Kültür Sanat Kundura fabrikasında Devrim arabası yapılıyor

Kundura fabrikasında Devrim arabası yapılıyor

01.08.2008 - 10:15 | Son Güncellenme:

Geçen hafta Devrim Arabaları’nın eski Beykoz Kundura Fabrikası’ndaki setine davetliydim. Sanat yönetmeni Veli Kahraman, oldukça gerçekçi bir set hazırlamış. Gördüğüm en çok uğraşılmış, en başarılı işlerden biri.

Kundura fabrikasında Devrim arabası yapılıyor

Defne Alphan

Haberin Devamı

Hava 30 küsur derece, filmin çekildiği atölye en az 40-42 var. Yerde bir makine, atölyeyi işliyor göstersin, havayı puslandırsın diye çalışıyor, sürekli sıcak hava veriyor. Değil rol yapıp maharet sergilemek, içerde kollarınız bacaklarınız birbirine yapışmadan iki dakika durmak mümkün değil. Üstelik ben incecik bir kıyafet giyiyorum, onlar yün pantalon, gömlek, yelek... Yetmiyormuş gibi üstlerinde atölye önlükleri. Hiç de şikâyet etmiyorlar. Herkes acayip güler yüzlü, hayatından memnun...

İki işleyen devrim arabası olacak

Geçen hafta Devrim Arabaları’nın eski Beykoz Kundura Fabrikası’ndaki setine davetliydim. Sanat yönetmeni Veli Kahraman, oldukça gerçekçi bir set hazırlamış. Gördüğüm en çok uğraşılmış, en başarılı işlerden biri.
Atölyede kullanılan araba parçalarını bile gerçeğine uygun olarak tek tek yapmışlar. İki tane de Devrim arabası yapıyorlar. Arabaların yapımı hikâye ile paralel şekilde ilerliyor. Çekimler bittiğinde iki tane işleyen Devrim arabası olacak.
Birçoğumuzun sadece “Benzini bitip yolda kalan araba” olarak bildiği, ilk tamamen yerli yapım araba Devrim’in ve arabayı yapan mühendislerin  hikâyesini anlatıyor film. Filmin dramatik yönünü artırmak için bazı mühendislerin aile ilişkileri de işin içine katılmış. Benim gittiğim gün kadın oyuncuların çekimi yoktu ama Vahide Gördüm ve Yasemin Conka gibi isimler mühendislerin eşlerini oynuyor. Gerçekleri bilince oldukça hüzünlü bir hikâye. “23 kahraman mühendisin yaptıklarının yanında mikron boyutunda bir terslikten dolayı olay bu şekilde sonuçlandı. Eğer Devrim bu kadar şanssız olmasaydı, Türkiye’nin kaderi değişebilirdi” diyor filmin yönetmeni Tolga Örnek.

Haberin Devamı

Çekim aralarında tavla

Devrim Arabaları, Örnek’in ilk sinema filmi. Onu, Hititler ve Gelibolu belgesellerinden tanıyoruz.  Çok belirgin bir başrolün olmadığı filmde ana karakter Gündüz’ü, Taner Birsel canlandırıyor.
Taner Birsel’i tanıdığıma ne kadar memnun oldum bilemezsiniz. Oyununa hayran olduğum Birsel’in gerçek hayatta da hayran olunacak biri olması beni çok sevindirdi. Kibar, espirili, çok candan. Birsel’le konuşurken  Serhat Tutumluer çıkageldi. O da her zaman güleryüzlü olanlardan. Saçlarını boyamışlar, bıyık bırakmış, tanıyamadım. Sonra bir  anda ortadan kayboldu. “Kostüm odasındadır” dediler. İçeri bir girdim ki Serhat Tutumluer ve Selçuk Yöntem arasında hararetli bir tavla oyunu dönüyor. Serhat kazanıyor, seyirci ise  bir başka mühendis Halit Ergenç. Odada oynanan tek oyun tavla değil. Filmin en genç mühendisi Onur Ünsal  kendine bir ekip toplamış, onlar da kendi kurallarıyla Tabu oynuyorlar. Kazanan kaybeden yok, sürekli anlatıyorsun...

Haberin Devamı

Ekim sonunda gösterimde

O sırada, odada tek çalışan kostümlerden sorumlu Ebru Kayahan. Herkes gerçekten 1961’den kalmış gibi. Mühendislerin önlüklerini doğal bir şekilde kirletmekte epey zorlandıklarını anlatıyor Kayahan. Sonra biri gelip bağırıyor “Sahne hazır, başlıyoruz!” Herkes fırın kıvamındaki atölyeye geri dönüyor. Birkaç provadan sonra çekimler başlıyor,  ben de setten ayrılıyorum.

‘Devrim Arabası’nın hikâyesi

Haberin Devamı

1961 yılında, devrin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, tamamen yerli üretim bir araba yapılmasını ister. ‘Devrim’ adı verilen araba, Gürsel'i Cumhuriyet Bayramı’na götürecektir. Arabanın yapımına Eskişehir’de başlanır. 23 mühendisin 4.5 ayda, mucizevi bir şekilde bitirdiği Devrim, Ankara’ya götürülmek üzere trene bindirilir. Herhangi bir kaza ihtimali göz önünde bulundurularak arabaya benzin konulmaz. Ankara’da benzinsiz yola çıkan araba hedefine ulaşamaz, Devrim, “benzini biten araba” olarak tarihe geçer.


O’Connell’lar yedi yıl sonra Uzakdoğu’da

Büyük bütçeli macera filmlerinin arka arkaya vizyona girdiği bir yaz geçiriyoruz. Bu haftanın macerası, bütün dünyayla aynı anda seyredeceğimiz The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor - Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı. Mumya serisinin bu üçüncü filmi tam 175 milyon dolara mal olmuş! İki yıl arayla gösterilen ilk iki film, sinemasal değerleri çok yüksek olmasa da gişede kendilerini göstermişlerdi. Yedi yıl sonra gelen üçüncü Mumya, meraklılarının beklentilerini karşılayacak gibi duruyor. Yapımcılar ilk iki filmin eksiklerini giderdiklerini ve zayıf noktalarını toparladıklarını söylüyorlar. Bu konudaki en büyük adımlardan biri, senaryoyu Spider-Man 2 ve Smallville’den tanıdığımız Alfred Gough – Miles Millar ikilisinin yazmış olması. The Fast and the Furious ve xXx’ten tanıdığımız aksiyon konusunda tecrübeli yönetmen Rob Cohen, şüphesiz filme daha çok tempo katması için yapılmış bir seçim. Üçüncü filmde macera Afrika’dan Çin’e taşınmış. Ejder İmparatoru rolünde karşımıza çıkan Jet Li, filmin sürprizlerinden. İlk iki Mumya’da Brandon Fraser’ın karısını oynayan Rachel Weisz’in yerini, yeni filmde Maria Bello dolduruyor. Brandon Fraser, Rick O’Connell rolünde yola dolu dizgin devam ediyor. O’Connell ailesinin küçük oğulları Alex büyümüş, yeni filmde epey rolü olan bir kişilik olmuş.

Haberin Devamı

Çin’in kötü ruhlu Ejder İmparatoru ve  savaşçıları, binlerce yıldır Terracotta vadisindeki mezarlarında yatmaktadırlar. Arkeolog Rick O’Connell’ın oğlu Alex, imparatoru yanlışlıkla uykusundan uyandırır. Mumyalar ordusu, dünyayı ele geçirme tutkusuyla hayata dönmeye başlar. O’Connell ailesi, doğaüstü güçleriyle Uzakdoğu’yu esen Ejder İmparatoru ve ordusunu durdurmak için ellerinden geleni yapacaktır. 

Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı
The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor
Yönetmen: Rob Cohen
Oyuncular: Brendan Fraser, Maria Bello, Jet Li, Luke Ford, John Hannah Süre: 112 dakika

Savaşa rağmen aşk

‘Philippe Aractingi’ adını bu ikinci duyuşumuz. Onu, Lübnan’ın Oscar adayı, 2005 yapımı Bosta’nın yönetmeni olarak tanıdık. Bu hafta, yine savaş konulu bir filmle Aractingi tekrar karşımıza çıkıyor. Sous les Bombes – Bombalar Altında, Lübnan’da savaş zamanı geçen bir hikâyeyi konu alıyor. Aractingi, hikâyeyi, 2006 yılında Lübnan’ın bombalan-ması sırasında Beyrut’ta yaşa-dıklarından etkilenerek yazmış.
Kocasından boşanmak üzere olan Zeina, oğlu Karim’i, kavgalardan uzak kalması için Güney Lübnan’a kız kardeşinin yanına yollar. Karim’in gidişinden birkaç gün sonra, Lübnan’da savaş çıkar. Zeina, oğlunun peşinden Lübnan’a gider. Kendisini güneye götürmeyi kabul eden tek taksi şoförü Tony ile Zeina arasında, savaşın yarattığı korkunç ruh hali ve din farkına rağmen bir aşk doğar.

BOMBALAR ALTINDA

Yön.: Philippe Aractingi, Oyn.: Nada Abou Farhat, Georges Khabbaz, Rawia Elchab, Bshara Atallah
Süre: 98 dakika- imdb.com puanı: 7.4