05.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
İlk çıktığı yıllarda eczanelerde tezgâh altından satılırdı. Yıllarca kadınlar sır gibi sakladı onu. Ne reklamlara konu oldu, ne de topluluk içinde adı anıldı. Tuvalete giden kadınlar, çantalarını eksik etmediler yanlarından; makyaj tazelemeye gider gibi kalktılar masadan... Onu kullandıkları günlerde, asabi, ağrılı sızılı oldukları gerekçesiyle pek insan içine çıkmayıp, 'kod ad'lar taktılar:
"Hastayım," "Kirliyim," "Muayyen günümdeyim," "Özel dönemdeyim."
'Kanadı var kuş değil, peteği var arı değil'.
'Kadın pedi'nden bahsediyoruz! Kadına dair nesli tükenen tabulardan biri bu...
Artık, reklamlarını izlerken rahatsızlık duymuyor, en fazla ti'ye alıyoruz onu.
Türkiye'de Orkid'in, Bayan Milli Voleybol Takımı'na; ABD'de Tambrands'ın Vajina Monologları oyununun gala gecesine sponsor oluşuna şahit oluyoruz. Ama gençler hiçbir mahcubiyet duymazken, bir önceki kuşak hâlâ tabunun kırıntılarını taşıyor. Öyle ki, Bayan Milli Voleybol Takımının oyuncuları dünyayı göğüslerinde Orkid yazısıyla arşınlarken, oyuncularından birinin bir gazeteye fotoğraf verirken 'Orkid' yazılı formayı giymesine annesi karşı çıkıyor. Yine de az yol almadık.
Ped alışverişi
Türkiye'de tek kullanımlık pede geçiş '70'li yıllarda oldu. O zamanlar bu pedlerin bir markası yoktu. Piyasaya ilk açıldığında ped, daha çok eczaneler kanalıyla satılıyordu. Eczane sahipleri, en azından kalfalar genelde kadın olduğu için, kısık sesle ona sipariş verilir, ürün kimseye çaktırmadan paketlenip poşete konurdu. Daha sonraki yıllarda, (şimdi bile) bakkaldan alınan pedler gazete kağıdına sarılıp siyah torbaya atılırdı. Bakkaldan alışveriş birebir, sohbet havasında geliştiği için, kadınlar bu 'mahrem' ürünü pek buradan almaya yanaşmazdı. "Aaaa, bugün Fatma Hanım'ın muayyen günü galiba" dedikodusu yayılmasın diye belki de...
'70'lerin sonunda, Türkiye'de tek kullanımlık pedin öncülüğünü Orkid yaptı. İlk ve uzun süre tek olmanın sağladığı avantajla Orkid kategorinin ismi haline geldi. Bugün hâlâ "Ped var mı?" yerine, "Orkid var mı?" diye sorulur. Yakın zamana kadar ne erkekler bu ürünü almak, ne de kadınlar, eşleri alışverişe gittiğinde ısmarlamak isterdi. Bugün artık süpermarket alışverişlerinde erkekler de ped alıyor...
'80 sonrası Türkiye'nin dışa açılımıyla bu sektör de tırmanışa geçti. '70'li yıllarda üretilen, selulotik elyaf şeklindeki pedler iken, '80 ve '90'larda kuru petek dokulu, kanatlı, esnek kanatlı, ultra, koku önleyen pedler pazara sürüldü. '90'lı yılların ortalarında ise diğer markalar Türkiye piyasasında yerini almaya başladı.
Bir ömre 11.400 ped sığıyor
Bugün dünyada 12-50 yaş arası her 4 kadından biri ped kullanıyor. Bu kadınların 38 yıl süresince her ayın 5 günü günde 5 tampon/ped kullandıklarını düşünürsek, bu tek bir ömürde 11.400 ped/tampon demek. Bu sayı da insana sektör hakkında bir bilgi veriyor kuşkusuz.
Türkiye'de kadınlar adet döneminde ortalama 7-8 ped kullanıyor. Dünyada bu sayı 14. 'Maksimum fayda' anlayışı burada da devreye giriyor!..
Batı illerinde satışlar Doğu'ya kıyasla daha fazla. Doğu illerinde ise durum yaşa göre değişiyor. Eski kuşakta hâlâ kumaş kullanımı yaygın. "Yıkıyorum, kaynatıyorum, ütülüyorum" sistemi içinde pamuklu kumaş bezler ve havlular rağbette. '90'lardan sonra adet dönemine geçmiş genç kızlarda ise ped kullanma oranı yükseliyor.
Ve şimdi reklamlar...
1980'lerin başında yayınlanan ilk ped reklamları büyük tepki aldı. İnsanların yaklaşımı, "Kızımın yanında bu reklamı nasıl izleyeceğim, oğluma nasıl izah edeceğim" şeklindeydi.
Orkid, 1993 yılında Milli Eğitim Bakanlığıyla ortaklaşa pilot bir çalışma başlattı. 13-16 yaş grubundaki kız öğrencileri hedefleyen projenin adı, 'Genç Kızlığa İlk Adım'. Kız öğrencilere kadın üreme organlarından adet gününe, cinselliğe ve beden temizliğine kadar birçok konuda bilgi veren eğitim, bugün Türkiye'deki tüm illerde uygulanıyor. 1998 yılında bir basın toplantısı düzenleme önerisi Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gelmiş. Bu da 5 yıl içindeki değişimin, tabunun yıkılışının göstergelerinden biri.
Belki pedin reklamlarla dile düşmesi bu eğitim çalışmasının ürünü...
Bugün artık iş yaşamında bile kimse, "Bugün sinirli, galiba periyodu var" havasında değil. Ped almak için köşedeki bakkal yerine, bir kilometre ilerideki eczaneye gitme gibi bir kaygı taşınmıyor. Erkekler, eşlerinin mahrem alışverişlerini üstleniyor. Türk basını Süreyya Ayhan'ın kanamasını, Molped, Orkid reklamlarını tartışıyor, bu markalar sponsorluk alıyor.
Bir tabu daha tarihe karışıyor...
Yosundan ped'e...
İlk çağlardan beri kadının adet dönemi konusunda önyargılar olageldi. Asırlar boyunca kadınlar bu dönemde 'kirli' diye nitelendi. Yiyeceğe, ev eşyalarına dokunmalarına izin verilmezken, evlerinden de sürgün edildiler. Bugün bile kimi ilkel toplumlarda kadınlar, adet dönemlerini 'menstürasyon kulübeleri'nde geçirip, bu süre boyunca erkeklerden uzak tutuluyor. Kabilelerin büyücü doktorları, kilise temsilcileri, psikolog ve doktorlar kadının bu dönemde 'kirli' olduğuna karar verdi ve adet kanında olduğunu varsaydıkları menotoksin zehirinin diğer insanlar için tehlikeli olduğunu düşündüler. 1958'de, bunun doğru olmadığı bilimsel olarak kanıtlandı.
Gelelim pedlere... Eski Yunan'da kadınlar, pamukları yuvarlayarak top haline getirdikleri iplikleri, Romalılar balmumlanmış ve yağlanmış ince yün tamponları kullanırdı. Mısır'da ise, fil ya da timsah gübresini saran papirüs kullanılırdı. Kızılderili kadınlar kuşaklarını, kanı emmesi için temizlenmiş, ince ince doğranmış yosun, mısır yaprakları, hayvan derisi ya da ağaç kabuklarıyla doldururdu. Kumaş, her zaman adet kanının emilmesinde büyük role sahip oldu. Atalarımız eteklerini, kanı emecek biçimde dikerdi. Asyalı kadınlar bugün bile, pirinç kağıdından yapılma tamponlar ve havlular bulunduğu halde, emici süngerler kullanır. Eskimo kadınları kar tavşanı postuna başvururken, diğer coğrafyalarda birçok kadın, eskiden olduğu gibi büyük yapraklardan medet umar.
Tek kullanımlık adet bezleri ilk olarak 1886'da ABD'de üretildi. Seyrek dokunmuş bezle sarı pamuktan oluşan 'Bir Kadının Mahremi' adındaki bu bezler, ilk yıllarda büyük bir gizlilikle tezgâh altında saklanırdı. Alenileşmesi, Türkiye'deki gibi vakit aldı.
POPULER KÜLTÜR
İstanbul'un Laila'sı, Ankara'nın yaylasında...
Fenerbahçe mutluluğu
Cem azaldıkça 'dem' çoğaldı
Pediatri pedi uçurdu
Benim guru, senin guruyu döver!
'Hars ve Medeniyet'
Popun Yarım Asrı 1973
Töre 'biz'i bağlar
Uzanlar'ın serüveni dizi olsa...
Geçen hafta seçilenler
Alkışlar sona erdi
Son Samuray ilk 'Sibermen'e karşı...