11.02.2021 - 11:08 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - milliyet.com.tr
Astromüzik ile başlamak istiyorum. Duymaya pek de alışkın olmadığımız bir janr. Astromüziği nasıl tanımlarsınız?
Evet, Astromüzik benim öncülüğünü yaptığım bir kategori olarak hayat buldu kısa bir zaman içinde.. Bu yüzden de çok mutluyum. Evren'in sonsuz bir müziği var, her yıldızın, her gezegenin kendine ait bir sesi, frekansı, ritmi var. Ve ben bu sesleri duyarak yazıyorum bütün şarkılarımı çocukluğumdan beri. Bir anlamda tercümanlık gibi.
Gökyüzü, her zaman rehberim oldu ve yıldızlarla müzik köprüsüyle iletişim halinde olmak, onların temsil ettiği kadim bilgilerin bir damlasını dahi olsa şarkılarımla yansıtabilmek, müzikseverlere sesimle, sözlerimle, notalarımla ulaştırmak, Yaratıcıdan bana verilmiş eşsiz bir hediye...
Yedinci albümünüz Spica'nın Sesi müzikseverlerle buluşturdunuz. Albümün hikâyesini duyabilir miyiz sizden?
Prodüktörüm Alper Gemici ile yaz aylarıda başlamıştık şarkıların seçimlerine ve hazırlıklarına. Güneş'in Kova burcuna geçtiği bir dönemde yayınlamak da albümün genel konseptine çok uygun bir zamanlama oldu. Koşulsuz sevginin, Birlik bilincinin, o çok özlediğimiz romantik film tadındaki aşkların konu edildiği şarkılarım var albümde ve bu dönemki gezegenlerdeki Kova yoğunluğuna da paralel anlamlar içeriyor hepsi.
Albümün hazırlanma aşamasında kimlerle çalıştınız?
Alper Gemici prodüktörüm, şarkılarımın her noktasında onun imzası var. Aynı şekilde diğer prodüktörüm ve aranjörüm İlkay Dinsever'in mixleri bulunuyor albümde. Mastering de Evren Arkman tarafından yapıldı.
Albümünüzde astroloji ile kurduğunuz bu bağ kendisini yoğun bir biçimde hissettiriyor. Uzay ve yıldızlar müzikal üretiminizde size ne denli ilham oluyor?
Bildiğimiz gibi, notalar ve isimleri Guido D'arezzo adlı din adamı ve müzik ustası tarafından, bir şiirin ilk hecelerinden türetilerek son halini alıp günümüzün belki de tek evrensel dili haline gelmiştir.
Do: Dominus (yaradan, mutlak)
Re: Rerum (madde)
Mi: Miraculum (mucize)
Fa: Familias planetarium (gezegenler ailesi/güneş sistemi)
Sol: Solis (güneş)
La: Lactea via (samanyolu)
Si: Siderae (gökler)
ve bu evrensel dili melodiler, ritimler eşliğinde bize yansıtan o muhteşem yıldızlar, gezegenler, galaksiler elbette ki hepimizin ruhundan bir iz taşıyor ve kalbimize dokunuyor. Şarkılarımın ana ilham kaynağı olarak da, DNAlarımıza kodlanmış olan bu eşsiz notalar oluyor genelde.
Pandemi nedeniyle insanlık zor günlerden geçiyor. Bu dönemde sizin günleriniz nasıl geçiyor? Süreç müzikal üretiminize etki etti mi?
Her alanda bu zorlu pandemi sürecinin yarattığı sıkıntıları, maddi ve manevi olarak tüm dünya halkları olarak yaşamaya devam ediyoruz. Ekonomik, siyasi ve sosyal anlamda kısıtlanmaların getirdiği görünen ve tabi görünmeyen zararları öyle kolayca ortadan kaldıracak çözümler de henüz hayata geçmiş değil.
Elimden geldiğince, şarkılarımı müziksevelere ulaştırmaya ve hiç ara vermeden üretmeye özen gösterdiğim bir süreç benim için. Hep söylediğim gibi, Müzik en güzel duadır ve bu dönüşüm süreçleri yeni bir dünya bilincine doğru açılımları ve yaratıcılığımızı dijital alanlarda daha çok kullanarak, yeni yollar bulmamız için zorluyor tüm insanlığı..
Üretken bir isimsiniz. Bundan sonra müzikal yolculuğunuz nasıl bir seyir izleyecek?
Yıl içinde yıldızların ve gezegenlerin rehberliğinde yaptığım yepyeni şarkılarımı müzikseverlerle buluşturmaya devam edeceğim. Bu yıl değerli taşlar ve çiçekler de katılacak şarkılarımın rehberleri arasında. Ve üzerinde uzunca süredir çalıştığım kitap projem de bu yıl ki projelerim arasında.