Kültür SanatMimarlığı ve sanatı bir araya getiren okul: Bauhaus

Mimarlığı ve sanatı bir araya getiren okul: Bauhaus

30.01.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Bauhaus tasarım anlayışının çeşitli ülkelerdeki yorumlarına bakan “bauhaus imaginista: Uzaklarda.İstanbul” sergisi Salt Beyoğlu’nda ziyaretçileriyle buluşuyor...

Mimarlığı ve sanatı bir araya getiren okul: Bauhaus

100’üncü yıl dönümü geçen yıl tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanan Bauhaus’la ilgili kapsamlı bir sergi önceki gün Salt Beyoğlu’nda açıldı.

Bauhaus tasarım anlayışının çeşitli ülkelerdeki yorumlarını ziyaretçiye aktarmayı amaçlayan “bahaus imaginista: Uzaklarda.İstanbul” sergisi, bir basın toplantısıyla basın mensuplarına tanıtıldı. Toplantıda konuşan serginin küratörlerinden Grant Watson Bauhaus’un sanatı, tasarımı ve mimarlığı bir araya getiren bir okul olduğunu söyledi. Bauhaus’un kısa tarihini de anlatan Watson şunları söyledi:

“Bauhaus, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 1919 yılında Weimar’da kuruldu. Okulun kurucuları, eğitim sisteminin dönüştürülmesiyle mevcut toplumsal koşulların da iyileştirebileceği fikrini savunuyordu. 1933’te nasyonal sosyalistlerce kapatılmasının ardından birçok üyesi Almanya’dan kaçarak Bauhaus kültürünü Avrupa dışı ülkelere de yaydı. Diktatörlükten dekolonizasyona, Soğuk Savaş mücadelelerinden Bağlantısızlar Hareketi’ne geçen yüzyılın köşe taşı olay ve süreçleri, Bauhaus fikirlerinin yerel koşullara ne şekilde uyarlanıp hayata geçireleceğini tayin etti.”

Mimarlığı ve sanatı bir araya getiren okul: Bauhaus



Farklı coğrafyalara bakış

“bauhaus imaginista”, yeni bir tasarım eğitimi ve üretiminin önünü açan fikirleri Almanya’dan bütün dünyaya yayılan okula güncel bir yorumlama getiriyor. Dört bölümlü bir serginin yanı sıra bir dizi yayın, panel ve sempozyumdan oluşan uluslararası araştırma projesi, SALT Beyoğlu’nda “Uzaklarda” (Moving Away) bölümüyle sunuluyor. Bauhaus anlayışının farklı siyasi ve kültürel bağlamlarda geçirdiği değişimlere odaklanan bu bölüme, “bauhaus imaginista” incelemelerinin derlendiği “Toplu Araştırmalar” ile “Türkiye Tasarım Eğitiminden Örnekler” eşlik ediyor.

“Uzaklarda”, Bauhaus tasarım tartışmalarının 20. yüzyılın ilk yarısında ne gibi sosyopolitik ve jeopolitik koşullar altında biçimlendiğine; söz konusu fikirlerin değişik coğrafyalarda nasıl dönüştürülüp yorumlandığına bakıyor. Sovyetler Birliği, Hindistan, Çin, Tayvan, Kuzey Kore ve Nijerya’ya yerleşen Bauhausçuların üretimlerine yer veren bölüm, tasarımcıların gerek fikirleri gerekse çalışma biçimlerini sürekli uyarlamak zorunda kalmış olduğuna dikkati çekiyor.

Lucia Frei’nın kurgusu

“Uzaklarda” ile diğer üç bölüm üzerine küratöryel incelemeleri, yazılı ve görsel arşiv belgelerini içeren “Toplu Araştırmalar” enstalasyonu, “bauhaus imaginista” projesinin geneline dair katmanlı bir okumaya olanak tanıyor. Sanatçı Luca Frei tarafından hem bir heykel hem de bir sergi mekânı olarak kurgulanan enstalasyonun merkezinde, “bauhaus imaginista” yayınına erişim sağlayan bir bilgisayar istasyonu da sergi alanında konumlanıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler