Kültür Sanat İstemek yetmiyor

İstemek yetmiyor

11.04.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Demir Demirkan’ın gönlü bir albüm daha çekti. İlk albümle gelen darbe yetmeyince "Dünya Benim" ile şansını denemek istedi. Bonkör Sony, sesini çıkarmayıp para saçtıktan sonra kim olsa isterdi.

İstemek yetmiyor

İstemek yetmiyor

Demir Demirkan’ın gönlü bir albüm daha çekti. İlk albümle gelen darbe yetmeyince "Dünya Benim" ile şansını denemek istedi. Bonkör Sony, sesini çıkarmayıp para saçtıktan sonra kim olsa isterdi.

NAİM DİLMENER

İstemek yetmiyor
Ülkemizin en iyi gitaristlerinden biri olan Demir Demirkan, bununla yetinmemiş ve bir - iki yıl önce, kendi adını verdiği ilk albümü ile sahneye çıkıp, ışıkların, alkışların hepsini istemişti. İşin mutfağında harikalar yaratarak geri planda kalmak, kırk yılda bir, sahnedeki asıl isme destek kabilinden gitar soloları ile idare etmek ona göre değilmiş besbelli. İlk albümü ile çok daha fazlasını istemiş ama pek de bir şey elde edememişti. İstemekle olmuyor biliyorsunuz, iyi bir gitarist olmak, iyi bir şarkıcı olma sonucunu doğurmuyor. Bunlar bambaşka şeyler. Ama Demirkan’ın gönlü çekmiş işte. İlk albümle gelen darbe yetmedi, bir daha denemek istiyor. Bonkör Sony, sesini çıkarmayıp para saçtıktan sonra kim olsa isterdi.
"Rock" yaparak, neredeyse Tarkan kadar popüler olunabileceğini herkese göstermiş olan Teoman’ın marifetleri bütün bunlar. Herkes aynı yoldan geçmek istiyor. "Benim müziğim Teoman’ınki ile aynı değil," dese bile, Demir Demirkan; aşağı yukarı her şarkısını Teoman’ı düşünerek yazmış, her ağzını açışında gözlerinin önünden Teoman hayallari uçuşup durmuş. Teoman’ın bütün dünyası sızmış bu albüme. Şarkıların hepsi, Teoman’ın imgeleri ve izlekleri ile dolu. ("Doya Doya" adlı şarkı başta olmak üzere) Teoman gibi şarkı söylemeyi seçmiş Demirkan. "Taklitöten daha fazla bir şey bu: "Orada (rock’ın en tepesinde) o değil ben olmalıyım" ya da benzeri bir ruh hali ile girişilmiş işe ve her adıma bu dermansız ruh hali damgasını vurmuş. Fikret Kızılok’un şarkısı "Aşk Var Ya" bile bu ortak paydanın altına çekilebilmiş. Tuhaf şey; Teoman’ın nefesini ensenizde hissetmediğiniz tek yer, "Dünya Benim" adlı şarkının kısacık girişi. Bildik Nilüfer şarkılarından biri gibi başlıyor bu şarkı ama sonrası diğerleri gibi geliyor.
Bu ikinci albümün müzikal yapısı da bir önceki albümün aynısı işte. Aynı olan birkaç şey daha var. Şarkıcımızın "alev gibi, sırtımdan boynuma uzuyor" dediği dövmesi de yerli yerinde. Demirkan, bir önceki albümünde olduğu gibi göğüs - bağır açmadığı için bu dövmenin ayrıntıları ile bu sefer içli - dışlı olamıyoruz ama kenardan - koldan görülmüyor da değil. "Göğüs kılları"mız da öyle. Birileri, kulağımıza "oğlum İbrahim ya da Mahsun ile yarışmanın ne alemi var?" diye fısıldamış olmalı ki, hak verip birkaç düğmeyi iliklemişiz. Saç - baş ise çok farklı. Saçta Soner Arıca modeli tercih edilmiş. Ufak bir esintinin havalandırmışa benzediği bu saçlar, bizi özellikle taranmış / taranmamış sorunsalının orta yerinde bırakmayı amaçlamış. Amaçlardan bir tanesi de, Tarkan gibi yapmaya çalışmak ama Tarkan gibi görünmemekmiş. Ama bu kadar zor bir görevin altından kim kalkabilir ki? Kuaförümüzden, imkânsızı istemememiz gerekiyor.
Teoman kadar olmasa da, Tarkan da Demirkan’ın bir başka takıntısı. Tarkan’ın, yurt dışındaki çıkışını "Karma" ile devam ettiremediğini söylemiş Blue Jean muhabirine: ("Hüp"ün "Şımarık"ın izinden gittiğini kastederek) "Öyle seslerle o furya devam ettirilmeye çalışıldı ama pek bir işe yaramadı," diyor. Müzik piyasasanın en göbeğinden bir adam olarak, Demirkan’ın, henüz "Karma"nın dışarda yayınlanmadığını bilmemesi mümkün değil. Tarkan’ın, bir önceki albümünü yayınlayan PolyGram / Universal ile bir takım sorunları olduğu için albümün dışarıda piyasaya sürülmesinin geciktiği de malumu olmalı. "Karma"nın, yurt dışına en çok ihraç edilen albümümüz olduğunu sağır sultan bile duymuşken, Demir Demirkan’ın duymamış olması da mümkün değil. O zaman sorun nedir?
Sorun, Demir Demirkan’ın her şeyi birden istiyor olması. En iyi gitarist, en iyi müzisyen, en popüler şarkıcı, en yakışıklı adam, en iyi bilmem ne... Biz de, Mazhar Fuat Özkan gibi "Peki peki anladık" deyip geçebiliriz. Geçerken de, Fuat’ın soyadının Günel değil Güner olduğunu belirtelim. İnsan hiç olmazsa düet yaptığı adamın soyadını doğru bilmeli, doğru yazmalı.

Demir Demirkan
ZDünya Benim
Sony







KÜLTÜR & SANAT