Kültür SanatKaradeniz-tekno

Karadeniz-tekno

09.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Karadeniz-tekno

Karadeniz-tekno





Karadeniz kültürüyle ilgili yazı yazmanın bir avantajı var. Hazır laf Karadeniz'e gelmişken hesabı, aradan İsmail Türüt hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi dile getirebiliyorsunuz. Bu da benim zaafım işte. Takıntım, veya. Daha önce de söz etmiştim kendisinden. Bir kez daha "Türüt çok muhterem bir insandır" diyor, asıl mevzuya geliyorum.
Türkiye'nin her yerinde hem yerel müzikler dinlenir hem diğer müzikler. Yerel-diğer oranı bölgeden bölgeye değişir. Birçok kişinin bu saptamada buluştuğunu biliyorum: Yerel müzik dinleme oranının en yüksek olduğu bölge Doğu Karadeniz'dir. Yerel müzik eşliğinde oynama oranı için de aynı şey geçerli. Karadenizlilerin kendi müziklerine bambaşka bir bağlılıkları var. (Yerel müzik dinleme oranının en düşük olduğu yer de, maalesef, bizim Çukurova herhalde...)
Davut Güloğlu sık sık 'Karadeniz-tekno' diye yeni bir çizgi, yeni bir tür yarattığını iddia ediyor. Yaptığı müziğin tam tekno olduğunu söylemek zor. Ama "Ne alâkası var teknoyla!" denecek gibi de değil. Davut Güloğlu'nun şarkıları, henüz tam başarılmış sayılamasa bile, pekâlâ Karadeniz-tekno diye bir tür olabileceğini gösteriyor.
Orta Anadolu-tekno, Güneydoğu-tekno, Ege-tekno... Zorlansa olur belki. Bazı hareketli türkülerden, oyun havalarından filan bir şeyler çıkarılır. Ama Türkiye'deki diğer hiçbir bölgenin müziği, Karadeniz müziği kadar teknoya yatkın değil. Teknonun çeşitleri var, Karadeniz müziğinin farklı sesleri var tabii; genel hava itibariyle söylüyorum.
Tekno gibi yine 'çağ müziği' sayılabilecek rap ve hiphop'a gelelim. Türkiye'deki ve Avrupa'daki Türk rapçiler, hiphopçular şarkılarının girişlerine ve geçişlerine bol bol türkü miksliyorlar. Hangi bölgeden koysanız gidiyor. Orada Doğu Karadeniz'in bir farkı yok. Ama doğrudan bölge müziklerinin kendisine baktığınızda, geleneksel Karadeniz müziğinin, özellikle de tek kemençe eşliğinde söylenen türkülerin doğal yapıları, tempoları, ruhları itibariyle rap'e, hiphop'a şaşırtıcı bir benzerliği var.

Türkülerle güncellik
Karadeniz pazarı ayrıdır; İstanbul'da yaşayanlar için söylüyorum, Eminönü'ndeki, Sirkeci'deki işporta kaset tezgâhlarını karıştıranlar iyi bilir: Karadenizli türkücüler güncel olaylarla ilgili hızlı türkü ve albüm üretimi yaparlar. Özal'ın ölümünden milli takımın dünya üçüncülüğüne, AKP'nin iktidara gelişinden Marmara depremine, televole günlerinden sel felaketlerine her önemli olay türkü olur, daha olayın sıcaklığı geçmeden kasetlere aktarılır. Bu işi yapan belli isimler, özel şöhretler vardır. (Mesela kim? İsmail Türüt! Onlardan biriydi eskiden, hâlâ da biraz öyle.)
Sözkonusu pazara ürün veren türkücülerin genelde fazlasıyla muhafazakâr ve sağcı olmaları bir yana, o türkülerdeki güncellik, gündelik hayattan alınmış hikâyeler ve dertler, söyleyici değil anlatıcı havası, söyleyişteki yüksek tempo... Hepsi rap'i, hiphop'u çağrıştırır. Belki türküler yeni piyasaya göre yapılır ama otantik Karadeniz türkülerinin birçoğunda da aynı hava, aynı tempo, güncelliğe aynı yatkınlık vardır. Diğer bölgelerin türküleriyle günceli böyle yakalamak, öyle bir tempoya ulaşmak zordur.
Tüm bunları iyi şeyler ya da kötü şeyler olarak yazmıyorum. Bir bölgenin müziği teknoya yatkın mı değil mi? Rap'e ve hiphop'a yakın mı değil mi? Bu soruların cevaplarından ne olumlu bir şey çıkar ne olumsuz bir şey. Teknoya yatkınlık değer artırmaz, hiphop'a yakınlık değer eksiltmez.
Ama, bu saptamaları doğru kabul edersek, bazı genellemeler üzerinde yeniden düşünebiliriz. Müziğin ritmi ve temposuyla, üretim aşaması ve üretim temposu arasında birebir bağlantı kuran genellemeler... Kuşkusuz çoğu zaman geçerlidirler.
20. ve 21. yüzyıl popüler müziklerinin niçin 16. ve 17. yüzyılda çıkmadığını başka türlü izah etmek zordur. Peki, Karadeniz müziğinin farkını nasıl izah edeceğiz?
Ege'den, Trakya'dan daha ileri bir üretim aşamasında, daha hızlı bir üretim temposunda değil Karadeniz. Geçmişte de değildi. Bu teknoya yatkınlık, bu rap'e hiphop'a yakınlık nereden geliyor? Nasıl açıklanabilir?
İsmail Türüt'e mi sorsak...



POPULER KÜLTÜR










EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler