Kültür Sanat Kadın maestrolara yer açın!

Kadın maestrolara yer açın!

24.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

Kadın maestrolara yer açın

“Kadının yeri mutfaktır, orkestra değil,” sözleriyle şaşkınlık yaratan, gelmiş geçmiş en büyük orkestra şeflerinden Herbert von Karajan, erkek hâkimiyetindeki klasik müzik dünyasında kadın müzisyenlere olan cinsiyetçi bakışı açıkça ortaya koymuştu. Yıllar içinde çok şey değişti. Orkestra rahlelerini dolduran kadın müzisyenler orkestra şefliğine de soyunduklarında birçok ünlü şefin yaylım ateşine tutuldular. Daha üç yıl önce iki ünlü orkestra şefi; Finlandiyalı Jorma Panula ve Rus Vasily Petrenko’nun sözleri yaralayıcıydı. Biri Debussy haricinde kadınların orkestra yönetmesinin boşuna olduğunu söylemiş, diğeri de kadınların bu meslekte yerlerinin olmadığını, zira seyirciye erotik bir eğlenceden başka bir şey sunamadıklarını vurgulamıştı. Hele günümüzün popüler eleştirmenlerinden birinin yorumuna ne demeli? Amerikalı genç şef Karina Canellakis 2016’da Georg Solti Uluslararası Orkestra Şefliği Ödülü’nü aldığında, müzik eleştirmeni Norman Lebrecht iyi niyeti çok şüpheli bir makale kaleme aldı: “Elde ettiği her başarı, yalnızca yeni ve fotojenik olana ilgi duyduğunu bildiğimiz uluslararası kamuoyu tarafından pişkince desteklenen klasik müzik endüstrisinin milyar dolarlarından geliyor”. 

Haberin Devamı

Durum böyle olunca kadın orkestra şefinin en fazla olduğu ülkelerden Fransa’da bile 586 erkek şefe karşılık yalnızca 21 kadın şef var. “Bizde durum nedir?” derseniz, ilk kadın şeflerimiz 25 yıl önce sahneye çıktı. Ve son 20 yılda sahnelerimizde sadece üç kadın şef izledik. Antalya DSO’nun kuruluşundan sonra yıllarca Şefliğini ve Şef Yardımcılığını yapan İnci ve Sıdıka Özdil Kardeşler ve bir iki yıl gözüküp kaybolan keman pedagogu Mehpare Karamenderes... Ancak son yıllarda iki genç kadın şefimiz, yurt dışında adlarını diğer hemcinslerinin yanına yazdırmaya başladı. Üç yıl önce İtalya’da Claudio Abbado Ödülü’nü şeflik dalında kazanarak dikkatleri üzerine çeken 22 Yaşındaki Nil Venditti, ünlü şefler baba-oğul Jarvi’lerin övgüsünü kazandı. Türk anne ve İtalyan babadan doğan Venditti’yi Türkiye’ye Fazıl Say tanıtmıştı. Venditti, aslında bir viyolonselci; Peruccia Konservatuarından 10 yıl viyolonsel eğitimi alarak mezun olmuş ve önce l’Aquila’da Orkestra Şefi Marcello Bufalini ile üç yıl çalışmış; Zürih’teki yeni okulunda Johannes Schlaefli’den lisansüstü eğitimi alıyor.

Haberin Devamı

ABD’de bir genç şef

Bir başka kadın orkestra şefimiz ABD’de kendini kanıtlama yolunda hızla ilerliyor. 28 yaşındaki Nisan Ak, İstanbul doğumlu ve tüm müzik eğitimini Türkiye’de almış bir besteci ve orkestra şefi. Ak, Richmond-Virginia’daki Oratoryo Topluluğu’nun ve Columbia-South Carolina’daki Bruch Oda Orkestrası’nın müzik direktörü. Sürekli şef görevinin yanı sıra, Aiken Senfoni Orkestrası’nın ve Columbia Oda Orkestrasının da asistan şefliğini sürdürüyor ve South Carolina Üniversitesi’ndeki Orkestra Şefliği doktorasını bitirmek üzere. Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nden sonra Bilgi Üniversitesi Bestecilik Bölümü’nü bitirmiş.

Hikayesini, “Ben organizasyon yapmayı, risk yönetimini, vizyon kurmayı seviyorum. Müzik sektöründe de orkestra şefliği bu tür şeyleri yapabildiğimiz az sayıda meslekten biri,” sözleriyle ifade ediyor ve anlatıyor: “Ama benimki tesadüfen başladı. Lisans seviyesindeyken piyano odalarından birinde çalışıyordum. Arkadaşlarım kendi bestelerinin provasını alıyorlardı. Camımı tıklatıp ‘Bize dört vurur musun?’ dediler, ‘Olur’ dedim. Sonra konseri de yönettim. Konserde Mimar Sinan’dan hocalar benim bölüm başkanıma ‘Bu kız yetenekli, gelsin bizde misafir öğrenci olsun,’ demişler. Böyle başladım şeflik macerasına.”