01.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
RIFAT ILGAZ VE "HABABAM SINIFI": DOĞAL, YALIN, İÇTEN, ABARTISIZ... Güldürü filmleri olarak biliyorsanız, Rıfat Ilgaz'ı hiç tanımıyorsunuz demektir: O abartılı, o "Hadi, ne duruyorsunuz, gülsenize!" diye bağıran filmlerde "Hababam Sınıfı"nın kimi kişileri, kimi oluntuları vardır yalnızca, "Hababam Sınıfı" da, Rıfat Ilgaz da yoktur. Rıfat Ilgaz'ı "Hababam Sınıfı", "Hababam Sınıfı Baskında", "Hababam Sınıfı Uyanıyor" gibi öykü kitaplarından tanıyorsanız, bu kitapları sevdiyseniz, durum değişir: "Yarenlik"i, "Sınıf"ı, "Üsküdar'da Sabah Oldu"yu, "Güvercinim Uyur mu"yu seveceksiniz demektir. Bu kitaplardaki şiirlerin her biri az rastlanır bir yalınlık örneğidir, hemen hepsinde süsten, bezekten arınıp en temel öğelerine indirgenmiş birer öykü ve her oluntuyu can evinden yakalayıp yorumlayan bir söylem öznesiyle karşılaşırız. Rıfat Ilgaz'ı bilir misiniz? Biliyorsanız, Kırk Kuşağı'nın önde gelen ozanlarından, "Sınıf" gibi, "Yarenlik" gibi, "Üsküdar'da Sabah Oldu" gibi unutulmaz şiir kitaplarının yaratıcısı olarak mı bilirsiniz, "Hababam Sınıfı"nın yazarı olarak mı? Ya "Hababam Sınıfı"nı nasıl bilirsiniz? Bir dizi güldürü filmi olarak mı, bir gülmece öyküleri toplamı olarak mı? "Hababam Sınıfı"nın tüm öykülerinde de böyle değil midir? Rıfat Ilgaz burada da aynı doğal, aynı yalın, aynı içten, aynı abartmasız dille herhangi bir yatılı okulda bir sınıfın yaşam dolu öğrencilerinin şakalarını, oyunlarını, kurnazlıklarını, gırgırlarını, kopya çekme ve ders kırma yöntemlerini tüm bu oluntuların içinde yaşayan, dahası, önde gelen öznelerinden olan bir öğrencinin ağzından anlatır. Birbirinden bağımsız, üçer beşer sayfalık öykülerde, Tulum Hayri'nin, Badi Ekrem'in, Palamut Recep'in, Kalem Şakir'in, adı takma adı gereksiz kılan Şaban'ın, bu arada müdür yardımcısı Kel Mahmut'un, matematik öğretmeni Sıfırcı Hamdi'nin, felsefeci Öküz Kont'un, vb. şenlendirdiği öyküler bizi hiç de yabancısı olmadığımız bir ortama götürür, kimimiz doya doya güleriz, kimimiz gülümsemekle yetiniriz. Ne olursa olsun, Rıfat Ilgaz, kimi çok ünlü gülmece yazarlarımızın tersine, ilginç bir buluşun, çarpıcı bir nüktenin üstüne yatarak son damlasına kadar suyunu çıkarmaya, ilginç oluntuları abartmaya kalkmaz hiçbir zaman; "Yarenlik"in dizeleri ne denli yalınsa, "Hababam Sınıfı"nın tümceleri de o denli yalındır. Böylece yalın oldukları kadar da özgün ve ilginç güldürü öyküleri çıkar ortaya. Yalın tümceler "Hababam Sınıfı"nın öyküsü de içerdiği öyküler gibi ilginçtir. Rıfat Ilgaz 1956 yılında, İlhan Selçuk'un çıkardığı gülmece dergisi Dolmuş 'ta, 'Stepne' takma adıyla yayımlamaya başlar bu öyküleri. 1959'da bir bölümü kitapta toplanır. Bu ilk kitabı hep aynı sınıfta hep aynı kişilerin yaşadığı serüvenleri yansıtan başka kitaplar izler: "Hababam Sınıfı Baskında" (1972), "Hababam Sınıfı Uyanıyor" (1972), "Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı" (1975), "Hababam Sınıfı İcraatın İçinde" (1987). Geçtiğimiz ekim ayında, ilk kardeşlerinin doğumunun ellinci yılında, "Hababam Sınıfı" nın tüm öyküleri, Turhan Selçuk'un resimleri eşliğinde, tek bir kitapta toplandı.Bu güzel yıl sonu armağanı nedeniyle Aydın Ilgaz'a ve Çınar Yayınları'na ne kadar teşekkür etsek az. İlk kardeşler...