öncülüğü ve yetkinliği  bize bu platformu devam ettirmede güçlü dayanaklar oldu. Aldığımız geri bildirimler ve yaşadıklarımız bizi mutlu ediyor, yeni projeler, yeni konular, yeni destinasyonlar için umut veriyor, heyecanlandırıyor ve motive ediyor. 

Sanatsal faaliyetleriniz bu süreçte nasıl etkilendi? Örneğin dijital mecralara yönelik faaliyetler oldu mu?

Sanatsal faaliyetler bu dönemde daha çok tüm dünyada olduğu gibi onlinea döndüğü için biz de hemen buna uyduk. İlerleyen günlerde bu konuda farklı girişimlerimiz de olacak. 

Asım İşler gerçekten her yönüyle gerçek bir sanatçı. Çok önemli bir usta ve hocadır. Aynı zamanda aile dostumuzdur. 2003 yılında AKM’deki retrospektifine gitmiş, eserlerin verdiği enerji, büyük boyutları, güçlü fırça darbeleri, renklerin gücü ve dili beni çok etkilemişti. Bu ustayı kendi mekanımızda üstelik hiç sergilenmemiş eserleri ile 80. doğum yıldönümünde ağırlayabilmek ve sanatseverlere görme imkanı sunabilmek bizim için büyük bir mutluluk ve onurdur. 

Asım İşler sergisi fikri ortaya nasıl çıktı? Nasıl gelişti?

Serginin ortaya çıkmasına usta ressamın kızı Şegan İşler’in bize duyduğu güven ve hocayı özgürleştirmek adına birlikte karar verdiğimiz bir süreçte gerçekleşti. Şehrin yoğun sanat gündeminde farklı bir sunum fikri çok büyük bir motivasyon oldu.

Sergi kapsamında ressamın hangi çalışmalarını görmek mümkün?

Sergi kapsamında 6 adet büyük boy tuval üzerine akrilik ve yağlıboya eserler ve yine hiç sergilenmemiş 12 adet mukavva üzerine yağlıboya, akrilik tuvale marufle eserler bulunmaktadır. 

Son olarak da önümüzdeki süreçte ne gibi faaliyetleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? Sonbahar ve kış için ne gibi hazırlıklarınız var?

Çoğu seminer gruplarımız ile konusu ile ilgili konsept gezilerimiz olabiliyor. Örneğin; Atatürk sevdalısı Dr. Erol Mütercimler ile Atatürk’ün İzinde Selanik ve Balkanlar (Saraybosna, Hırvatistan vb) gezilerimiz var. Fransız edebiyatı grubu ile Balzac’ın Paris’i gezilecek. Çağdaş İngiliz Edebiyatı için yine Londra ve Bloomsbury Grubu gezimiz olacak.