Kültür Sanat Onları bir de böyle görün!

Onları bir de böyle görün!

28.11.2008 - 10:15 | Son Güncellenme:

Acaba Brad Pitt mi daha salak, daha durgun beyinli, George Clooney mi? Yoksa John Malkovich mi? Karar veremiyorum... Hepsi birbirinden tuhaf. Üstelik bu liste onlarla sınırlı kalmıyor.

Onları bir de böyle görün

Defne Alphan

Haberin Devamı

Francess McDormand, Tilda Swinton ve Richard Jenkins de kuş beyinlilik konusunda onlarla yarışıyor!
Joel ve Ethan Coen kardeşler, son filmleri Burn After Reading Aramızda Casus Var’da, Türkçe’ye budalalık, gerizekâlılık, ahmaklık, enayilik şeklinde çevrilebilen ‘idiocy’ kelimesini işliyorlar. Biri alerjisine takmış, biri kulağında ipod’u takınca dünyadan kopuyor, öbürü orasını burasını kestirip ‘vücuduna yatırım yapmak’tan başka şey düşünmüyor. Biri de ‘intikam’ kitabı yazacak!
Aramızda Casus Var, geçtiğimiz Venedik Film Festivali’nin açılış filmi idi. Film, Washington’da geçiyor. Yönetmenler filmlerini “Profesyonel, kişisel ya da cinsel krizler geçiren bir grup orta yaşlı bireyin, ulusal güvenlik kavramı ekseninde gelişen hikâyesini konu ediyor. İşte bu yüzden filme bir Washington masalı diyoruz” şeklinde yorumluyorlar.
Aramızda Casus Var büyük ölçüde oyuncularından güç alan bir film. Coen’ler önce kafalarında oyuncuları belirleyip, rolleri onlar için yazmışlar. Filmin özgün senaryosu Coen Kardeşlere ait.
CIA’de çalışan Osborne Cox, görevine son verildiğini öğrendiğinde intikam için iş hayatı anılarını yazmaya başlar. Osborne’dan boşanmak isteyen karısı Katie, avukatının tavsiyesiyle Osborne’un bilgisayarındaki bütün bilgileri bir CD’ye kopyalar. CD, bir spor salonu çalışanlarının eline geçince olaylar karışmaya, bütün kahramanlar bir şekilde karşılaşmaya başlar.
“Ben bir Coen filmiyim” diye bağıran Aramızda Casus Var, içinde seks, entrika, intikam, takıntı ve cinayet olan bir anlamsız olaylar karmaşası.
Coen Kardeşlerin tuhaf karakterler yaratmadaki becerileri, iyi oyunculuklarla birleşince çok sıkı tipler çıkmış ortaya.

Haberin Devamı

Onları bir de böyle görün
Brad Pitt bugüne kadar yarattığı bütün imajı, kuş beyinli spor hocası tiplemesi ile tehlikeye atmışken, sınavdan oyunculukta sınıf atlayarak geçiyor. No Country For Old Men İhtiyarlara Yer Yok’ta Javier Bardem’in perçemli tuhaf saçından sonra Brad Pitt’in kabarık meçli modeli, Coen’lerin kuafür konusunda yaratıcılıklarını gösteriyor!
George Clooney de karizmasını yerle bir eden, internetten sevgili arayan seks manyağı rolünde görülmeye değer. Francess McDormand, iyi oyuncu standardını tutturmuş. İyi bir soğuk kadın tiplemesi için Tilda Swinton’ın fazla çaba sarfetmesine zaten gerek yok.
Aramızda Casus Var, Coen Kardeşler’den akıcı ve eğlenceli bir kara mizah.

Haberin Devamı

Senaryosu Cannes’dan ödüllü
Dardenne kardeşlerin son filmi Le Silence De Lorna - Lorna’nın Sessizliği, Brüksel’de yaşan bir kadının yaşanmış hikâyesinden yola çıkarak senaryolaştırılıp çekilmiş. Kadının, Dardenne kardeşlere anlattığı hikâyeye göre, uyuşturucu bağımlısı olan kardeşi, Arnavutluk mafyasından büyük miktarda para teklifi almış. Arnavut bir hayat kadını ile evlendiği taktirde para onun olacakmış. Ancak kadın onaylamadığı için bu evlilik gerçekleşmemiş. Bu hikayeden şekillenen senaryo Dardenne kardeşlere Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülünü getirdi. Film başrolündeki Arta Dobroshi’nin performansı ile de çok konuşulmuştu.

New York’lular bu sefer de Afrika’da
2005 yılında ilkini seyrettiğimiz Madagascar’ın bütün heyeti yeni bir macera ile tekrar beyazperdedeler. Madagascar 2 - Escape 2 Africa, ilk filmin bıraktığı yerden başlıyor. İlk filmde New York’takiğ bir hayvanat bahçesinden kaçıp kendilerini Madagaskar Adası’nda bulan ekip, bu sefer penguenlerin tamir ettiği bir uçakla Afrika’ya gidiyor. Afrika’da ilk kez kendi cinlerinden hayvanlarla karşılaşan kahramanlarımız, ikinci filmde de epey macera yaşıyorlar. DreamWorks serinin üçüncü filminin de çekileceğini duyurdu.

Haberin Devamı

Sınıf’ı mutlaka görün
Geçtiğimiz Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü alan Entre Les Murs Sınıf, mutlaka görülmesi gereken bir film. François Begaudeau’nun romanından uyarlanan Sınıf, alt ve orta sınıf ile göçmen ailelerin çoğunlukta olduğu bir mahallenin lisesinde yaşananları konu ediyor. Paris’in banliyölerinde bir okulda çekilen filmin en büyük kozu gerçekçi yaklaşımı. Film neredeyse bir belgesel.
Sınıf’ta baştan sona amatör oyuncular rol alıyor. Begaudeau ve Cantet’nin 50 öğrenci ile başladığı atölyeden, çalışmalara sene sonuna kadar devam eden 25 öğrenci filmde oynuyor. Gerçek hayatta da bir öğretmen olan Begaudeau ise başrolde kendisini canlandırıyor.